“Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç,
eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar
o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının
ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.”
“Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçu
bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşünmediklerinden bilmeyerek,
eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan,
unutan, kötüleyen, alay eden, (…)
değer vermeyen, kalbi temiz olmayan, (…)
her zavallıdan daima bir rütbe, bir kademe, bir sınıf yukarıda olanlar, (…)
her zaman ve her yerde her sınıftan ve her ideolojiden ve her düşüncede
insanlar arasında daima ön safa geçerek aslan payını kendine ayıranlar ve
ayırır ayırmaz insanlarla aralarına aşılmaz duvarlar örenler, (…)
insanları insanlardan ayıranlar, arkadaşlık dostluk sevgi ile uzatacakları sıcak
bir elleri olmayanlar, yani elsiz gözsüz akılsız kalpsiz ve kansız
gerçek sakatlar yani onlar onlar onlar… karşımıza oturacaklar (…)
Ve biz onlara diyeceğiz ki, hesaplaşma günü geldi.
Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız.
Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup
teselli bulurken içinizden güldünüz.”