Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"yaptığın yanlış ama neden böyle yaptığını yargılayacak konumda değilim çünkü senin şartlarında değilim diyebilmeyi öğreniyorum. daha yolum var." ben de bu yolun yolcusuyum fakat hayret ediyorum bu kadar çok yargıçla büyüyüp nasıl bu kadar sevgi pıtırcığı olabildim? bu da rabbimin yüceliğinin delili değil midir :)
“Yaşım ilerledikçe öksürüğümün onunkine benzemesine, bir şey yerken ağzımdan onunki gibi ses çıkmasına ve onunki gibi upuzun bir boyum olmasına karşın, kimi zaman gerçekten babam olup olmadığından şüphelendiğim bu adamın görüntüsü gözlerimin önünde yavaş yavaş belirir ve giderek netleşirdi. çekine çekine, başka, ama çok başka bir baba yaratırdım
Reklam
Merhaba kitapseverler #Fersude#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar " Hayata yeniden başlamak, elbette belirsizlikler ve zorluklarla dolu bir süreçti. Ancak Taylan, cesaretini toplayarak bu belirsizliklerle yüzleşmeye hazırdı. Taylan lise son sınıf öğrencisi,anneye düşkün ,bir abla ve hayattan ümidi kesmiş alkolik bir babaya sahiptir.Annesi oğlunun gönül ilişkileri için erken olduğunu düşünüyor çünkü önünde hayatının sınavını vereceği üniversite sınavı var ve günün birinde iyi bir mesleği olsun istiyor. Taylan' ın ailesiyle birlikte gittiği tatilde gönlünü inci ' ye kaptırır. Annesine söylemekle, söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra annesine söyler. Annesi de bu durumu hoş karşılamaz . Tatil dönüşünde yaşadığı o talihsiz trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybetmiştir. Ya sonrasında gelen yeni bir aşk? Taylan hayata tutunmayı başaracak mı ? İlk tanışma fırsatı bulduğum bir kalem ben çok sevdim . Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın @_burakbilgili @burcutektasofficial @azyayingrubu
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
Sen bana hiç kimselerin veremediğini verdin beni ben ettin netsem neylesem bunu ödeyemem can ne ki ben bu canı çok attım köpeklere tırnaklar mı dersin tabanları mı dersin hataları mı dersin hepsi geçti etim zehir gibi gene …
Türkiye İş Bankası
544 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Çalıntı Sözler
Çalıntı Sözler
Çalıntı Sözler
Ashley Jade
Ashley Jade
O, herkesin peşinde olduğu yetenekli bir kötü çocuktu. Bense herkesin nefret ettiği önemsiz, asosyal bir kızdım. O güneşti; hepimizi kendine çekiyordu. Bense bir kara deliktim; evrende sadece yer kaplıyordum. Onun kaderinde yıldız olmak vardı. Benim kaderimde ise değersiz ve geride kalan olmak... Ta ki beni özel olduğuma
Çalıntı Sözler
Çalıntı SözlerAshley Jade · Pukka Yayınları · 2023176 okunma
DENİZ GEZMİŞ'İN BABASINA YAZDIĞI SON MEKTUBU
Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halkının da anlayacağını inanıyorum. Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım… Oğlun Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972, Merkez Cezaevi
Reklam
Neden birbirlerini sevenler birlikte gitmiyorlar? Bu yolculuk çok daha fazla neşeli olurdu o zaman... Dünyanın sonunun sanki tatile çıkılıyormuş gibi neşeli bir havada gelmesini hayal ediyorum. Neden aynı trene, aynı uçağa, aynı gemiye binmeyelim ki? Gemi yazar yazmaz aklıma Titanik geliyor.*:) Ancak gidiş tarihini belirlemek kolay olmaz.
Sayfa 87
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba kitabın Editörlüğünü sevgili
Özlem
Özlem
nin yaptığı harika bir Sonukitapla karşınızdayım. gerçekten düşündüren aklımın bana oyun oynayıp oynamadığını sorgulatan cinstendi. Ben ne okudum böyle ??? Hocam bu nasıl bir kurgu, nasıl bir ifade biçimi hayran kaldım. Zaman zaman kimsenin anlamayacağını düşünüp içimden geçen düşünceleri okurken buldum kendimi. Her insanın ulaşılamaz bir iç dünyasının olduğuna inanıyorum, ister mutlu görünsün ister mutsuz. Bu ulaşılamaz iç dünyayı ustalıkla sözcüklere aktarmış yazar. Okuduktan sonra kolay kolay kendinize gelemeyeceksiniz, sorgulama başlayacak... Altı çizilesi okadar çok söz varki onları okurken kalbimde bir sızı hissettim. Kitap yalnızlığı merkezine alarak bizleri farklı duygular ile yüzleşmemizi sağlıyor.Tüm kitapsever dostlarımın Mutlaka okumasını istediğim bir kitap, lütfen hiç düşünmeden okuyunuz. Kurgudan bahsetmek istemiyorum benim yaşadığım sarsıcı etkiyi sizinde yaşamanızı istiyorum. Peki siz kendinizi yalnız hissediyormusunuz? Bu yalnızlık size mutluluk mu hüzün mü hissetiriyor? Ben yalnızlıkta huzur buluyorum fakat dâimi bir yalnızlık yaşamak istemem ara sıra iyi hissettiriyor yalnız kalmak. Kitabın kapağında kullanılan görsel yazarımıza ait bir eserdir.
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202420 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
90'lı yılların sonu Yer Kocaeli Baba evi- müstakil bahçeli bir ev - ,bekarım, O yıllarda Galatasaray Avrupa kupalarında fırtına gibi esiyor. Herkes Cim Bomlu. Saat gece yarısına yaklaşmış. CimBom bir zafer daha kazanmış Avrupada. Malum silahlar patlıyor heryerde..sevinçten. Annem birden dışarı fırladı ahlar vahlar içinde, gözünde bir dehşet
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,3bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Çok fazla karşıma çıkıyordu ben de aldım. Doğrusu bu kitabı okuyup, paylaşan ve güzel yorumlar yapanlari anlamış değilim Bu kitap zaman kaybindan başka birşey değil.
Hiç’likten Gelen Güç
Hiç’likten Gelen GüçTuğçe Işınsu · Feniks Kitap · 2020567 okunma
Reklam
Atsız'ın 1952 yılında yaptığı bir iş daha vardı. Eşi Bedriye Atsız'ın da yazarı bulunduğu tarih ders kitaplarının yazımında ona yardım etmek. İnkılâp Kitabevi, yayımlamak istediği lise tarih kitapları için Bedriye Atsız ve Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Hilmi Oran ile anlaşmıştı. "Zaman sınırlıydı ve kitapların 1952-1953 eğitim
arkadaşlar ben tuz falan yemedim ama hıdırellez ile çok yazı okudum dün bu gece de rüyamda birini gördüm ve sevgili oluyorduk bunda yapmadım ya bilinçaltı mi demeliyim yoksa çok yakışıklı ve düzgün bir erkekti diye mutlu mu oliyim ??
Münevver Hanım endişeyle ona baktı. “Ben gerçek bir lokomotif gibi lokomotif istiyorum,” diye tutturdu. “Biçim benim için çok önemli. Pastaya benzeyen bir pilav yemem, tornavida biçimli patates kızartmalarına dokunmam! Midye kabuğuna benzeyen çikolatalardan hep uzak dururum. Umarım, bu yaptığınız şey bir trene benzer!” Burak Bey gülerek, “Kaçınılmaz olarak öyle olacak,” dedi. “Eğer lokomotif yapmak istiyorsanız, sonunda çamaşır makinesinden çok trene benzeyen bir şey yapmak zorunda kalırsınız.” İlyas bu cümleyi de çok beğendi. Özenle defterine yazdı.
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hipokrasi: Doktorlar yeminlerine nasıl ihanet ediyor
Bu kitabın çevirisi resmi bir çeviri değildir. Amatör bir uğraştır. Bu kitabın neden Türkçeye çevrilmediğini anlamış değilim (resmi çeviri yok, o anlamda. Ben de içeriği merak ederek Türkçeye çevrilme konusunda yardımcı olmaya çalıştım). Buna benzer yerli ve yabancı kitaplar var. Lakin bu da çok ciddi bir şekilde sistem sorgusu ile doktorları da
Hippocrasy
HippocrasyRachelle Buchbinder · NewSouth Publishing · 20211 okunma
Atsız: "Türk milliyetçiliğini satmaya ne zaman karar verdiniz?" Türkçüler hakkındaki uygulamalar Atsız'la sınırlı kalmamıştı. 10 Mayıs 1952 tarihli Cumhuriyet gazetesinin yazdığı gibi Türk Milliyetçiler Derneği hakkında da takibata geçilmişti. Çünkü dernek Atsız'ı davet ediyor ve resmî bir lisede ona konferans verdirtiyordu.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.