Ben yaşarım. Haraketli, canlı, kıvıl kıvıl yaşarım. Ve hayattan sızlandığım hemen hiç görülmez. Günlük dış hayatımda şiir hiç yoktur. Ama içimde her an kilolarla şiir ağırlanır.
"Kimseye söyleyemeden,içimde kaldı, kayboldu," dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim dinlemiyorsa - günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız.
Bu cümlelerle günlüğünü yazmaya başlayan Oğuz Atay yine ameliyattan sonraki günlerinde anılarını yazarak defteri bitiriyor, ya da devam edemiyor. Yazarın iç dünyasındaki karışıklığı Tutunamayanlar ve Tehlike Oyunlar' daki karışık bilinç akışını günlüğümde de net bir şekilde görebiliyoruz.Yazarın günlüğünü kendi el yazısından okumak da ayrı bir zevk verdi Zaten hayran olduğum Oğuz Atay'ı bir de kendi günlüğünden okumak müthişti.