Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nuray

144 syf.
·
Puan vermedi
Schopenhauer ünlü Alman bir filozof. Bu kitabında en baskın kısım kesinlikle okumak üzerine olan kısım. Değersiz ve popüler kitapları okumanın, lafı çok dolandıran, bilgiyi geç veren ve size bir şey katmayarak ayrıntıya boğan kitapları okumanızın vaktinizi almaktan başka bir işe yaramayacağını söylüyor.. Doğrusunu söylemek gerekirse, okurken sürekli şunu düşündüm. "İnsanlar hep bilgi almak üzerine kafa patlatmak için kitap okumuyor, bazen kaçmak, bazen ruhu yumuşatmak için okuyor." Bu da aslında her kitabı okunabilir kılıyor, filozofumuz aslında bunların okunmasına çok karşı fakat okuyanında bu hususun farkedilmesi için okuması taraftarı.. Alman edebiyatına hakim olduğu için özellikle Almanca ve Grekçe dilleri üzerine bazı eleştiriler sıralıyor ve asla şaşmayan bir husustan bahsedip "güzel ve tam olarak açıklamayan kelimeler ve cümlelerle değil, anlaşılmaz ve karşısındakini aptallaştıran kelimeler ve cümle yapıları ile anlatıyorlar" diyerek biraz da bu hususta eleştiriyor.. Aslında daha fazla yorum kattığı hususlar mevcut ama gerisi okuyanın merak edip kendi yorumuna kalsın
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,674 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
Bu aralar sıklıkla insanların elinde görebileceğiniz bir kitap olan İrade terbiyesi, bir çok insan tarafından hayatıma etkisi oldu denilen bir özelliği ile ön planda.. Kitabın niteliği bakımından gayet başarılı bir üslubu ile insanlara etki edecek bir biçimde. Kitabın içerisinde kişiyi yoracak herhangi bir durum söz konusu değil. Belli aralıklar ile açılıp altını çizdiğiniz yeri okuyabileceğiniz bir eser. Kitapta bahsedilen durumlara çözümler üretmesi de gayet başarılı bir şekilde anlatılmış. Bu tarz kitaplarda özellikle harekete geç formu gerçektende başarılı olabiliyor. Anlam yüklendiği durumda başucu kitabı haline gelebilir ve her akşam birkaç kesit okunarak uykuya geçilebilir.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,9bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
Psikolojik bir kitap okumayı uzun zamandır istiyordum. Denk geldi ve birazda en çok satanlarda olduğu için alıp okudum. İyi hissetmek, benim pek becerebildiğim bir olay değil doğrusu. Her ne kadar başkalarına "bardağın dolu tarafından bak" desemde kendi dünyamda boş tarafından bakmaya meyilim çok. Bir çok test ve inceleme yapan Dr. Burns
David Burns
David Burns
bunların sonuçlandırmak için yöntemler geliştirmiş ve olan yöntemleri kitabına eklemiş. Doğrusu çoğu işe yarar yöntemler... İlk başlarını mükemmel bir hızla okusamda sonlarda biraz bunalarak okuduğum gerçeği var. Galiba sonlara doğru bazı şeylerin tekrarı ve yöntemin benzerliği aynı şeyleri okuduğum izlenimi oluşturdu bende. Severek ve merakla okuduğum bir kitaptı. İlgi alanına giren herkesin okuyacağı eserlerdendir eminim ki.
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
464 syf.
5/10 puan verdi
Bazı eserleri farklı şekillerde eleştirmek, yorumlamak gerekiyor. Zira bu kitabı da bir açıdan yorumlamak hatalı olur. Kitabı edebiyata göre değerlendirmek... Edebiyatta hangi sınıfa daha çok yakışılır denirse kesinlikle "Tiryaki sözleri" nerdeyse onun altına bu kitap yazılır. Birbirine benzeyen cümleler bazı başlıklar içine sıralanmış çünkü. Kitabı kitaba göre değerlendirmek... Yazar yazarken "Bu kitap ilk kitaplarımı yazdığımdan beri belli köşelere sıkıştırdığım cümlelerdir" diyor bir de sonuna "Öylece kaybolup gitmelerine gönlüm elvermedi bende bu cümleleri yerli yersiz cümleler adı altında kitap haline getirdim" diyor. Evet bu fikir ile güzel bir kitap ama sadece bu açıdan hoşuma giden bir kitap olduğu da aşikar doğrusu. Ayrıca Nazan Bekiroğlu sayfa 23'te "Ne söylesem bir evvel söylediğimin ya şerhi ya ezberi çıkıyor. Başka kelimelerim yok benim. Tekrir de diyebilirsiniz zarifane, tekrarda diyebilirsiniz arifane. Hepsi kabulümdür benim." diyerek içimdekilere tercüman oluyor. Aşırı tekrarlar var ve bazı cümlelerde kelimeler değiştirilip bir kaç kelime eklenip yine yazılmıştı. Kitabı bana göre değerlendirmek... Yine "Ben ince ruhtan, ince sözden anlamıyorum" diyerek giriyorum söze çünkü cidden okuduğumda "Bununda mı edebiyatı (!) yapılmış dedim. (Çaya yazılan sözü görünce ağzım açık kaldı) Nazan Bekiroğlu gerçektende kaliteli bir yazar. Ancak bu kitabın ederi buradaki puanlamalara göre aşırı yüksek. 10/9.1 almışki gerçektende "İyi tamamda o kadarda iyi değil yani" dediğim bir eser oldu.
Yerli Yersiz Cümleler
Yerli Yersiz CümlelerNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20171,368 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitap hakkında belki birkaç belki de onlarca yorum duydum, okudum. Fabl bir roman niteliğinde olan kitabın asıl konusunun eski zaman hikayelerinden bir farkı olmadığı da aşikar... Her yeni düzenin bir bölücüsü, çıkarcısı da var muhakkak. Bazen düzenler birbirine benziyor ve insanları hiç şaşırtmıyor... Yıllar önce tarihi sohbet yaptığım bir abiye "Tarih tekerrürlerden ibaret" dediğimde bana "Hayır" diyerek cümlesine şöyle başlamıştı. "Tarih tekerrür etmez, insanların hataları tekerrür eder. İnsanlar aynı hataları yapıyor ve farklı sonuçlar elde ediyor. Onun için aynı düzende yapılan iki savaşın sonuçları değişebiliyor." demişti. Her ne dersek diyelim yönetimdekiler hep bencil ve çıkarcı oluyor bu da halkın hep alaşağı edilmesine sebep oluyor. Her ne düzeni düşünürsem düşüneyim bir eşitlik göremiyorum zaten. Ne sosyalizm eşitlik ne de başka bir düzen. Belki daha farklı yorum beklenir ve eklenir bilmiyorum zaten içimdekileri dışarıya doğru aktaran birisi de değilim. Olduğu kadar olmadığı içimde bir yerlerde...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
Altıncı Koğuş... İlk duyduğumda hapishane ile alakalı sanmıştım. Ama tam tersine bir hastane ile ilgiliydi. Eğer bu kitaba denk gelmeseydim galiba bundan sonra elime asla modern klasik almayacaktım. Okuduğum en iyisiydi. (Çok okumamış olsamda bunaltan bir anlatım tarzı sezdim diğerlerinde) Yazar-eser kıyaslaması yaparak şunu diyebilirim ki Kafka ve Zweig'da çok şey arayıp bulamadım ancak tam tersi olarak Çehov'da tonla şey buldum. Bence modern klasiklere başlanılması gereken eser kesinlikle bu. O kadar çok hoşuma gitti ki kitap... Arayışlar, fikirler, yanlış düşünceler, sorgulayışlar, buluşlar ve ölüm... Herkesin acı anlayışının ya da hayat farkının ortaya çıkarıldığı kitapta, muhteşem cümle akışları vardı. İlk sayfalardan beni etkileyen bir kitap oldu. Bahsedilen kişilerin sentezi çok hoşuma gitti ve galiba bir kaç bölümde empati kurarak biraz İvan Dmitriç biraz Doktor Andrey Yefimiç oldum. İlk kez bir Modern klasik beğendim ve bu beni mutlu etti. Anton Çehovdan yürüyeceğim bir süre Modern klasikler için. Belki açılmama yardımcı olur.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Fahrenheit 451 Kitabın adını alma olayı yazar Ray Bradbury'nin bir itfaiye merkezini arayıp kitap kağıdının kaç derecede yanıp tutuşacağını sorup "Fahrenheit 451" cevabını alması ile oluşmuş. Bence çok mükemmel bir düşünce ile şekil almış kitabın ismi... Kitabın en can alıcı yani anlatım şekli değil, konunun kendisi bence. Kaliteli bir konusu var. İtfayecilerin söndürme değil yakma işlemini yaptığı bir dönem: Hem de kitapları... Aslında okurken birçok fikir dolandı aklımda. Her yazar gibi Rad Bradbuy'de kendini ve fikrini bolca katmış kitaba. Mesela kitapların insanları hüzünlendirip, demogoji yaptığını söyleyen itfayecilerin haklılık payını bulunduruyor. Bir taraftanda kitap bilgidir cümlesini barındırıyor açık açık. Kitabını Temmuz'da okumuş olsamda Mayıs sonlarında filmini izlemiştim. İzlemeye başlarken okuduktan sonra izle diye kendimi tembihlesemde dayanamayıp izlemiştim. Şunu söylemeliyimki film ile kitap çok farklı. Yani izlemek isteyen kitabını okumadan önce de izleyebilir. Film ile kitabın tek ortak yanı baş karakter ve ana teması. Ama tabi önce kitap sonra film demeyi es geçmiyorum.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
339 syf.
9/10 puan verdi
Cemil Meriç... Fikir ve düşünce adamı... Doğrusu kitabın birkaç yerinde diyor ki, her yazar eserinde kendisini anlatır. Roman da okusanız, deneme de okusanız. Okuduğunuz her şeyde yazarın kendisi vardır. Cemil Meriç'te öyle bir okur ki; birçok kişi ile kitapları üzerinden tanışmış; adını bildiğimiz, bilmediğimiz çoğu kişinin ismini anmış. Kitabın sonunda bulunan kanaviçeye gidip gelmekten elim kolum ağrıdı resmen bu da kitaptan şikayetim olsun.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
528 syf.
9/10 puan verdi
Aslında yorumunu girsem mi diye düşündüğüm kitap oldu. Ne denilir bilmiyorum. Gerçekle kurgu arasındaki bağ o kadar güçlüydü ki bazen uyumadan önce düşündüğüm şeylerin başında geldi. Çok farklı bir konuydu... Ayrıca İskender Pala'dan beklenmeyecek bir polisiye romanıydı. Dünya silahlı örgütlerinin çatışması karşılaşması güzel bir şekilde anlatmıştı. Ama dediğim gibi kurgu ile gerçek o kadar iç içeydi ki bazen ne düşüneceğimi bilemedim. Güzel ve heyecanlı ilerleyen bir kitaptı doğrusu o görünen 520 sayfa su gibi akıp gidiyordu. (onca gün okumam özel sebeplerden) Cidden günümüz yazarlarının usta isimlerinden birisi İskender Pala... (incelememden de anlaşılmıştır kitabın ne etki bıraktığı)
Abum Rabum
Abum Rabumİskender Pala · Kapı Yayınları · 201810bin okunma
139 syf.
7/10 puan verdi
Çoğu insana sıkıcı gelecek bir kitap benim aşırı hoşuma gidebilir. Kitaplarda heyecan aramayan bir insanım. Hatta kitabın sonu mutlu son ile bitmiyorsa o kitap favori kitabım bile olabilir. Farzedin ki karşınızda yaşlı bir adam var ve size hayatını anlatıyor. Kitapta da söylediği gibi hayatına bir savaş bir çığ ve bir çocukluk eklemişti. Kitaplarda gerçek hayatı görmek zorlaşıyor gün geçtikçe ama bu kitap fazlası ile doğal... Ne aşırılık ne hayalperestlik dolaşıyor. Karakterimizde zaten pasif bir insan hayata karşı...
Bütün Bir Ömür
Bütün Bir ÖmürRobert Seethaler · Timaş Yayınları · 2022569 okunma
Reklam
206 syf.
4/10 puan verdi
Kitap nasıldı? On dakikadır bunu düşünüyorum. Ruha ya da fikirlere dokunan tarafları çok hoşuma gitti doğrusu. Ama ne bileyim çok naif bir kitap ve ben çok naif biri değilim galiba. Çok iyi noktaları vurgulamış ve bunu çok güzel şekilde yorumlamış yazar. İçerisindeki düşüncelerini destekleyen ayetler ve ünlü kişilerin sözleri de hoşuma gitti. Hatta bence kitabın en can alıcı noktasıydı. Keyifli okumalar olsun...
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
Tek kelime ile muhteşemdi... Videolarını izlerkende büyük zevk aldığım hiç sıkılmadığım insanın kitabının da aynı düzende olması beni çoook mutlu etti. Okumayan kalmasın diyor ve sizlere tavsiye ediyorum. Yine bir tefsir niteliğinde anlatmış Nouman Ali Khan.
Dirilt Kalbini
Dirilt KalbiniNouman Ali Khan · Timaş Yayınları · 201710,1bin okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
Mücella! Onun hayatı başka yöne sapmadan dümdüz bir çizgide ilerlerken sağdan soldan katılan bir çok hayata şahitlik etmişti. Kalacak zannettiği insanlar gitmiş, gidecek dediği insanlar kalmıştı hayatında Mücella'nın. Kendi yaşamasada bir çok acıya, hüzne, mutluluğa eşlik etmişti. Nazan Bekiroğlu'nun kitaplarındaki betimlemelerle kendinizi kitabın içerisinde buluyorsunuz. O karmaşık tarihi dönemin çalkantılarının arkasında yer bulan bir hayattı Mücellâ'nın hayatı.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma