Sultan Alp Arslan'ın imparatora karşı sergilediği tavır ve imzaladığı anlaşmanın içeriği, ilk bakıldığında kazanılmış olan büyük zaferin karşılığı gibi görünmez. Bilindiği üzere Malazgirt Savaşı denildiğinde akla gelen ilk şey, bu savaşın Türkler'e Anadolu'nun kapılarını açan savaş olduğudur. Ancak bu husus yanlış olduğu ve yapılan anlaşma da bu çerçevede değerlendirildiği için varılan sonuç da yanlış olmaktadır. Her şeyden önce şunu hatırlamakta fayda vardır; Sultan Alp Arslan'ın Malazgirt Savaşı öncesinde kafasında var olan hedef Anadolu, diğer bir ifadeyle Bizans değil, Şiiliğin en önemli temsilcisi durumundaki Fatımi Devleti'dir. Öncelik Fatımiler'in ortadan kaldırılması olduğu için Bizans ile yapılan savaş, araya sıkışmış bir mücadeleden, İslam memleketlerini koruma çabasından başka bir şey değildir.