Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilal

Hayattan çok az şey istedim -ama o, o kadarını bile esirgedi benden. Azıcık güneş, kırlar, bir lokma ekmek bir lokma huzur, canımı fazla yakmayacak bir yaşama bilincim olsun ve bir de ne kimseye muhtaç olayım ne el alem bana muhtaç olsun. Bu kadarı bile esirgendi benden, hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiğimiz için dilenciyi başımızdan savarız ya, işte o şekilde.
Reklam
Geceler boyunca hangi kabuslarla haşır neşir olduk ki güneşe düşman olarak kalkıyoruz?
Kelimeler merhametlidirler: Narin gerçeklikleri bizi kandırır ve teselli eder...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zama'nın cümlesinde, insanlar virgüller gibi yer alırlar; sense, onu durdurmak için, nokta olarak hareketsizleştin.
Eğer etrafımızda sürünen sonsuz sayıdaki can çekişmeyi, birer gizli ölüm olan bütün hayatları sevip anlayabilseydik, acı çeken varlık sayısında kalp gerekirdi bize. Ve geçmiş üzüntülerimizin tamamını mevcudunda bulunduran, mucizevi bir şekilde güncel bir hafızamız olsaydı, böyle bir yükün altında çökerdik. Hayat, ancak muhayyilemizin ve hafızamızın zayıflıklarıyla mümkündür.
Reklam
"Her bir dakikamın elli dokuz saniyesi," diye söylendim sokaklarda, acıya ya da ... acı fikrine vakfedilmiş. Keşke bir taş olabilseydim! 'Yürek': Bütün azapların kökeni ... Nesneye imreniyorum ... maddenin ve donukluğun lütfuna ... Küçük bir sineğin gelgiti bana kıyamet bir iş gibi görünüyor. Kendinden çıkmak günah işlemektir. Rüzgar, havanın çılgınlığl ! Müzik, sessizliğin çılgınlığı! Bu dünya hayatın önünde pes ederek hiçliğe karşı kusur işlemiştir ... Hareketten ve rüyalarımdan istifa ediyorum. Namevcudiyet! Tek zaferim sen olacaksın ... 'Arzu', sözlüklerden ve ruhlardan hepten silinsin! Yarınların baş döndürücü şakası önünde geriliyorum. Ve bazı ümitlerimi hala muhafaza etsem dahi, ümit etme melekemi hepten kaybettim."
Istırap molası
Ey okurlar, mutlu olup olmadığımı soruyorsanız, cevabım hayırdır.
Yalnızlık
İnsan sadece yalnız olabildiği sürece, bütünüyle kendisi olur: Demek ki, yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez; çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür.
Sayfa 131Kitabı okudu
Hazlar ve acılar
Bu dünyayı, kuşkulu bir bakışla, bir tür cehennem olarak gören ve buna göre yalnızca, kendine ateş geçirmez bir oda bulmaya çalışan kişi çok daha az yanılır. Budala kişi, yaşamın hazlarının peşinden gider ve aldandığını görür; bilge kişi ise belalardan kaçınır.
Sayfa 116Kitabı okudu
İnsanları hayatlarının yalnızca bir anına dayanarak yargılamaktan sakınalım.
Reklam
Sokaktaki insanlara hiç bakmıyor musun? Korkmuyor musun onlardan? Onların özü, işini seven insana duydukları nefretten ibaret.
Dışarıdan bir şeyler kazanabilmek için içeriden bir şeyler yitirmek, yani şan şöhret, mevki, şatafat, ün, san kazanmak için huzurunu, boş zamanını ve bağımsızlığını bütünüyle ya da önemli ölçüde feda etmek büyük bir budalalıktır.
Ne de olsa, insanın bu dünyada yalnızlık ya da bayağılıktan birisini seçmekten başka şansı yoktur.
İç dünyası zengin bir insan, her şeyden önce acı çekmemeye, kendini ihmal etmemeye, dinginliğe ve kendi başına kalmaya yönelecektir, Yani sakin, alçakgönüllü ama olabildiğince engellenmemiş bir yaşam arayacaktır ve buna göre, sözümona insanlarla kimi tanışıklıklardan sonra, kendi köşesine çekilmişliği ve hatta, büyük bir kafaysa eğer, yalnızlığı seçecektir.
İç dünyası zengin insan tamamen yalnızken, kendi düşünceleriyle ve hayalleriyle eşsiz bir eğlence bulur; öte yandan, ruhsuz biri sürekli dernekten derneğe, oyundan oyuna, yolculuktan yolculuğa ve şenlikten şenliğe koşsa bile, can sıkıntısından kurtulamaz.
3.498 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.