"Tam da bu kayıp anında, hayat için aslolanın ne olduğu iyice bariz biçimde gösterir kendini. İnsan lar dokunmaya ihtiyaç duyarlar ve her düzlemde duyarlar bu ihtiyacı: bedensel olarak, ruhsal olarak, zihinsel olarak ve pekala metafizik olarak da. Ancak bu şekilde çıkabilirler Ben'lerinin hapishanesinden. Dokunmanın önünde uzanan büyük bir gelecek
vardır."
"Oksijen alır, karbondioksit verirken insan her nefesinde atmosfere dokunur, atmosfer de ona dokunur. Be denin içsel ekolojisi ile gezegenin dışsal ekolojisinin karşılıklı nüfuzudur"
B ir insanın toplumsal hayata katılması, bir tiyatro oyununun gün be gün sahnelenmesinden farklı değildir. Beden ve onun dokunuşlan, burada genellikle bilincinde olunduğundan çok daha büyük rol oynar; başkalarıyla karşılaşmalardan önce, evvela bireyin kendi kendisiyle ilişkisinde de böyledir bu. Benlik bilincinin sahnesine, bedensel Ben de çıkar ve doğaçlama yoluyla kendi rolünün yazımına katkıda bulunur.