Neyse biz ufaktan böyle pazar alanına gelmişiz, traktör durdu o an. Böyle herkesin kurulacağı yer de belliydi zaten.Ben, Mehmet ve Bilal Abi tablalarımız yan yanaydı, muhacir kızıysa böyle anası ve küçük oğlan kardeşiyle yan yana Asiye'de onların yanına kurulmuştu yani. Sabah erken saat Bilal Abi’den siftahı olsun diye simit aldık. Pazarın
Samim işte bunlar taciz ve tecavüzü hoşgörmeyen üstüne sıralı küfürler eden adi iki yüzlü varlıktır sebebi şudur efendim benim cilveli olduğumu ve adamın düşüncelerini sırf amım için beğendiğimi söyleyerek beni böyle alt etmeyi düşünüyorlar. Hepinize verecek cevabım var çünkü bel altı oynamaktan başka yediğiniz bir cacık yok
“Filistinlilere Acımıyorum.”
“Hocam, Filistin’de yaşananlara çok üzülüyorum. Gördüklerim, duyduklarım karşısında kanım donuyor, canım yanıyor. Siz üzülmüyor musunuz? Yaşananlar sizi ağlatmıyor mu? Neden Filistin’de yaşananlara dair hiçbir şey yazmıyorsunuz?” mesajıyla serzenişte bulunmuş biri.
Ah be güzel kardeşim, ne diyeyim şimdi ben
Uzun zamandır bu kadar anlamlı bir o kadar da kısa bir kitap okumamıştım. Aslında kitabın niteliğinin sayfa sayısında olmadığını içeriğinde olduğunu bir kez daha anlamama vesile olan eserlerden biri oldu.
İntihar eden yazarlara karşı her zaman bir ilgim var. Sadık Hidayet belki de bu dünyanın hacı ağalarına katlanamadığı için ve o kadar
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
İslamiyetten öncesinde Ömer olarak hiddeti; gücü ve heybetiyle korku saldı.
Müslümanlıkla beraber Hz. Ömer-ul Faruk olarak adalet, cesaret, ferasetiyle müminlere güç verdi.
Halifelikte Emîrü'l-mü'minîn Hz.Ömer olarak, yumuşayarak, Allahtan korkusuyla tir tir titreyerek, halifeliğin mesuliyet ağırlığıyla yoğrularak son kemaline kavuşan; ibretlik,
Duygularımı bağırmak istiyorum ama içimdeki binlerce kelimeyi birleştirip nasıl bir cümle kuracağımı bilmiyorum. Hayatımın rol modeli olan kadın halannem, canım, sırdaşım, arkadaşım, çocuğumu büyütenim, yol gösterenim, herşeyim senle konuşmayalı kaç saat geçti bilmiyorum, niye gittin bilmiyorum, son bir kez seni yıkarken kaç şişe gül suyu döktüm
Dünya zalımlar dünyası
Giden zalım gelen zalım
İnsanlığın yüz karası
Hayvan gibi ölen zalım
Zalım, zalım, zalım
Ne olacak benim halim
Almış ele arsızlığı
Baştan başa yersizliği
Bilmem neden hırsızlığı
Yapan değil bilen zalım
Ben i?nsanlar dargınıyım
Dertlilerin yorgunuyum
Sanki felek vurgunuyum
Bu halime gülen zalım
Sevmem dünya muradını
Görenler görmüş tadını
Mahzuni’nin kanadını
Kırıp kırıp yolan zalım
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın.
dropbox.com/s/josp2eiqbczyc...
Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva