Seyrek denemeyecek sıklıkla, kötü bir düşünceden iyi bir iş, kötü bir eylemden de bir başyapıt doğabilir. Olayların gizemli bir yolla birbirlerini izleyişi üzerine kafa yormamak için, hemen her zaman olanları rastlantıya -talihli ya da talihsiz, olağanüstü ya da kahredici rastlantıya- bağlarız. Oysa hepimiz, rastlantı diye bir şeyin olmadığını kesin olarak biliriz. İnsanoğlu hep en derin benliğine, yazgısıyla özdeşleşen benliğine itaat eder.