Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halbuki her birimiz zaten dokuzuncu kattan düşüyoruz. Kimimiz üç saniyede, kimimiz yüz senede. Bu kadar basit.
Sayfa 346Kitabı okudu
İstemiyorum bu kadar basit. Arzularıma rağmen, deli gibi istememe rağmen bazı şeyleri, istemiyorum. Bu böyle olmalı. Zeki Demirkubuz
Reklam
Ödül bekleniyor...
Ve bütün insanlar hayat tarafından dövülür, nadiren de ödüllendirilirdi. Bu kadar basit .
Yani eş seçimimizi ve ilişkimizin içeriğini kişilik özelliklerimiz belirler. İlişkilerimizde olumlu ya da olumsuz yönlerimize en fazla benzerlik gösteren partnerleri buluruz. Örneğin geçmişimiz bize, fazla bağlanmadan yaşanan fiziksel yakınlaşmaların bizim için en doğrusu olduğunu öğrettiyse, tam bu kalıba uygun birilerini kendimize çekeriz.
Şüphe duymak
Yazarlık Yolunda 1. Havaalanı, sınıf, ofis, otoyollar veya parklar gibi sık. lıkla bulunduğunuz kalabalık mekânlardaki insanla rı gözlemleyerek karakter alıştırması yapabilirsiniz Defterinizde, her gün karşınıza çıkan insanları tasvir edeceğiniz özel bir bölüm oluşturun. Jestlerini, kul landıkları kelimeleri, kıyafetlerini, yürüyüş şekillerini,
Ve bütün insanlar hayat tarafından dövülür,nadiren de ödüllendirilirdi. Bu kadar basit.
Reklam
İstemiyorum, bu kadar basit. Arzularıma rağmen, deli gibi istememe rağmen bazı şeyleri... İstemiyorum. Bu böyle olmalı. Zeki Demirkubuz
191 syf.
·
Puan vermedi
Yürümek gibi basit bir eylem ancak bu kadar derin ele alınabilir. Gros kitapta Nietzsche, Rimbaud, Rousseau, Thoreau, Kant, Gandi gibi isimlerin yürümekle olan bağına değiniyor. Yürümeye başlamanın vazgeçişin, vazgeçişin de özgürlüğün kapılarını açacağını sade bir dille anlatıyor. Yürürken kimliklerden arındığımızı, toprağa yaklaştığımızı, insanın kendine dönüşünün çoğu şeyden ayrılmakla başlayacağını belirtir. Özellikle varmak için yapılan yürüyüşler değil, aylak, amaçsız yürüyüşleri önemli bulur. Ufuk açıcı bir kitap.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
Bizim durumumuz...
"Sonraki aşamada hayvan kutsallığını yitirmiş, kurban ile totem şenliği arasındaki ilişki ortadan kalkmıştır; kurban, tanrıya sunulan basit bir armağana, tanrı için yapılan bir fedakârlığa dönüşmüştür. Tanrı insanların artık o kadar üstünde bir yerdedir ki, onunla artık sadece rahip aracılığıyla ilişki kurulabilmektedir. Aynı zamanda toplumsal düzene tanrı benzeri krallar hâkim olmuş ve bu krallar ataerkil düzeni devlet sistemine aktarmışlardır.."
83 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İvan İlyiç'in Ölümü
"Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?" "Niye açıklama yapıyorum ki, sanki anlayacak!" "İmkansız olduğunu biliyor, ama yine de istiyordu işte." Şu ana kadar okuduğum incelemelerin neredeyse hepsinde (herkes) kitabı çok beğenmiş lâkin ben kitabın; olay örgüsü, betimleme ve duyguları hissettirme açısından eksik olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden biraz kısa bir inceleme olabilir. Zaten kitabın kendisi de kısa... Kitap, sıradan bir hayat yaşıyan, hayat amacı "Kendi İşinde Yükselmek" olan sıradan bir insanın(İvan İlyiç) hastalık ve ölüm evresini anlatıyor. Ayrıca yazarımız, İvan İlyiç'in yaşaması gereken hayatı tam anlamıyla yaşamadığını fark ettiğinde ki pişmanlığa ve çaresizliğe dikkat çekerek "Sıradan,basit bir hayat değil, farklı ve yaşamamız gereken hayatı yaşamamız gerektiğini" de anlatmış. Ben ne kadar beğenmesem de umarım siz beğenirsiniz. Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Herkese İyi Günler.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,5bin okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.