Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bazı yaralar yararlıdır. Buna inan." Didem Madak
Başkalarını örnek alma, kendini tanı! Olduğun gibi görün ve buna inan. Çünkü dünyada senden değerlisi yok…
Reklam
Gidiyorsun biliyorum. Küçük ve kırık adımlarla uzaklaşıyorsun yanımdan. Ürkek bir keçi yavrusu kadar sessiz, gidiyorsun. "Kaçar gibisin" diyesim geliyor. Gözlerinde yabancısı olduğum, tanımlayamadığım karartılar dolaşıyor.Buğulu bakıyorsun. Daha önce hiç duymadığım kelimelerle, senin olmayan cümlelerle
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
"-... Ama keyfin yerinde değil, değil mi? - Ama keyifli olmaya çalışıyorum. - Yaşamın bir bisküvi kutusuna benzediğini düşün, yeter. - Herhalde pek akıllı değilim, çünkü zaman zaman ne demek istediğini anlayamadığım oluyor... - Bir bisküvi kutusunun içinde, her tür bisküvi vardır, sevdiklerin de, sevmediklerin de, öyle değil mi? Ve insan sevdiğini önce yerse geriye pek sevmedikleri kalır sadece. Ben kötü günler geçirdiğimde hep böyle düşünürüm işte. Şimdi bunu yaparsam, sonrası daha kolay olur, derim kendi kendime. İnan bana, yaşam bir bisküvi kutusu gibidir. - Buna gerçek bir felsefe diyebiliriz galiba... - Ama doğru, inan bana. Ben de deneyimlerle öğrendim."
Sayfa 300Kitabı okudu
"Ne kadar oldu ben gideli bilmiyorum,kimbilir ne kadar bensiz bıraktım seni? Sensiz kalmanın yarısı kadar zorsa bensizlik; beni ömür boyu affetmesen yeridir. Ama yine de hep diledim affetmeni. Anlatabilmemin bi yolu olsaydı inan denerdim cevapsız birakmazdim. Ama bi yol bulamadim buna. Tek bildiğim: yaninda kalsaydım daha kolay olmayacaktı. Kiyamadim sadece kiyamadim. Bana sordun ya gitmeye cesaretin var mi diye? Kalmaya cesaretim olsaydı bi an olsun ayirmazdim yanağımi göğsünden. Göğsün cennetin provasıydı işte. Ben kizamiyorum sende kızma hayata. Kapatma kapilarini. Biliyorum sevmek kolay herkes icin. Ama hic yaralanmamış gibi sevmek ne kadar zor aslında... Sadece bunu istiyorum senden. Ne kıyas, ne kin ne beklenti olsun hayatında. İlk defa aşık oluyormuş gibi sev. Nasıl seveceğini zaten ben öğretemem sana. En iyi yaptığın şey bu çünkü. Aklının köşesinde olmak değil niyetim. Sadece gülümse arada. Benim köşem orda gizli çünkü. " (KendiMe İyi Bak)
Reklam
Başkalarını örnek alma, kendini tanı! Olduğun gibi görün ve buna inan. “Çünkü dünyada senden değerlisi yok…
Mukavemet profesörü Mustafa İnan, bununla da yetinmiyor, bir dildeki kelimelerin hece sayısını inceliyor; "Meselâ Türkçe'de 1000 kelimelik bir metinde ortalama olarak 188 kelime tek heceli, 378 kelime iki heceli, 121 kelime dört heceli, 36 kelime beş heceli, 6 kelime de altı heceli olmakta ve altı heceden fazla kelimelerin oranı ancak binde bir oranında bulunmaktadır. " Yukarıdaki dağılımdan, bir kelimedeki ortalama hece sayısı hesap elde edildiğinde, Türkçe için 2,45 değeri bulunur. Buna mukabil İngilizce dilinde kelimedeki ortalama hece sayısı 1,35 olup en alt seviyeyi gösterir. Dilleri kelimelerdeki ortalama hece sayısı yönünden, küçükten büyüğe doğru sıralarsak İngilizce, Almanca, Arapça, Yunanca, Japonca, Rusça, Latince ve Türkçe dillerini buluruz.
Sayfa 156 - Mustafa İnanKitabı okudu
"Seni bekliyorum.. Sen yola düşende, dar gelir girdiğim her mekan. Bu şehir sensiz yaşanmaz olur. Daraltır içimi kapalı kapılar. Haberli geldiğin halde. Geleceğin vakti biliyorken; gelmenin imkansız, beklemenin anlamsız olduğu zamanlarda bile beklemenin, gözü kapıda ansızın içeriye girmenin ve bu olanaksızlıkları umut etmenin nasıl bir
Sevgilim, Nasıl isterdim bilemezsin , şu anda yanında olup her şeyi sana anlatmayı ve defalarca özür dilemeyi. Ne kadar oldu ben gideli, ben bilmiyorum. Kim bilir ne kadar bensiz bıraktım seni. Sensiz kalmanın yarısı kadar zorsa bensizlik beni hiç affetmesen yeridir. Ama yine de hep diledim affetmeni. Anlatabilmenin bir yolu olsaydı, inan denerdim, cevapsız bırakmazdım. Ama bir yol bulmadım buna. Tek bildiğim yanında kalsaydım daha kolay olmayacaktı. Bana sordun ya 'Gitmeye cesaretin var mı ? ' diye. Kalmaya cesaretim olsaydı; bir an olsa ayırmazdım yanağımı göğsünden. Göğsün cennetin provasıydı işte. Kapatma kapılarını, ilk defa aşık oluyormuş gibi sev. Biliyorum sevmek kolay herkes için. Ama hiç yaralanmamış gibi sevmek ne kadar zor aslında. Ne kıyas, ne kin, ne beklenti olsun hayatında... Aklının köşesinde olmak değil niyetim. Sadece gülümse arada. Benim köşem orada gizli çünkü... Kendime iyi bak!filmi
Reklam
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2609 günde okudu
ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarındaki anlaşılabilirlik ve günümüz türkçesine yakınlık açısından bakıldığında çoğunluk tarafından en güzel meal kabul edilir. arapça bilmediğim için şahsen yorumda bulunamayıp güvenilir kabul ettiğim değerlere uyarak, ben de yıllardır en iyi meal olarak kabul etmiş bulunmaktayım. diğer mealleri kötülemek için
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kuran-ı Kerim Türkçe MealiElmalılı Muhammed Hamdi Yazır · Altın Post Yayıncılık · 20125,1bin okunma
Biraz evvel sana bu mektubu yazmak için kağıt almaya gidiyordum. Caddenin bir tarafından öbür tarafına geçerken süratle geçen bir otomobilin altında kalmaktan -emin ol- bir mucizeyle kurtuldum. Ölüme bu kadar yaklaştığım hiç olmamıştı. Hadiseden sonra ne düşündüm biliyor musun. "Nahit bu mektubu alamayacak, burada söylediklerimden hiçbirini bilmeyecekti. Ölümümün kendisi için olduğunu aklından bile geçirmeyecek, belki de kötü kötü sebepler düşünecekti." İşte en çok buna üzülürdüm Nahit. Canım Nahitim, (artık sana bu kelimelerle hitap etmekten de çekiniyorum) beni bir parçacık olsun anlamaya çalış. Beni sev demek istemiyorum, sadece inan. Ömrümüzün sonuna kadar bana inanacağını düşünebilsem bundan duyacağım saadet bugüne kadar duyduklarımın en büyüğü olur. Bütün bu satırlar sana olan hasretimi, sana olan muhabbetimi, sensiz yaşamaktan duyduğum sonsuz ıstırabı anlatmıyor mu? Nahit, ölüyorum. Senden ayrı yaşamak beni mahvediyor. Ne olursun üzme artık beni.
Sayfa 169Kitabı okudu
Bazı şüphelerim vardı tabii ki, ama geri itiyordum onları. Tanrı'ya inancını yitirmeden de yeterince zordu zaten bir atıcının hayatı. Bir anlık inançsızlık kola kramp girmesine neden olabilirdi; suları bulandırmanın alemi ne? Bırak, her şey olduğu gibi kalsın. Kol, cennetten gelmedir. İnan buna. Takdiri İlahi'yi boşver. Hem Tanrı sadece iyiyse, bu kadar kötülük niye, her şeyi önceden biliyorsa kendi yarattığı insanları cehenneme göndermek niye?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.