“Sevgili Bilge,
bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
"Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe, yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu."
Türk Edebiyatının dev ismi Oğuz Atay'ı,
41. ölüm yıl dönümünde büyük bir saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.
Selamlar!:)
Bugün size benim için çok ama çok özel,çok değerli bir kadından söz etmek istiyorum:Türk edebiyatının gamlı prensesi,dişi Oğuz Atay,hüzün ve aykırılık kokan güçlü bir kadın,birikimli ve entelektüel bir yurttaş,sadık ve fedakar bir dost:Tezer Özlü!Ruhumu ele geçiren eşsiz sevgisiyle,bana; Zürih'i,Hans Peter Martin'i,Güner Sümer'i,Erden
Bin dokuz yüz otuz dört
Tarih düşüldü, Niçin?
Doğumu önemlidir
Yani kendisi için...
Bugün, Türk edebiyatının en gözde yazarlarından biri, postmodern edebiyatın ülkedeki öncüsü, bilinç akışı tekniğinin o usta yazarı
Oğuz Atay`ın doğum günü. İyi ki doğmuş, iyi ki varmış, ve iyi ki yazmış...
Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar. İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric.