Kıssadan hisse 1000kitap'ın bütün okurları birleşince...
En kalabalık ve en renkli toplantılarımızdan birini yapmış olmamızın keyfini yaşadık. Bunun nedeni pek tabii ki
Yaşar Kemal kalitesiydi.
İzmir'den, Bursa'dan, Kocaeli'den ve İstanbul'dan bambaşka renklerdeki insanların, yepyeni yüzlerin toplantımızda ilk kez
Nasıl başlasam Sadık Hidayet'i anlatmaya bilmiyorum. Bu mümkün mü, ondan da emin değilim ancak bir şeyler söylemeden de geçersem içim rahat etmeyecek. İran'ın Avrupai anlamda ilk modern öykücüsü Hidayet. 1903 yılında geldiği dünya, onun gençleştiren, büyüten zamanlarda tam bir savaş meydanına dönüyor. O zamanın görece aristokrat bir ailesine
Öncelikle Sadık Hidayet okumamış olanlar için kısa ve öz bilgi vermeniz yazarı tanımayanlar açısından yararlı olmuş.
Ben
Kör Baykuş okuyarak başladım Sadık Hidayet okumaya. Benim adıma yanlış seçimdi. Çünkü Kör Baykuş her okurun adapte olabileceği bir kitap değil. Ve beni benden aldı kitap. Fırlatıp atasım gelmişti. :)) Daha sonra çizim yapılan edisyonunu aldım ama onu daha okuyamadım. Farklı bir hava yakalarım demiştim ve aklımda sevmediğim kitap olarak kalmasın istedim. :)
İkinci şansı
Hacı Aga ya verdim ve iyi ki vermişim. Uzunca bir inceleme yazmıştım. Hacı Aga bugünün canlı örneği aslında. Geçmişin izlerini taşısa da, bugünden faydalanıp, yarına uzanıyor. Hacı Agalar biter gibi de durmuyor...
Daha sonra
Diri Gömülen ile devam ettim. Kitaba adını veren Diri Gömülen öyküsü insanı alıyor, karanlığın içine hapsedip, karamsarlığın dağlarında gezdiriyor. Başladığı gibi de vurucu bitiyor. Kitapta ki diğer öyküler aynı tadı pek vermiyor.
İnceleme için teşekkür ederim. Elinize sağlık. Sadık Hidayet serüveninize devam etmeniz dileğiyle. :)
Vakit ayırıp okuduğunuz ve çok değerli yorumunuzu esirgemediğiniz için teşekkürler. Hakkınız var, Kör Baykuş benim için de oldukça zorlayıcı bir okuma deneyimi olmuştu. Hem sevmiş hem nefret etmiştim okurken kitaptan. Şimdi yavaş yavaş öykülerine de başlayacağım. Aylak Köpek de en merak ettiklerim arasında ancak gerek yorumunuzla gerek isminin cezbediciliğiyle Diri Gömülen'i de onun yanına çekip okumak için sabırsızlanıyorum. Sonra da geri kalanı tabii... İyi okumalar (:
"Nietzsche düşünürün bir şekilde şair olduğunu, Hölderlin de şairin bir şekilde düşünür olduğunu söylemekte bir yerde haklıdır, şiir yaratmak ile düşünmek birbiriyle eşsiz ve harika bir şekilde bağıntılı - hatta belki de birleşiktir."