Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şimdi, vakit geldi
Leyla dedi ki: "Ey kâmil varlık, ey günahsızlıkla, Allah'ın yakınlığını kazanan insan!" "Olgunluğunun ulaştığı dereceyi sınıyor, hâlinden haberdar olmak istiyordum;" Şimdi nasıl bir håle sahip olduğunu anladım. Bu, çok yüce bir mertebedir. Allah mübarek etsin!" "Aferin, doğrusu, tertemiz bir insanmışsın;
Zuhal Olcay- Yine Aşk Var
İyi geceler 🌙🎶🎶 Vurulur, gönül dediğin bir kuş, kaçamam Mazim bu kadarmış, bozdurup harcayamam Değeri var her şeyin altından, satamam Ben unuttum dünü, geçmişle yatamam Yine akşam, yanıyor, yansın sigaram Yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam Yine akşam, yanıyor, yansın sigaram Yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam İstemem, ziyaret etme kalbimi
Reklam
deli gibi uykum var Nermin elimden hiçbir şey gelmiyor inan ben nasıl uyurum sen uyanmazsan Allah biliyor hiçbir şeyim yok sevilecek şeyler ağaçların arasından geçip gidiyor seni sevmek de öyle orman! yanınca bitiyor her şey yanınca bitiyor kalanlarla avunmuyorum Nermin sen yoksun her nasıl olmayacaksan bu imtihan bu debi o terli atın külündense bu kalp çok sevinirim ya Rabbi beni her yerimden kapatırsan
Alper Gencer
Alper Gencer
Yazmadım seni daha, Sevmeye ayırdım tüm zamanları, Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. Ben düşünmeye başlayınca seni -Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar Toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar Onlar da benimle birlikte Ve onlar da benim kadar seni düşünürler... Benim kadar diyemem ama Yemin ederim onlar da seni özler.
Çalıkuşu
Azelya romanını baştan sona okudum Kamran Bir daha yoluma çıkma ''Yolun açık olsun… Ben bunu ilk kez yürekten söyledim.  Ve ben bunu ilk kez böyle yürekten söyleyince; “yolun açık olsun” Bir dua niteliği kazandı.  Kalbim barıştı seninle böylece
Bir müptezelin hikayesi... Bu hayat ayık gecemeyecek kadar kötü demişti yani her zamanki gibi bir şeylerin arkasına sığınmıştı. Her zaman bahaneler vardır yani her başarısızlık için bir bahane üretebilir, okuldaki öğretmenim bana taktı sebebini bilmiyorum ama arkadaşlarım beni sevmiyor, onlar yüzünden kavga çıktı, üniversite sınavında kaydırma
Reklam
Bir gün sonrasını bilememek
Çok beğendiğim bir kitap oldu. Roman budur aga işte. Bir an bile sonrasını bilememek zaten hayatı değerli kılan şeylerin başında gelmiyor mu? Bu hayatın biricikliği bizi o hayata daha çok bağlamıyor mu? Önemli olan ben olmak değil midir hayatta? Diğer herkes hayatımızın parçasıdır ama hayatımızı kontrol eden ben olmaktır. Kitabın son sayfaları yukarıdaki cümleleri kurdurttu bana ama kitabın konusuyla sonda verilen ana fikri pek bağdaştıramadım.Çok da önemli değil,bu hayatta ne mantıklı ya da ne tutarlı ki? İşin özü iyi bir okuma deneyimi sunuyor. Bu fazlasıyla yetti bana. Fotolar kitabın son sayfalarından spoiler olabilir dikkat!
Sil Baştan
Sil Baştan
**Cut**
Kıymetli
1000Kitap
1000Kitap
arkadaşlar, Zaman zaman dikkatinizi çekmiş olacak ki ''Cut'' nedir diyerek sorular yönetiliyorsunuz. Bu durum oldukça beni memnun etmek çok teşekkür ederim. Paylaşım yapmış olduğum alıntı veyahut iletileri için genelde kullanmış olduğum ''Cut'' tabiri Real hayatımda sürekli kullanmış olduğum bir tepkidir. instagram.com/buraksmkss hesabımdan da paylaşım olduğum storylerde de kasıtlı bir şekilde yazarım. ''Cut'' söyleniş tarzı ile ve anlamı ile artık daha ne diyeyim diyerek benim için noktalanmış bir anlam ifade etmekte olup. Sevdiğim bir kelime olduğu için ve kelimeleri seven biri olarak sağ bileğimde Cut İbranice olarak dövmesi mevcut olup bundan mütevellit benim için anlamı kıymetlidir. ''Cut'' ileri dönemlerde hayatımın farklı noktalarında olacağını ve bu farklı noktayı ileri günlerde sizler ile paylaşıyor olacağım. Diyebilirsiniz ki bizine, ne diyor bu adam, ben kendimce ifade etmeye çalıştım. Teşekkürler... Cut
"İnsan öldüğünde en yakınının, en sevdiğini unutma süresi 18 aymış. (Bu en uzun süre) Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsarmış. Düşününce içim acıdı bir an. Değer verdiklerimin, Çok sevdiklerimin, "Onlar olmadan asla olmaz" dediklerimin Beni 18 ay sonra unutacak olması...? İyi bir iş, geniş bir ev, bir araba, emeklilik hayalleri, "Hele şu da olsun rahatlayacağım" derken bir bakıyorsun hayatın sonuna gelmişsin. Lakin bizim yaratılış sebebimiz araba, ev, bağ, bahçe değil ki....Hiçbir değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan bir hayat 80 yıldeğil de 800 yıl olsa ne yazar ki? 18 ayda unutulduktan sonra... Yazık oluyor bize. Çok ucuza gidiyoruz. - İnsanın yetiştirdiği öğrencileri olmalı, öğretmen olmasa bile...Yazdığı bir kitabı olmalı en azından, ya da yazmaya azmettiği... - Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlarda iz bırakmışlığı olmalı... - Birileri çevirmeli yolunu "Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz" demeli yıllar sonra... İnsanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun, tanımadığı onlarca insanın yüreğine dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı... Ah! bu çok fazla dünya telaşesine dalmışlığımız yok mu... Mezardakiler de aynını yapmıştı...."(A)
Babam ve oğlu?
Babam: Sen çok tehlikeli bir adamsın. Gözün dönmeye görsün bu evi de satarsın, bırak satmayı yakarsın bile. Onu bırak sana bir şey de söylenmiyor artık. Ne yapacağın belli değil. Ben: Sadece babamla iletişime geçme güdüsüyle sigara koktu ya canım çekti dedim diye işittim bu lafları. Sigara içiyorum falan diye de değil. Artık her muhabbet bir şekilde bu durağa uğruyor, kuyruk sokumuma… Uzun bir süredir bu aile evinin hiçbir zerresine ait hissetmiyorum kendimi. Bana bir şey söylenememiş hali bu yani düşünün. Yukarıda öyle demişti ya. Kırgınım… Evet çok dargınım, ama yaratıcıya… Şu herifin ağzına tıkayacak kadar miktarı dahi bana çok gördü. Milletin ayağına takoz düşer bir ton tazminat alır, biz boynumuzu kırdık üçün biri dahi yok. Herkes sanıyor ki tüm bu olanları çok olgunca ve ondan beklenilemeyecek denli düzgün karşıladı babam. Bilakis hakikat bu değil, ne yazık ki… Hatta şöyle söyleyeyim beni evden atmama sebebi; anneme giden yolun benden geçiyor oluşu ve o da bunun farkında. Neyse, tüm sebep bu. Oldukça basit ve içinde bir gram bile benimle alakalı bir şey barındırmayan s*ktiğimin sebebi bu işte. Odamdan çıkmıyor değilim yani sadece saklanıyorum. Çünkü et ve kemik çerçevesinde sadece varım burada. Bir gün bu borcu ona yani babama ödeyebilirsem, cidden gözüm açık gitmeyeceğim bu mavi ucube küreden. Dörtte üçü su, dörtte biri karanlık top!
Reklam
Yoruldum. 21 yaşında yaşamaktan yoruldum. Bazen umut dolu, bazen her şeyden vazgeçmiş bir haldeyim. Bi an çok zor bir hayat yaşıyormuşum gibi hissediyorum, bir yandan da çok rahat bir hayatım varmış gibi. Bazen zihnimde bir sürü düşünce tepişirken, bazende hiç bir şey düşünmüyormuş ve bir boşluğun içindeymişim gibi hissediyorum. Bazen çok anlamlıyken bazı şeyler, bi anda çok saçma geliyor. Çoğu zaman kaçmak istiyorum kalabalıktan. Katlanamıyorum seslere, gürültüye, etrafımdakilerin anlamsız telaşlarına. Yaşamak ne demek? Ben hissetmiyorum yaşayıp yaşamadığımı. Hevesim yok hiç bir şeye. Sanki asırlarca bir yaşam telaşında kalmışımda artık mecalim yok yaşamaya. Hayatta hiç bir zaman hiç bir şeye sahip olmamışım gibi. Ve aynı zamanda sahip olduğum her şeyi kaybetmişim gibi. Hiç bir şeyin anlamı yokmuş gibi. Nedenini, sebebini anlamlandıramadığım bir kırgınlık var üzerimde, bir incinmişlik. Nasıl geçecek bilmiyorum. İstediği bir şey alınmamış, bu yüzden ağlamış, ağlayınca da azarlanıp susturulmuş küçük bir çocuk gibiyim sanki. Dolu gözlerle izliyorum hayatı. ... 🥀
Yazmadım seni daha, Sevmeye ayırdım tüm zamanları, Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. Ben düşünmeye başlayınca seni -Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar Toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar Onlar da benimle birlikte Ve onlar da benim kadar seni düşünürler... Benim kadar diyemem ama Yemin ederim onlar da seni özler. Hep dalgınım bu günlerde Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum. Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum. Nisan’a kaç var diyorum saati sorarken. Hiç böyle olmamıştım. Bilenlere sordum; ‘aşk bu’ dediler!
Sen, kış güneşi Uyandım seninle , yeşillendim Tomurcuklandım rengarenk çiçeklere Söylemedim kimselere hangi meyveye gebeyim. Sürpriz olsun istedim. Bugün geç doğacaksın galiba Olsun, beklerim ben seni dalımda
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.