Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Hayırlı Cumalar dostlar…Bugün benim çok sevdiğim kelamların sahibi @1fatihduman dan #meczup eserini sizlere tanıtmak istiyorum.Yazarımızın 22 kitabından sonra çıkardığı ilk öykü kitabı olma özelliğini taşıyor kitap. Kıyıda köşede kalmasın dedi Meczup’un hikayesi…Tanışalım, görelim, beklemenin nasıl olduğunu, sevmenin özünü hissedelim istedi yazarımız.Çok ta güzel oldu.İyi ki bu öykü kitabıyla kesişti yolum.Çok kısa konusundan bahsedeyim.
Ahmet bir fotoğrafçıdır.Kurumlardan davetler alır,atlar karavanına,yardımcısı Selim ile düşer yollara.Yollar biter ama içinde taşıdığı yalnızlık ve evsizlik hissi hiç bitmez.Yine böyle bir seyahatte gece vakti yolun ortasında gördüğü garip bir adam ilgi odağı olur.Meczup olduğu belli olan adamı köylülere sorar,hikayesini dinler.Ve bu hikaye Ahmet’e derdinin küçüklüğünü,sevmenin büyüklüğünü ve beklemenin de sevmekten geldiğini gösterir.
Ahmet’in ve Meczup’un hikayesini ilgiyle okudum.İçerisinde ki çizimler de cok güzeldi.Hele o Ömer amcanın evinin sıcaklığını,Fadime’sine olan sevgisini hissettim. Unutulmaz bir yol hikayesiydi.O yollar hiç bitmeseydi, bu kitap öyküden romana evrilseydi keşke dedim.Bitsin hiç istemedim.Öyle akıcı ve duru bir anlatımı var ki yazarın, elimden zor bıraktım.Yine satırlar gönlüme dokunmayı başardı.Hüzünle, hayretle ve sonunda da memnuniyetle kapattım kitabı…Yine yüreğim buruk, yine hislerim lisansız. Vel-hasılı bu öykü kitabını mutlaka okuyun.Önemle tavsiyemdir
Mükemmel bir kitap, mükemmel bir olay örgüsü. Her ayrıntı yerinde ve özenliydi. Sıkıcı ve gereksiz tek bir an bile yoktu. Hızla akıp giden, her an neler olacak dedirten bir kitap.
Ayrıca katilin sapkın ve hasta ruhu çok iyi işlenmiş, geçmişe gidilerek öğrenilen detaylar onun ne kadar ruh hastası olduğunu açıkça gözler önüne seriyor.
Dedektif Moore'un davadaki yeri önemli ancak bu davayı nihayete erdiren sırf kadın olduğu için ailesinde de mesleğinde de dışlanan, yetersiz görülen Rizzoli ve onun saplantı derecesindeki kendini kanıtlama hırsı.
Ve tabii ki Dr. Catherine Cordell'ın güçlü ruhuna değinmezsem olmaz. İlk seferinde üstesinden geldiği gibi ikinci defa da bu hasta ruhlu katilin istediğini ona vermeyerek, korkusunu gizleyip güçlü durarak onun işini bitiren o oluyor.
Sonlara doğru iyice muazzam bir anlatım ve hızlanan olay akışı ile kitap sizi içine çekiyor. Heyecan dorukta, bir film izler gibi hemen sonraki sahneye geçmek istiyorsunuz.
Kitapta bolca tıbbi terimler olsa da sıkmıyor ve açıklamaları mevcut. Ayrıca mitolojik efsaneler ve tarihi olaylar da katilin hasta ruhuna bir pencere açıyor.
Kesinlikle bu kitabı tavsiye ediyorum.
Yugoslavya'dan İsviçre'ye göçen bir ailenin hikayesi Güvercinler Havalanırken...
Anne baba ve iki kızları. Hikayeyi bize kızlardan biri anlatıyor. İsviçre'de göçmen olmak ile kendi memleketlerinde giden olmak arasında savruluyorlar. Aslında her şeyiyle bir göçmen hikayesi ama anlatım muazzam. Zamanda ve mekanda sıçramalar yapıyor yazar. Ve biz bir orda bir burda, bir Tito dönemi Yugoslavyasında, bir İsviçre'de bir kafedeyiz.
Balkan coğrafyasının acı tarihinden kesitlere şahit oluyoruz. Savaş yüzünden memleketine gidemeyen göçmenlerin yaşadığı zorlu sabır ve korku süreçlerini biz de hissediyoruz. Göç konusu edebiyatta çok işleniyor malum. Fakat ilk defa dil aidiyetinin hissettirdiklerinin bu kadar iyi anlatıldığı bir metin okudum.
Çok çok samimi ve içten bir dili var yazarın. Bazen bir cümlede öylece kalıveriyorsunuz. Çeviri de kesinlikle çok iyiydi. Mutlaka okunması gereken bir kitap.
Tarımda makineleşme ve köy yaşamının sade anlatımı.
Tali Apaydın' ın okuduğum ilk kitabı. Açıkcası toplumcu-gerçekçi anlayışla yazılan kitaplar çok da ilgimi çekmiyor. Roman bu anlayışla yazılan diğer romanlar gibi son derece sade ve akıcı bir dille yazılmış. Ama romanda önemli husus tarımda makineleşmenin üretimde sağladığı kolaylık. Arif ve Özler köyü sakinleri merkeze alınarak yazar tarım arazilerinin ekilip biçilmesi, üretimin zor yapılması, Türk köylüsünün makineye uzak kal ası, Arif'in ailesine tarlasını daha verimli kullanmak için traktör kullanmaya ikna etmesi ve harcadığı effort merkezde. Keyifli bir kitapdı. Elbette şimdi tarım arazileri makineleşme ile birlikte daha hızlı üretim sağlanıyor. Lakin yazıldığı dönemde makineleşmenin yaygın olmadığı bir dönem ve yazar bu sorunu gayet akıcı bir dille anlatmış. Tarlaların ekilip biçilmesi, köy ortamı son derece doğal olarak aktarılmış. Şahsen pek haşır neşir olmadığım bir tür. Yine de okuması keyifliydi. İyi okumalar!
·
Puan vermedi
Senden Önce Ben
beni fazla düşünme. seni sulu gözlü düşünmek istemiyorum. sadece iyi yaşa.
sadece yaşa.
sevgiler,
Will.
uzun yıllar önce ( 10 yıldan fazla ) okuduğum kitap. serisini ve filmini de izledim.
kitapları okuduğumda yazarın aktardığı duyguları ve anlatımları izlemeyi çok seviyorum, bu seriyi okurken de keyifle okudum.
çayınızı yudumlarken ya da bir kış gününde avuçlara sardığımız tarçınlı salep 'in hissettirdiği sıcaklık ve rahatlama hissini uyandırır bende.
harikulade bir film izlettirdi sayfaları, sonrasında filmlerini de izledim karakterlerini de severek.
karmaşık karakterlerden uzak, kafa dinlemelik, bahar ağaçlarında uçuşan kelebekler gibi, sonunda kursakta bıraktığı o hüzün ise elbette ki üzücü.
''İYİ YAZARLAR ÖDÜNÇ ALIR. BÜYÜK YAZARLAR ÇALAR.''
Merhaba kitap sever dostlar. Uzun bir aradan sonra yeniden sizlerle olmak çok güzel.
Ağır ve zor geçen hastalık sürecinden sonra okuduğum ve paylaşımına geç kaldığım @altinkitaplar dan çıkan @jeanhanff kaleme aldığı #hikayehırsızı Kitabı ile geldim. Kitabı okumamda #stephanking'in şiddetle tavsiye etmesi ve arkadaşım @nihllck.kitap 'ın okumalısın demesi çok etkili oldu.
Öncelikle yavaş başlayan ağır ağır hızlanıp sona doğru bomba bir final yapan harika bir kitaptı.
#kitabınkonusu
Jake ilk kitabı ile büyük bir başarı yakalamış ve çok popüler bir yazar olmuştur. Ama bu başarısını çıkardığı kitapta gösterememiştir. Yazarlık atölyesinde ders verdiği sıralarda Evan Parker adındaki öğrencinin hikayesinin bir bölümünü okumuş ve konuya hayran kalmıştır.
Aradan geçen 3 yıl kitabın basılmamış olması ve Parker'in öldüğünü öğrenince hikâyenin unutulup gitmesini istememiş ve kendisi yazmıştır.
'Beşik' hikayesi bir anda başarıdan başarıya ulaşmış ve Jake yeniden eski popüler günlerine kavuşur.
Kimsenin bilmediğinden emin olduğu için içi rahat olan Jake birgün 'Sen hırsızsın' mesajı ile bir şok yaşar. Başta önemsemediği bu mesaj hayatını altüst edecektir.
Peki hikayenin gerçek yazarını kim bilmektedir?
Jake gerçeği öğrendiğinde neler olacaktı?
Peki başarı için böyle bir sonu hakediyor muydu?
Gizemin aksiyonun bitmediği ve hiç beklenmeyen ters köşe sonu ile çok şaşırtıcı bir kitaptı.
Kesinlikle okumalısınız.
