"Onların güçlü yanı duyarlılıkları, anlamı, ve onun yokluğunu hissetmeleridir; onların topluma armağanı budur. Duyarlılık, hâlâ kurtuluş vaat eden yegâne insan istidadıdır. Talihin karanlık yüzleri, sırf bu yüzden bile anlamsız değildir: Mutsuzlar, bir tehlikeyi, bir yanlışlığı, bir haksızlığı, bir adaletsizligi mutlulardan çok daha çabuk fark ederler. Bircoğu sorun yüklü bir insanı kendi olumlu dünya görüşüne bir engel olarak gören iyimserlerden ziyade, melankolikler duygudaşlığa yatkındır: Mutsuzlugu cesaretlendirir."
..
Mutsuzluk da mutlu olmak gibi kabul gormesi gereken bir duygudur. O duygunun inkârı kendi kendini yok etmeye meyilli bir pozitiflik çarkı oluşturur içimizde.Kitabı okurken sürekli "her şer de bir hayır, her hayırda da bir şer vardır" ayeti geldi aklıma. Gerçekten de olumsuzlukları olumlu olanlarla harmanlayarak yaşamak bence yaşamların en anlamlısı.