Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
·
Puan vermedi
Merhabalar arkadaşlar polisiye gerilim türündeki kitabın yorumu ile geldim. Kitabın betimlemeleri bana göre gayet güzel ve yerindeydi. Yazarın anlatımını seviyorum. Kalemi ile ilk tanıştığımızdan beri beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Rizzoli-Isles ikilisinin macerasına artık bende tanık oldum. Claire, Will ve Teddy... bu üç çocuğu aklınızda tutun olaylar bunların üzerine kurulu ilk kendi aileleri sonrada koruyucu aileleri öldürülüyor. Çocuklar benim hassas noktam ve kitapta da onların trajedili geçmişlerinin olması beni çok üzdü. Ayrıca bu tarz olayların yanı sıra gizemli ve tuhaf olaylarda vardı ve gerilimi de her türlü hissediyorsunuz. Yine bir ters köseler oldu. Ayy bayılıyorum böyle olaylara. Kitapta başta size olaylar abartı gelebilir ama sonuçlar çok güzel bir şekilde bağlanıyor. Bende bazı şeyleri uçarı buldum ama her şeyin mantıklı bir açıklaması vardı. Ben kitabı sevdim sizinde bir şans vermesini isterim.
Kitap genel anlamda güzel, beğendiğim bir kitap oldu. Adalet'ciğim beni şaşırtmadı yine.
Kitabın içeriğini hepimiz biliyoruz zaten başlıktan da belli olan bir şey bu bir düğün gecesinden bahsediyor Ayşen ve Ercan'ın düğünü...
Aslında tam bir durum hikayesi belli başlı bir olay yok,bir heyecan ,bir gerilim yaşanmıyor romanda.
Şimdi
Parla Kabal
Ben bu kitaba bayılıyorum. Her şeyiyle beni çok etkileyen ve kendine bağlayan kitaplar arasında. Oluşturulan evreni,fantastik unsurları, karakterleri, olayları her şeyiyle harikaydı. Nagi' nin kalemi çok güzel ve fantastik evrene o kadar yakışıyor ki. Betimlemeleri ile beni kitaptaymış gibi hissettiren, karakterlere bağlayan ve onları anlamamı
Lanetkıran Feyre, şifacı Feyre, çöpçatan Feyre, sırdaş Feyre, arabulucu Feyre… Bir zaman sonra sürekli her şeyin Feyre üzerinden olması biraz sıksa da 750 sayfayı bir çırpıda okudum. Bu yazarın dilini zaten çok seviyorum. Çok abartmadan betimlemeleri hep kararında yazıyor. Ama bu kitapta öğrendim ki sanki o savaş sahnelerini pek yazamamış. Ya da
Nana
!SPOILER!
Böyle arada kaldığım kitaplarda önce olumsuz yorumlarla başlayıp sonra kitapta sevdiğim şeyleri sıralamayı seviyorum herhalde. Bu kitapta da benzeri olacak galiba. Zola okumak istediğim, külliyatını bitirmek istediğim bir yazar. Sene başından beri her ay bir de Zola kitabı eklemek istesem de beceremedim bunu. Ben de mayıs ayında direkt
İs Serisi Tünel #Kitapyorumu
Puanım 5/5
Selaam! Bugün sizlere çok çok sevdiğim bir kitabı anlatmaya geldim. Tünel... Sen nasıl bir kitapsın böyle? Belirtmek isterim ki Binnur'un kalemine aşığım. Yani ne yazarsa yazsın bayılıyorum. Bu yüzden gözüm kapalı önerebilirim bu kitabı size
Tünel, ilk kitap olduğu için olayların daha az olduğu bir kitaptı. İkinci kitapta daha çok olayların olacağını düşünüyorum.
Korhan, aşırı gizemli bir karakteri bence. Yani hakkında bir sürü spoiler yedim ve yaşadığı şeyler... Ama şu resim çizme ve önceden görme ihtimali olduğu gibi olaylar çok kafamı karıştırdı. Yanii bilemiyorum ama ikinci kitapta daha netleşecek gibi hissediyorum. Ve sorun hiçbir zaman yüzün olmadı Arjen'im
İs, Of güzel kızım seni çok seviyorum. Çok çok güçlüsün. Çirkin kedi... Her şeyi sorgulamadan kabul etmen bazen güzel bazen değişikti. Vee kirpi sahnesi mükemmeldiii
Kitabı okurken kahkaha attığım yerler oldu. Ve bunlar genelde Akşın'ın olduğu bölümlerdi. Yağış karakterine bayıldım. Çağlar'a karşı nötrüm yani bilemiyorum. Pek bir şey hisssedemedim. Özge'yi yolmak istedim. Abi sen nasıl bir karaktersin böyle?
Ve kitabın birkaç sahnesinde +18 vardı.
Ben kitaptaki betimlemeleri okurken hiç sıkılmadım ama beni yoran betimlemeler oldu... Yine de muazzam bir kitaptı. Devam kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Kesinlikle ama kesinlikle okumalısınız. Okuyun okutturun. Sağlıkla ve kitaplarla kalınn
hangi kitap olduğunu hatırlamıyorum ama yine iş bankasının klasiklerinden biriyle çok benzer bir hikayesi var. yine böyle hırçın bir kız ve yaşlı adamın hikayesini anlatıyordu. belki bu kitabı ikinci okuyuşumdur, o kadar benziyorlar, eğer öyleyse güncellerim burayı da. :D kitaba gelirsek; beğendim. uzun uzun yazmak istemiyorum, zweig’ın öykülerini seviyorum, betimlemeleri muhteşem. hikaye de küçük bir alanda geçiyor ancak iki kişinin kocaman dünyasını anlatıyor, hoştu.
Normalde bu kitaba vereceğimden çok daha yüksek bir puan verdim ve bunun birkaç sebebi var. Birincisi genç yetişkin kitapları arasındaki kitapların genellikle böyle konular işlemiyor olması. Bir diğeri travma dediğimiz şeyi sade ama gerçekçi bir şekilde ele alması. Sonuncusu da ikinci kez okuyor olmama rağmen sonunda hüngür hüngür ağlamış olmam.
207 syf.
7/10 puan verdi
Narnia serisi çocuklar için yazılmış olduğundan, masalsı bir havası var, herkese hitap etmeyebilir bu. Şahsen ben bu masalsı havayı çok seviyorum. Arada yorucu kitaplara ara verip böyle masalsı çocuk kitapları okumak bana çok iyi geliyor. Keşke yaşadığımız dünyadan sıkıldıkça Narnia'ya biz de gidebilsek.
Polly'nin hiç arkadaşı yoktur ta ki bir gün yan komşularının bahçesinde bir çocuk görünceye kadar. Adı Digory'dir, kirli yüzüyle babasının Hindistan'a çalışmaya gittiğini, annesinin çok hasta olduğundan, teyze ve dayısının yanına yerleştiklerini ağlayarak anlatır ve ekler "sen olsan sen de ağlardın."
Kısa süre içinde Digory ile Polly'nin arkadaşlığı ilerler. Çıktıkları keşifte, yanlışlıkla girdikleri Andrew Dayı'nın odasından ayrılmaları zor olacaktır, çünkü Andrew Dayı'nın başka planları vardır. Böylece evrenler arası yolculuk başlar. Bilmeden girdikleri bu macerada yollarını bulmaları, peşlerine takılan kötülükten kurtulmaları gerekir.
Narnia evreni kuşkusuz çok büyülü ve güzel. Orda yaşamayı kim istemez ki, yere karamel dikince karamel ağacınız oluyor :) Ama ben Charn evreninin karanlığını da çok sevdim, betimlemeleri, illustrasyonlarıyla çok hoş bir kitap. Yazarın dili çok akıcı ve esprili.. Karşınızda oturup masal anlatır gibi.
