Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nur Yüzlü Canım Şeyhim
Bazı şeyleri dil ile, söz ile gerçekten anlatamazsınız. Ne kadar kuvvetli bir hitabetiniz olsa bile, yine de anlatamazsınız. Kalp gözü ile görmek gerek. Kalp gözü ile de anlatamazsınız aslında. Çünkü herkesin kalbinin maneviyatı farklı boyutlardadır. Kimisinin kalp gözü sonuna kadar açıkken, kimisinin kalp gözü körelmiştir. Maneviyat diye bir
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Reklam
Neden Godard? (I) Ulus Baker İlk tartışma seansımıza Michel Foucault'nun "bakışın arkeolojisi"yle başlamamızın iki nedeni var: birincisi, eğer bu atölye çalışması bizi belli bir "iş" yapmaya, tartışmalarımızı görsel-işitsel, videografik imajlara taşıyacaksa --daha doğrusu böyle bir ortak karara varılırsa-- arkadaşımız Dr.
İLAHİYATLAR (KAPATILMALI!) YENİDEN YAPILANMALI!..
Evet! mevcut bütün ilâhiyatları yeniden yapılandırmalı, İslâmlaştırmalıyız. Bu dini, din tacirlerinin ve din uzmanlarının elinden kurtarın. Bu dini ve bu din hakkında konuşacak olan insanların gerçek din alimi olmaları gerekir. Gerçek muvahhid olmaları gerekir. İslâm uzmanlarına ihtiyacımız yok. Gün olmuyor ki Kur'an'a söven bir Tefsir
Risale basımı ve Ayasofya için destek verenlere...
Üstadın bir yönetimden istediği sadece bunlar mıydı? Onun hükümetten beklediği adalet, liyakat, işi ehline vermek, hal ve yaşantıda iktisatla halkına örnek olmak, istibdadı kaldırmak, meşvereti tesis etmek, her türlü hürriyete serbestiyet vermek, kendine en muhalif olanla kendini destekleyeni ayırmayarak adaletten şaşmamak, uhuvvet-i İslamiyeyi
2050’de Başarılı Olmaları İçin Çocuklarımıza Ne Öğretelim?
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
İnsanoğlu bir kez daha büyük değişimlerin eşiğinde. Yüzyıllardır doğruluğuna inandığımız hikayeler gözden düşüyor ve kulaklara bambaşka şeyler fısıldanmaya başlıyor. Bugünlerde dünyaya gelen bir bebek, 2050’de 30’lu yaşlarını yaşıyor olacak ve hatta her şey yolunda giderse 2100’lü yılları bile görebilecek. Peki ama biz, o bebeğin
Reklam
.... Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness Mindfulness, Oprah Winfrey ve Goldie Hawn gibi ünlülerin de desteğini alarak anaakıma yerleşti. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve
Düşünce Ve Özgürlük Üzerine Bir Aforizma Söyleşisi
”Birisi düşünce ve eylemlerimin yanlış olduğunu kanıtlayarak beni ikna ederse, onları seve seve değiştiririm. Zira ben kendisi yüzünden bugüne kadar kimsenin zarar görmediği hakikati arıyorum; kendisini aldatmakta ve cehalette ısrarcı olan, kendisine zarar verir.” Bende dahil biyolojik olarak insan olan tüm herkeste var olan bir gerçek vardır.
Sınırlar 1
Sınır çizmemiz için çok güçlü olmamız lazım. Psikolojik anlamda sınır çizmek duygu sömürüsüne, suçluluk duygusuna, vicdan azabına katlanabilmek demek. Sınır neden çizemiyoruz? Çünkü insanların duygusal baskılarına dayanmak çok zor. Görevimiz olanla görevimiz olmayanı birbirinden ayıramayız pek çoğumuzun problemi budur. İnsanların yüklerini taşıyor musunuz? Bir olay kimin sınırları içerisinde gerçekleşiyorsa bedelini o ödemelidir. Bizim kendimize yetecek kadar gücümüz var. Çünkü bu hayat bir tane bu sizin hayatınız. Ve siz ancak kendi yaptığınız hataların bedelini ödeyecek kadar bir enerjiye sahipsiniz. Sınırlar duvar değildir, sınır çiziyorum diye kale duvarları öremezsiniz. Bizim insanlara ihtiyacımız var. İnsan, insanla iyileşiyor. İnsanın acısını insan alıyor. Yeter ki biz bu sınırları dengede oturtabilelim. İyi şeyler içeride durmalı, kötü şeyler dışarıda durmalı. Kötü şeyleri anlatarak ancak içinizi boşaltabilirsiniz. En azından bunu yazarak yapın... Ruhsal dünyamızı ihlal edenler olduğunda ne yapacağız? Neye hayır neye evet demeyi öğreneceğiz. Ben ne istiyorum? Ben ne hissediyorum? Diye kendine sormalısın. Eleştirilme korkusuyla, kaybetme korkusuyla, dışlanma korkusuyla mı yapıyorum bunu, gerçekten yapmam gerekli mi yoksa gerekli değil mi buna bakın. Ne yaptığımız değil neyi ne amaçla ne niyetle yaptığımız ne motivasyonla yaptığımız önemli. Zaman. Mesafe. Her şeyini anlatma. Duygusal yoğunluğu azalt. İnsanların bedel ödemesine izin vermelisiniz. İnsanlar bedel ödemezlerse sizi ihlal etmeye devam edeceklerdir.
Tülay Kök
Tülay Kök
Beni ancak insan yargılayabilir, Tanrı değil...
Bir kafede oturup bir şeyler içiyordum. Çaprazımdaki masada İki kız arkadaş oturmuş dedikodu yapıyor, onu bunu çekiştiriyorlardı. Duymamanın imkansız olduğu bir sohbetti, madem dinlemek zorundayım bu sohbeti bari daha dikkatli dinleyeyim dedim ve dikkat kesildim konuşulanlara. Önce birlikte gittikleri yoga kursundaki olaylardan bahsettiler ve
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.