Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
BİR PSİKİYATRİSTİN GİZLİ DEFTERİ En Sıradışı Vakalar Herkese Merhabalar... Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen ama en nihayetinde okumaya karar verdiğimiz bir kitap ile geldim. Evet biz bu kitabı canım kızlar ile okuduk. Okudunuz okudunuz yoksa ben okuyorum dedim ve az buçuk gazla bir solukta okuduk. Tamam tamam kotalı okuduk beni yakaladınız.
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,3bin okunma
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Öyle bir çırpıda okuyup kenara koyabildiğim bir kitap olmadı. Ayşe Sevim'i çocuk kitaplarından bilirim. Kızıma okutmustum fakat kendim için ilk kez okudum. Kintsugi bir öykü kitabı. Yalnız kapağında altta bir de "Değerli Yaralar" yazıyor. Kitabı en iyi bu cümlenin özetledigini düşünüyorum. Yaşadığımız veya tanık olduğumuz yaraları okuyoruz. Bazen arka arkaya okudum öyküleri bazen okuyamadım. İçime hüzün öyle bir çoktu ki. Ben çok beğendim. Öykü okumayı sevenlere tavsiye ederim. Çift kitap şeklinde ilerleyip aralarda kendinize bir öykü yüklemesi yapabilirsiniz :) Bazılarında Güray Süngü tarzını çok hissettim. Anliyamadim. Noluyor simdi dedim :) İşte böyle bende bıraktığı duygular ;) Kitapla kalın...
Kintsugi
KintsugiAyşe Sevim · Şule Yayınları · 202364 okunma
Reklam
Nietzsche'nin saldırdığı, insanın gücünden değil, zayıflığından kaynaklanan sevgidir. O "Komşunuzu sevmeniz, kötü bir kendinizi sevmedir. Kendinizden komşunuza kaçarsınız ve bir erdem yaratmak istersiniz bundan. Ama özgeciliğinizin iç yüzünü bilirim ben..." dedikten sonra kesinlikle ekliyor: “Kendinize katlanamıyor ve kendinizi yeterince sevmiyorsunuz." Nietzsche'ye göre, birey "çok büyük bir önem taşımaktadır.” “Üst-insan", almak için vermeyen, iyi yürekli davranarak yükselmeyi istemeyen, -gerçek iyilik örneği diye, bir öncül olarak kişinin zenginliğini 'saçıp savurmayan', gerçek iyiliğe, soyluluğa ve ruh yüceliğine sahip olan kişidir." Nietzsche bu düşüncesini Böyle Buyurdu Zerdüşt (Thus Spake Zarathustra) adlı kitabında da "Kimi kendisini aradığı için gider komşusuna, kimi de kendisini yitirmek istediğinden..." tümcesiyle dile getirmektedir.
Bize kötü bir şey dedi bu...
"Ben kötü birisi değilim! Çok çalışıyorum, çocuklarımı seviyorum. Peki o zaman neden pazar günlerimin yarısını cehenneme nasıl gideceğimi dinleyerek geçireyim ki?" HOMER SIMPSON
133 syf.
·
Puan vermedi
Kitap; güzel, akıcı ve okuyucuyu sıkmadan güzel bir şekilde çevrilmişti çevirmeni tebrik ederim çünkü eski ingilizeyi hele de edebi bir metini çevirmek zor bir olay. Ayrica Shakespeare'nin okudugum ilk kitabı. Kitapta takıldığım tek nokta iki aile arasındaki düşmanlığın nedenine deginilmemesi bu konuda aklimda soru işareti kaldı ben birseyler okurken dikkatlice okurum ve anlatilan her olayın nedeninin ve sonucunun açıklanmasını aklimda soru işaretinin kalmamasını isterim çünkü bu durum beni rahatsız eder. Bu durumun haricinde kitap gayet güzeldi ve aşka dair çok güzel cümleler yer alıyordu.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma
720 syf.
3/10 puan verdi
Merhabalar, bugün sizlere çok fazla abartıldığını düşündüğüm bir kitabın yorumuyla geldim. İlk başta kitabın kurgusu hakkında sizi biraz aydınlatayım sonra yorumlamaya geçeceğim. Hukuk son sınıf (yanlış hatırlamıyorsam son sınıftı) öğrencisi olan Zeliha sıradan üniversite hayatını yaşarken bir gece hiç beklemediği bir olayla karşı karşıya kalır.
İhtilal 1 - Zelzele
İhtilal 1 - ZelzeleBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 2023387 okunma
Reklam
Narsistlerin gerçekleri çarpıtmak için büyüsel düşünme dı­şında başvurdukları çok daha zarar verici bazı yöntemleri var­dır. Bunlardan en tehlikeli olanı, kendilerinde utanç duygusu uyandıran şeyleri başkalarına aktardıkları süreçtir. Psikologla­rın "yansıtma" dedikleri ve narsist ailelerde sıkça karşılaşılan bu fenomene ben "utançlarını yığmak" adını verdim.
Sayfa 31 - Kuraldışı Yayınları
361 syf.
10/10 puan verdi
Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Nice sözler söylenmiştir şiirlerde, niceleri pek tesir etmiştir gönüllerde. Lakin hangi biri asırların hazin yıkıcılığına dayanabilmiş, hangi kitap zamanın can yakıcı unutulmuşluğunda kendini bu kaderden kurtarabilmiştir… İşte biçare derviş Yunus çıkmıştır o vakit
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,7bin okunma
281 syf.
·
Puan vermedi
Ben bu seriyi çok seviyorum. Evet biliyorum çok ani bir giriş oldu ama kitaplarının kısalığı, olayların hemen çözülmesi ve rs kurtarıcısı olmaları çok hoşuma gidiyor. Yazar genel olarak elinize alıp bir çırpıda bitirebileceğiniz kitaplar yazıyor. Gel gelelim bu kitabaaa. Serinin en az sevdiğim kitabı oldu. Peki neden en az sevdiğim kitabı oldu?
Ruined Secrets
Ruined SecretsNeva Altaj · ‎Independently Published · 2022234 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İçe dönük insanların hayatta kalma rehberi
Anlaşılmak bu dünyadaki en güzel şeydir. Gözde Attila size bilimsel bir kitap vaadinde bulunmuyor, ancak bir içe dönükseniz sizi anlayabileceğini söylüyor. Gözde Attila içe dönük bir insan ve ergenlik günlerinin başından beri içe dönüklüğünün ona verilmiş bir ödül mü yoksa ceza mı olduğunu araştırıyor. Hatta bu araştırmaları o kadar ileri gidiyor ki kendisi psikoloji okumaya karar veriyor. Yazar, kitabın bir kısmında Google’a “içe dönük insan” yazmamızı rica ediyor. Çıkan sonuçların çoğunun iç karartıcı görseller olduğuna dikkat çekiyor. Yazar kitap boyunca bize içe dönük olmaktan kurtulmayı değil, içe dönüklüğümüzü kabul ederek bununla nasıl en iyi şekilde yaşayabileceğimize dair ufak tavsiyeler veriyor. Bilimsel bir kitap değil. Onun tavsiyelerini ciddiye alıp almamak size kalmış. Bu kitap daha çok başarılı olmuş bir içe dönük insanın öyküsü. Bir yüreklendirme kitabı. Ben anlaşıldığım için mutlu oldum çünkü hayatım boyunca içe dönük yaşadım ve bundan sonra da böyle yaşamaya devam edeceğim.
Affedersiniz İçedönük
Affedersiniz İçedönükGözde Attila · Doğan Novus · 202363 okunma
Reklam
336 syf.
5/10 puan verdi
Şuan gerçekten bu kitap hakkında ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Bir yandan çok rahatsız edici bir içerik okudum gibi hissediyorum bir yandan da son ana kadar merak ettiğim bir olay örgüsü okudum. Gerildim diyemem, o hissi hissedemedim ama evet Lia ikilemlerinin gerçeğini çok merak ettim. Ve sürpriz, tam olarak öğrenemedim. Nerede bittiğini de pek anlamadım kitabın. Üçleme olduğunu düşünürsek güzel bir taktik aslında. O konuda bir sorun yok ama tecavüzü güzellemek ve bunu dark temaya mal etmek kısmı bana pek ilgi çekici gelmiyor. Ben bu türün insanı değilim ki bunu daha önceleri giriştiğim okumalards gördüm. Bir kesim Adrian için kötü kimliğinin altında sıcak kalpli bir insaj yattığını ima etmiş ama bana sorarsanız Adrian düpedüz manipülatif ve tacizci bir sapkın. Winter için aynı seyleri diyemem, hayatını okurken ve yaşadıklarını anlatmaya çalışırken içim ezildi. Bir de şu var, Winter'ın Adrian'a hayatının dönüm noktasından bahsettiği sahne neden bu kadar yavandı? Dümdüz okuduk ve öylece bitti. Yarım sayfa bile sürmedi. Ben çok fazla iyi roman okumuşum sanırım, o kadar yükselmiş ki çıta, artık her yazılan cazip gelmiyor demek ki. Beğendim demek isterdim ama ilk kitap için pek beğendiğim bir kitap olmadı. Serinin ikinci ve üçüncü kitapları da var, dolayısıyla onları da yakın zamanda okuyup Yalan Üçlemesini tamamlayacağım.
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023784 okunma
Geçmiş doğum günün kutlu olsun sevdiğim, nice mutlu yıllara. Umarım eskisi kadar kötü günler geçirmiyorsun dur. Şimdi yazmam çok saçma söylememiştin belki de hatırlamıyorum dur doğum gününü ama bir şekilde Nisanın 13’ü olduğunu öğrendim. Özür dilerim sevdiğim. Sana yazıp yazıp sildiğim için özür dilerim, seni sevemediğim için özür dilerim. Gelmeni bekliyorum halen belki gelirsin diye ama biliyorum gelmeyeceksin ve biz daha doğrusu ben bir daha elini tutamayacağım. Bu çok üzücü bir şey belki görürüm seni bir daha ama o incecik beline, cennet kokan kokuna, huzur bulduğum kollarına uzak olacağım. Keşke seni ne kadar sevdiğimi bilsen keşke okur musun bilmem ama şunu bil seni halen ilk günki gibi seviyorum güzelim. Seni seviyorum.
Ne çok şarkılar biriktirmişim günlüğümde Ne çok yazmışım üstelik adını Şiir defterime Şimdilerde hiçbirini manası kalmadı Ne sen döneceksin Ben de vazgeçecem bu inatçı huyumdan haylazlığımdan. Ne çok yılları mı gençliğimi yıpratmışım Herkesler karşısında seni savunmuş Kendimi savunamamış Ben beni yiyip bitirmişim Kendime illetler üzüntüler dost edinmişim Lakin vazgeçecem bu senli huylarımdan.
Sanatçı sanatının bilinmesini ister. İnsan eğer bir sanatçı ise attığı adım söylediği söz ve var olması bile bir sanattır ve bilinmek ister. Ne kadar çok bilinirse ne kadar çok tepki alırsa o kadar çok içgüdüsel amacına ulaşmış olur. Bu sosyal medya kuruluşlarının temel aldığı güdü budur: "Bilinmek istemek ve tepki almak". Sosyal medyanın beğeni butonları takipçi sayıları bu yüzden hepimiz için önemli bir gösterge, en önemsemiyorum diyen insan bile arada girip bakıyordur şöyle. Yenilmesi zor bir güdü kabul fakat ben yaradılış amacının bilinmek değil bilmek olduğunu fikrederim. Bilinmek, etkileşim almak insanda doyumsuzluğun vermiş olduğu hazdır, oysa bilmek açlığın vermiş olduğu hazdır. Açlığın hazzı doyumsuzluğun hazzından üstündür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.