Bir Bozkurt, bir Ülkücü her hareketi, davranışı, oturması, kalkması, konuşması ile Türk Milliyetçiliğinin, Dokuz Işık'ın propagandacısıdır.
İki Ülkücü yan yana geldiyse,asırların Türk'e sağladığı teşkilatlanma gereği,biri "Reis" oluverirdi.
Sayfa 174Kitabı okudu
Sözün özü...
"Ülkücüler Bozkurt gibi olurlarsa halk da onlara inanır. Ancak, halkın inanması için inanacağı politik bir proje olması gerekir. Sınırları keskin bir şekilde belli olan bir ülkü. Yüz tane ülkücü Anadolu'nun dört bir yanında birbirlerini dahi tanımadan bir kağıdın üzerine Türkiye'nin 100 sene sonraki hedefini aynı biçimde yazdıkları gün halk bizi ve hedefimizi anlayacaktır."
Sayfa 164
Dâvamız: Mazimize Lâyık Bir İstikbal Yaratma Kavgasıdır
Asla unutmayınız ki, millî devleti kurmak, güçlü iktidar sizin beyinlerinizde, sizin gönüllerinizde, sizin ellerinizde kurulacaktır. Bu sebeple yılmayacak, usanmayacak, korkmayacaksınız. Çünkü gelecek yılmayan, usanmayan, korkmayan insanlarındır. Yaşasın millî devlet güçlü iktidar. Yaşasın büyük Türk soyunun ülkücü, bozkurt evlâtları...
Sayfa 330 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ
Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem
mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış
ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
Hakkı Öznur, Ülkücü Hareket adlı kapsamlı çalışmasının altıncı cildinde,
Atsız’ın MHP ile ilişkisine değindiği bir yerde “Ötüken Dergisi’nin Mart 1969 tarihli
63. sayısında ‘Kocakurt’ müstear ismi ile Türkeş’e hitaben yayınlanan; ‘İki Açık
Mektup, Sayın Başbuğ’a Hitap’ adlı makalede partinin isminin ‘Ulusal Birlik Partisi’,
ambleminin de ‘bozkurt’ olmasını içeren görüşler öne sürülmüştü” demektedir.
Öznur’un, bahsi geçen makalenin CKMP’nin MHP’ye dönüştüğü Şubat 1969 tarihli
kongrenin peşinden, Mart 1969’da yayınlandığını zannetmesi, meseleyi yanlış
anlamasına ve yanlış bir hükme varmasına yol açmıştır. Yukarıda da değindiğimiz gibi,
“Kocakurt” müstear ismiyle yayınlanan bu makale 1966 tarihlidir. Öznur, makaleyi
Mart 1969 tarihli kabul etmiş, bu kabul onu ve onu referans alan yazarları hataya
düşürmüştür. Dolayısıyla Türkçülerin, kongre esnasında partinin ismi ile ilgili herhangi
bir taleplerinin bulunmadığı ve kongredeki tartışmaların partinin amblemi ekseninde
cereyan ettiği söylenebilir. Zaten, yine Öznur’un kitabında olayların içinde bulunmuş
kişilerle yapılan konuşmalarda da partinin ismiyle alâkalı herhangi bir ifade yoktur.
Fakat yine de, 1969 kurultayından sonra Türkçülerin Türkeş ve MHP ile yollarının
tamamen ayrıldığını söylemek yanlıştır. Zira Ötüken, Türkeş ve partisi hakkında olumlu
şeyler yayınlamaya devam etmiştir.
