100 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitap Yusuf Atılgan'ın en sevdiğim yazar olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Atılgan'ın romanlarındaki başarısının aynısı öykülerinde de var. Hele Yaşanmaz ve Bodur Minareden Öte öyküleri gerçekten çok üstün. Özellikle Kasaba ve Kent'te geçen öykülerinde Kafka'dan oldukça etkilendiğini anlıyoruz. Köy öykülerinde ise müthiş gözlem yeteneği kendisini gösteriyor. Kafka'nın beyaz yakalının içinde olduğu kabusu resmettiği romanlarındaki tat, Yaşanmaz'da kendisini net bir şekilde hissettiriyor. Nasıl Kafka'nın tarzı Kafkaesk kelimesini hak ediyorsa; Atılgan'ın da kendisine özgü tarzı kesinlikle "Atılganist" gibi ayrı ve kendine özgü bir kelimeyi hak ediyor.
Bodur Minareden Öte
Bodur Minareden ÖteYusuf Atılgan · Karacan Yayınları · 198171 okunma
Türk Edebiyatında Öykü | Kitap Önerileri
Türk edebiyatında ilk öykü kitabı olarak Giritli Ali Efendi'nin 1852 yılında yayımlanan eseri Muhayyelat'ı söyleyebiliriz. Batı öykücülüğü anlamındaysa ilk eserimiz 1891 yılında yayımlanan Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı kitabıdır. Ömer Seyfettin'in öyküleri de 20. yüzyılın hemen başında edebiyatımıza bu türde katkı sağlamıştır.
Reklam
bodur minareden öte
"...Kendini öldürenlerin yaşamayı aşırı sevenler olduğunu düşünürdüm..."
Sayfa 74 - YKYKitabı okudu
bodur minareden öte
Omuzlarım daralır gibi oldu; küçülüyordum.
Sayfa 81 - Can Yayınları
bodur minareden öte
"Elim, tutunduğum demirden daha yoğundu; sıksam hamurlaşacaktı. Ayakta kaldım diye üzülen bir insan vardı dünyada artık. 'Salt geceleri uyuman için olacağım ben' diyordum. Gündüzleri tekdüze bir tıkırtıda bunaldığın zaman seni vapurda bulacak birini düşünmen için."
bodur minareden öte
En iyisi vapurlardı. Sağ elini saçlarından geçirip yanağına dayardı. Kimsenin göremediği, iki ucunda yalnız kaldığımız o kıldan ince köprüyü kurardık. ''Biliyor musun, beni yokluğun eşiğinden sen çevirdin. Birbirimiz için varız biz.'' derdim. Kendimi ona gerekli yapmaya uğraşıyordum belki. Dünyada ötekilerin de oluşunu bağışlıyordum. Vapuru yapan işçiler, yüzdürenler, onu iskeleye bağlayan kırmızı burunlu adam, ekmeğimizi pişiren fırıncı, ağabeyim, herkes biz olalım diye vardılar.
Sayfa 90 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
88 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.