Haritasız, limansız yolculuklar çekiyor beni Uzandığım öksüz toprak sırtımı sıvazlıyor Göğe bakan yüzümü,rüzgar avuçlarıyla serinletiyor Bir ömür var mı daha kirazın tadını almak için Rıhtımdan da ayrılmıyor eski köhne gemiler Beyhude bekliyor bu yağmuru yorgun yolcular. Geçmişi unutmak için yazılmamış mıydı bu masal İçimde kıpırdıyor deniz
Haram Dağın yavlak ininde yatan Erlere yarar bir kuyum var benim İçtikçe daha çok ciğerim yakan Domurmuş çağlar bir suyum var benim Ağ’lar ben bu suyu nerden bileyim Saz telinden söz düzüne ineyim Bu su vuslatın yalanı diyeyim
Yakuphan

Yakuphan

@yakuphann
·
2g
Var Benim
Sırra kadem basmış sırra erenler Bir tohumdan bince meyva verenler Göçüp gitti kaldı onu yiyenler Yıkılıp ölmeye meylim var benim Bozkırımda atlar bin takla atar Kırata karışır baş yaran taşlar Gül yüzlüdür güzel yüzünü saklar
Reklam
Gözlerimdeki, Yaşlar bile Bu yarayı söndürmüyor. Nasıl sevmişim Kaldı aklım yollarda Bir ay doğsa, Şu gamlı günlerime. Bi haber kalbime
Mesele şu ki bu kalp ölmek istiyo, mesele şu ki çok sevdiğin insanın seni hunharca katletmesi, mesele şu ki gün geçtikçe azalıyor sanıyorsun ama aksi oluyo ve yine mesele şu ki güvendi, aşktı, sevmekti, şefkati, ...
SUDAKİ SARHOŞ DAMLALAR
Aksin denize düştü Rüzgar sendeleyip içine düştü defalarca, Gökyüzünde sana dair bir sakarlık var bugün. Bu gidişle gökyüzünü deredeki hasta yatağında uzanırken ziyaret ederiz. Su senin için yataklara düştü Sen düşme... Suyu yatağından kaldırıp da soğuk soğuk içme. Bugünlerde onun da tadı tuzu yok... `Ruhfelsefesi1654~
Yıllarca elimden geldiğince çoğu sektörde çalıştım ama sabit bir zihniyete denk geldim hep. Oda şu: İşten biri çıkar bin kişi konuşur biri girer bin kişi konuşur vs. Fazla detaya girmeyeceğim direkt bugünkü bir anımı anlatacağım. Seneler evvel Beylikdüzü'nde adı lazım olmayan bir sitede güvenlikken samimi olduğum iki kişi vardı. Biri orada oturan İran Azerilerinden bir abi biri de orada spor salonunda hocalık yapan bir ahbap. Bu ikisi bugün belli saat dilimlerinde çalıştığım yerde denk geldi. Azeri abi "o ne yapıyorsun? Burada mı işe başladın? Hayırlı olsun. Nasılsın, iyi misin?" diye güzel sözlerini saydı da saydı sağolsun. Şimdi burada ufak bir şey yazmak istiyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun kendi âlemimizde yaşadığımız kavgalarımız, sevgilerimiz bizde kalıyor zannediyoruz. Biz ne yapıyorsak dünya âlem şahit oluyor. Neyse abi saydı "Senden sonra filankes işten çıktı şunu şunu yaptı, filan çıktı yabancı ülkeye gitti, filan eğri yaptı düz oldu" saydı da saydı. Sonra öpüştük koklaştık vedalaştık. Birkaç saat sonra spor hocasına denk geldim. Oda hâl hatır, hoşbeş derken oda saydı "senden sonra filankes şöyle yaptı, filankes işten çıktı, filan eğri yaptı düz oldu" vs. anlattı aklıma da gelmedi "Az evvel filan abi aynısını anlattı diye. Şimdi özetle diyeceğim şu: Hepimiz bu zamana kadar sayısız insan gördük, sayısız olaylar yaşadık, oturup şeceresini tutsaydık geride kalırdık ama ne zaman ki hem hayatta gideni geleni sorgulamak hoş geliyor. Ama kimse kimseye, hiç bir yere kalmıyor. Dönüp kendi içimizde barışık olmalıyız o yeter.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.