Sosyal medyada fazlaca abartılmış reklamından benim de nasiplendiğim ama sohbet ederken verilecek tavsiyeler niteliğinde bir kitap gibi... Sonuna kadar okuma alışkanlığımdan (bu tür alışkanlıklar için zamanın değerli olduğunu anladığımdan beri) vazgeçtiğim için yarım bırakmayı tercih ettiğim bir kitap. Belki bana hitap etmemiştir aradığımı bulamadım, umarım okuyanlara faydası olur.
Not: Beğenmedim, bu yüzden kitabı tam bitiremediğim için haksızlık olmasın diye puan vermemin uygun olmayacağı kanaatindeyim.
Gençken daha iyiydi; arayış içindeydim. Geceleri sokakları dolaşırdım... kaynaşırdım, dövüşürdüm, arardım... Hiçbir şey bulamadım. Kadınlara gelince; her kadın bir ümitti ama çok sürmedi. Durumu hayli çabuk kavrayıp RÜYALARIMIN KADINI'nı aramaktan vazgeçtim; kabus gibi olmayan bir kadın kabulümdü.
“İki insan yok mu dört milyar içinde anlaşacak. Yok. Ben bulamadım, bulmaktan da vazgeçtim. Hiç kimseyle, hiçbir meselede anlaşmak imkânı yok. Kendi ruhun üzerinde tesir yapabilirsin, başkalarını değiştirmek imkânı yok”
Zehirlenmiş gibi hissediyorum kendimi bu akşam. Üstüme işenmiş gibi; iliklerime kadar yorgunum. Tamamen yaştan kaynaklanmıyor ama payı olabilir. Kitle, benim için zor olan İnsanlık, o kitle sonunda kazanıyor galiba. Sorun herşeyin onlar için yinelenen bir gösteri olmasında sanırım. Tazelik yok içlerinde. Mucizenin kırıntısı yok. Kendilerini öğütüp duruyorlar, üstelik üstüme. Farklı bir insan görsem devam etmek için güç bulacağım kendimde. Ama öyle bayat, öyle kasvetliler ki. Heyecan yok. Gözler, kulaklar, bacaklar, sesler var ama...hiç. içten içe pıhtılaşıyor, kendilerini yaşadıklarına inandırıyorlar. Gençken daha iyiydi; arayış içindeydim. Geceleri sokakları dolaşırdım...kaynaşırdım, dövüşürdüm, arardım..Hiçbirşey bulamadım. Kadınlara gelince; her kadın bir ümitti ama çok sürmedi. Durumu hayli çabuk kavrayıp rüyalarımın kadınını aramaktan vazgeçtim; kabus gibi olmayan bir kadın kabulümdü. İnsanlara gelince; artık hayatta olmayan ölümsüzlerde buldum ne bulduysam-kitaplarda. Klasik müzikte. Güç verdiler bana. Ama sihirli kitapların sayısı sınırlıydı, bir süre sonra tükendiler. Yıkılmaz kalem klasik müzikti.
Kimler girdi hayatıma, kimler teğet geçti, kimler geçip gitti.. Kaç kişi beni benden aldı da kaç kişi beni bana bıraktı.. Kaç kişi bana dost,kaç kişi bana yabancı.. kim kimlere dost, kimlere düşman.. kime yakın, kime uzak.. Ne insanlar geldi bu dünyaya kaç kişi tanıdım ben.. Beni kaç kişi tanıdı.. Ne tuhaf.. Oysa küçüktüm.. Uyurdum sadece. Oyun
DNF at %49…
Yılan ve Güvercin herkeste bıraktığı büyük etkiyi bende yaratamadığı için serinin ikinci kitabı Kan ve Bal’ı almakta kararsızdım. Defalarca sepetime ekleyip çıkardım, tam almaya niyetlendim Goodreads’de kötü bir yorum görüp vazgeçtim, en sonunda kargo bedavaya gelince hem de çok indirimli bir fiyata düşünce bir şans vermek istedim. Bu
Gençken daha iyiydi; arayış içindeydim. Geceleri sokakları dolaşırdım... kaynaşırdım, dövüşürdüm, arardım... Hiçbir şey bulamadım. Kadınlara gelince; her kadın bir ümitti ama çok sürmedi. Durumu hayli çabuk kavrayıp RÜYALARIMIN KADINI’nı aramaktan vazgeçtim; kabus gibi olmayan bir kadın kabulümdü.