Yeni kayıt olduğum bu platformda, hakkında yazmak için ilk kitap olarak Kürk Mantolu Madonna' yı özellikle seçmek istedim. Yazarı Sabahattin Ali, aramızdan o kadar erken ayrılmasaydı birbirinden eşsiz daha ne çok esere imza atacaktı bilinmez. Bir ülke böyle önemli bir değerini nasıl bu kadar kolay kaybedebilir, anlamak mümkün değil. İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf ve Değirmen öykülerini de büyük bir keyifle okudum. Hepsinde yüreğimi sızlatan insan ve şehir manzaralarıyla, olaylarla, acılarla ve sevgi sözcükleriyle karşılaştım... Ancak Kürk Mantolu Madonna' nın bambaşka bir rayihası, insanı sarıp sarmalayan oldukça sihirli bir yanı vardı. Hani, nasıl söyleyeyim, bir film izlemeye oturduğunuzda nefes bile almak istemezsiniz, sonsuz bir heyecanla filmin kahramanlarından birine dönüşür, gözlerinizi hiç kırpmadan adeta donmuş gibi kalırsınız ya ekran karşısında, işte o hislerle okudum kitabı. Yalnızlık hissinin sınırlarının aslında ne kadar da geniş olduğunu, bu duygunun yarattığı boşluğun doldurulmasının düşündüğümüzden çok ama çok daha zor olduğunu, öyle güzel cümlelerle ve psikolojik çözümlemelerle anlatıyor ki hayran olmamak mümkün değil.
Bir kadın, bir erkek ve her ikisinin iç sesleri... Yürek çarpıntıları, arzuları, çaresizlikleri... Kısaca "Her şeyi... "
Sizce okunması için yeterli değil mi?