Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
OKUYORUM AMA UNUTUYORUM DİYENLERE!  “Kitap okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum” diyen kişiler için bir paylaşımdır..." Bir defasında hocama dedim ki: “Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.” Bana bir meyva uzattı ve dedi ki: “Bunu ağzında çiğneyip ye.” Yedikten sonra sordu: ”Şimdi sen büyüdün mü? ” Hayır,” dedim. Dedi ki: “Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…” Anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor: Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi-merhameti arttırıyor, bir kısmı özgüvenini arttrıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor… her ne kadar sen bunların farkında olmasan da. Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.taammı? “İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: İşte ideal hayat.”  Mark Twain
doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen..
Reklam
Güneşin gezegenleri selamlamaya durduğu, Seni dünyaya ödünç veren gündeki gibi, Varsın ve durmaksızın büyüdün o günden beri, Dünyaya adım atarken uyduğun yasa gereği, Böyle olmalısın, kaçamazsın kendinden, Bunu söyledi kahin kadınlar, peygamberler bunu söyledi; Ne zaman parçalayabilir, ne de herhangi bir güç, Yaşayarak kendini geliştiren, belirlenmiş biçimi. GOETHE
Kıymetimi bilmen için gitmem mi gerek! Sevdiğini anla artık büyüdün bebek! Masal değil ki bu aşk öğrenmen gerek! Gitmesi kolay olur zor olan sevmek…
Babamın ‘sen artık büyüdün kendine de bir rakı koy’ dediği akşam geldi aklıma. Biraz daha büyümüştüm. Hayatı ve dünyayı sek içecek kadar! İlk dakikalar biraz başım döndü ama sonra alıştım. Suratıma çakırkeyif bir gülümseme yerleşti. Aldığım her nefeste beynim uyuştu. Yürürken ses çıkaran aklımdaki düşünceler, parmaklarımın üzerinde balerinler gibi uçmaya başladılar. Başlamıştı hayat sarhoşluğu. Elbet bunun da koması vardır. Ben ona da girerim. Kalmam üç beş kadehte. Boş şişeleri duvara fırlattığım gibi dibini görmeden bırakmam hayatı da! Ve nefesimi tuttum. En derine, en dibe inebilmek için. Bıraktım kendimi hayat okyanusuna. Beni dibe çeken zihnimin ağırlığıydı. Ve dibe daha çok var. Ama gidiyorum. Yavaş yavaş. Ayaklarına beton dökülmüş bir mafya kurbanı gibi… En derine. Dünya yuvarlak. Hayat da öyle. En derini aynı zamanda en yükseğidir hayatın. Nereden baktığına bağlı. Nerede doğduğuna. Doğduğun yerden ne kadar uzaklaştığına bağlı. Elindeki şişede ne kadar hayat kaldığına bağlı…
Demek
Bir zafere gerekçe olmalıyım bin hüzne, bir yenilgiye giderken ardımda bir boşluk bırakmalıyım akşamların denizinde hor görülmüş bir çocuk erinir soluk almaktan, giyinmekten filan Onun elleri var kimin yok ki onunkiler sarılır bomboş bir paltoya durmadan bekler kapılarda bir gecenin gelişi dağılan seslerde saklıymış gibi riya nergislerin neden açmadığını sormalı Ve pencerelerde biriken yaşları unutmadan kırlarda gemsiz dolaşanı bir çocuk o ise açıkça söylemeli -büyüdün artık bilyelerini sakla ölüm ölmekten anlamlı*
Sayfa 60 - Dara yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne kadar yara bandı yapıştırısan Yapıştır, dikiş atmam gerekir.Her dikişin izi kalır O izler büyür seni. Ve beni şimdi yaralarıma baktığım zaman ne kadar büyüdüm diyorum eskiye kocaman bir gülümsemeyle Baka bildiğim zaman, büyüdün demektir büyümek için acele etme.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.