Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
335 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hikaye Hırsızı
Hikaye Hırsızı
Jean Hanff Korelitz
Jean Hanff Korelitz
Ne çok yazıldı ne çok çizildi. Okumayan bir ben kalmıştım sanırım, geri kalmayayım madem, okuyayım dedim Jake, ilk kitabıyla güzel bir çıkış yapmış ama sonra aynı başarıyı elde edememiş, yazarlık atölyesinde ders veren yazarımız. Atölyedeki öğrencilerinden Evan Parker’ın muhteşem bir hikayesi var. Konusu yazarımızın da ilgisini çekiyor. Yıllar sonra, Jake hafızasında yer etmiş bu hikayeyi araştırdığında romanın hiç basılmadığını, Evan’in ise öldüğünü öğreniyor. Bu kadar güzel bir hikaye yok olup gitmemelidir tabi. Yazarımız, bu hikayeyi kitaba dönüştürüyor. Ama zafer sarhoşu bir şekilde gezinirken gelen bir mesaj hayatını alt üst ediyor. Çünkü hikayenin ona ait olmadığını bilen biri var!!! Kitap inanılmaz ağır başladı. Hakkında bu kadar olumlu yorum okumamış olsam ilk 100 sayfayı bitirebilir miydim bilmiyorum. Sonra açıldı, evet. Okuttu mu? Evet. Aktı mı? Evet. Sonunu bile bile aktı, gitti, okuttu. Herkes ters köşe diye anlata anlata bitirememiş de ben ters köşeye falan düşmedim. Bu tarz çok okuduğumdan mı bilmiyorum ama çok netti herşey benim için (bu arada böyle bilmiş bilmiş yapılan yorumlardan da hiç haz etmem ama ne yapayım ) Yine de ilk 100 sayfayı atlatınca gayet sürükleyici, okunası bir kitap. Ama psikolojik gerilim arayışındaysanız öyle çok büyük bir gerilim beklemeyin derim. Bu kadar övülmeseydi daha çok severdim. :)
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024319 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
124 günde okudu
İşten, güçten ve tembellikten yaklaşık 5 aydır okumaktan uzaklaşmam neticesinde bu kitaba ara verip yeniden dönüp birirmem çok uzun bir zaman aldı. Ama baştan sonra belli başlı bir konunun farklı yönlerinden ele aldığı ve bütünlük her daim sağlandığı için adapte olmam çok zor olmadı. Kısacası okuması zor bir kitap değil; özellikle bu türe kısmen
Bonobo ve Ateist
Bonobo ve AteistFrans de Waal · Metis Yayınları · 2018334 okunma
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ardel 1 yorumum
Kitap çokk güzeldi. Lily'ni çok sevdim. Güçlü karakter sözünü sonuna kadar hak ediyor. Spoilerli: Ailesini kaybettiğini öğrendiği sahnelerde bile doğru düzgün ağlayamadı, içini dökemedi. Buna rağmen güçlü şekilde ayakta durmayı başardı. Gerçekten hayranlık duyulası. Corridian çoğu kişinin favorisi olmuş sonda ama benim değil! Yani tamam yaptığı iyi bir şeydi, 14yaşından evinden ayrılıp görev için başka bir yerde yetişti falan filan da, buna saygı duyuyorum. Ama rol yaptığı/yapmadığı zamanlarda Lilah'la olan bağı beni hiç etkilemedi. Tamam öncesinde okur bilmesin ve seraskeri takip edenler anlamasın diye kodlu falan konuşuyorlar, rol yapıyorlar ama yine de beni ikna etmedi ya. Harisson favorim. Keşke o olsaydı Lilah'la birlikte. Zaten o kahin kadının söylediklerinden sonra içime bir kurt düşürmüştü, acaba o diğeri kim diye düşünüyordum. Kim olsa da Harisson kadar sevmeyeceğimi düşünüyordum, yanılmamışım sjdndnrisjd. Hem bir şey düşünüyorum, onlar neden nişanlı ki Audrayla? Görev için falandır her halda, ne bileyim yani mantığıma sığmıyor. Prenses büyük ihtimal ondan başka kimseyle dost olmadığı için, eğitimlerde falan onunla olduğu için, ailesinin derdi zaten çok olduğundan onlara içini dökemediği için Seraskere bağlanmıştır çok büyük ihtimal. Hem de işin içinde politika da var, ya da sırf ülkelerin müttefik olması için siyasi evlilik olması için baştan planlanan nişanlanma süreci ola bilir. Çünkü kız daha yeni 18 olmuş öncesinde küçüktü yani ne bu acele?
Ardel 1: İhanet Günceleri
Ardel 1: İhanet GünceleriSinem Ataklı · Ephesus Yayınları · 2022277 okunma
BAŞLIK BİR HUKUK ÖTESİ ALAN Yersiz Yurtsuzluk veyahut Yurt
Şimdi dikkatinizi çekerim: en önemli İnsan Hakları belgesi olan ve hatta insan haklarını icat eden Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesine bir noktadan daha bakalım. Adında bile rahatsızlık edici bir tanı var demiştim: İnsan ve Yurttaş Hakları... Yani yurttaş olanlar ve yabancılar (insan olarak büyük özneden ne kadar samimi bir şekilde bahsedildiğini anlamak için o dönemdeki tartışmalarına bakmak yeterlidir). İşte ilk defa bu belge yabancı kavramını yaratan belgedir. Kişi ya yurttaş olacaktır ya da yabancı, başkası mümkün değil. Ama yabancı yine de bir toprağa bağlıdır ve asgari düzeyde tehlikelidir. Peki ya mülteci?
Sayfa 10 - İmajKitabı okuyor
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
"Nasıl, ne biçim bir ruhum var benim?"
Latin Amerika Edebiyatı'nın en iyi yazarlarından biri olarak kabul edilen Roberto Arlt'ın başyapıt olarak kabul edilen eseri Yedi Deli Adam.Kitap boyunca bu yedi deli adamın ortaya çıkışını beklesekte tam bir sayı elde edemiyoruz. Olaylar fabrika işçisi Erdosain'in zimmetine para geçirmesiyle başlıyor. Ruhunda ve zihninde büyük acılar duyan karakterimizin yolunun bir şekilde kesiştiği antikahraman kişilerle tam bir karmaşaya dönüşüyor. Kendi devrim süreçlerini başlatmak isteyen bu insanların anarşist hareket girişimleri, azınlıkları uyandırıp mevcut otoriteyi yıkma çalışmaları zaman trajikomik ve absürt bir hâl alıyor. Yazıldığı dönemin Buenos Aires'ini de ışık tutması eserin önemini daha da artırıyor. Roberto Arlt'ın 'deli' diye tabir ettiği kişiler işte tam da bu insanlar. Herkesten farklı düşünmek, önce kendi için ayağa kalkmak sonra da etrafındakileri ayağa kaldırmak istemek delilikse o zaman herkes biraz bu tanıma giriyor yazar için. Her kelimesi insanın ruhuna dokunan kendimize ve topluma ayna tutan çok derin anlamlar içeren bir eser. Umarım yazarın kalemiyle daha çok kişi tanışır ve bu edebî hazdan yoksun kalmaz. Devam kitabı olan Alev Makinesi'ni de en kısa sürede okumak için sabırsızlanıyorum. Keyifli okumalar herkese.
Yedi Deli Adam
Yedi Deli AdamRoberto Arlt · Kolektif Kitap · 2019149 okunma
Eğer bu dünya böyle şekillenmişse dil de ister istemez bundan payını alır; öyleyse bu dünya değişmelidir; böyle di­yor birinci önerme. Ama İkincisine de kulak verelim; Dil bu dünyayı anlamamızın saydam bir vasıtası değil, o dünyayı var eden ortamlar­ dan biri; eğer dil değişmezse bu dünya da değişmez; öyleyse dil de­ğişmelidir. Bu iki önermeyi birbirinin kuvvetine, ama aynı zamanda zaafına işaret edecek şekilde konuşmaya zorlayabilecek miyiz? Bu tür çifte problemleri farklı yazarların katıldığı bir tartışma or­tamında, Tanpınar'ın sözcüklerini kullanırsam, evet "korkunç mu­kayese arzulan"yla kurcalayan çapraz okumalar elinizdekiler. Ki­tapları kütüphane raflarında yan yana, edebiyat tarihlerinde arka ar­kaya, satış listelerinde alt alta görüyoruz.
Reklam
"Sevgiyi ifade etme konusunda yönümüzü kaçırdığımız için bize 'bu olmaz', 'şu olmaz' demek yerine 'böyle yapın', 'şöyle yapın' diye güçlü bir şekilde söylerseniz, biz de yaparız. Kendine güvenen kimse var mı merak ediyorum. Burada fikir beyan eden insanlar her zaman, her koşulda aynı görüşe sahip olmayabilirler. Doğru umut ve doğru arzulara sahip olmadığımız için azarlanıyoruz, peki ama doğru idealin peşinden koşsak bu insanlar bize destek olup rehberlik edecekler mi acaba?"
480 syf.
·
Puan vermedi
Çok fazla kötü insanla karşılaşmıştım ve artık onların her birine karşılık gelecek kadar iyi insanla karşılaşmam gerektiğine inanıyordum.” Bir gecede şöhrete kavuşan bir müzisyen. Tek hedefi başarı olan genç bir magazin yazarı.. Her şey böyle başlamıştı değil mi? Efe ve Mine’nin hikayesi böyle başlamıştı. Rengârenk Acılar’ın hikayesi böyle
No: 26
No: 26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20219,1bin okunma
Zeki Demirkubuz'un olağan tepkileri herkesi rahatsız ediyor çünkü zihinlerde onun bi yeri bi ağırlığı var. İnsan başkalarını her zaman kendi zihninde bir yere koyuyor onu orada göremeyince de rahatsız oluyor. Zeki ağabey konulduğu bu yeri umursamıyor, bunun gereklilikleri var demiyor. Ben şöyle işler yaptım bana ancak bunu yapmak yakışır demiyor. İşim bu işimi yapıyorum ama ben de buyum diyor. Nuri Bilge Ceylan ise öyle değil konulduğu yerden memnun belki öyle biri olmak istediği için belki doğal bir sonuç olarak konumunun ağırlığını (zihinlerde bu ağırlık var çünkü) taşımayı seviyor, buna göre hareket ediyor. Kalıplara uyduğu için de daha çok taraftara sahip, Zeki ağabeyde olduğu gibi asiler, farklı gözükmeye çalışanlar veya gerçekten kalıpları umursayanlar değil büyük çoğunluk takdir ediyor NBC'yi. Aralarındaki sürtüşmeyi de buna bağlıyorum, ikisinin yaptığı da birbirlerine iğreti geliyor, ikisinin filmlerini de izlerim, ikisini de sever sayarım o yüzden net bir şekilde şundan tarafım diyemeyeceğim. Yine de şunu söyleyeyim biri Zeki ağabey, biri Nuri Bilge Ceylan :)
Bu mağazalardan birinin vitrininde bir sürü kitap görünce insanların kitapları okumak zorunda olduğunu hatırladım. Oturup bütün kelimeleri arka arkaya okumaları gerekiyor. Ve bu da zaman alıyor. Çok fazla zaman. İnsanlar bir kitabı alıp yutamıyor, aynı anda farklı ciltleri çiğneyemiyor ya da sonsuza yakın bilgiyi birkaç saniyede sindiremiyorlar
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.