hey sonbahar, işte büyük aşklar, büyük düşler büyük ölüyor... büyük aşklar, büyük düşler buruşuk çamaşırlar gibi yıllara seriliyor... uzaklıklar gidiliyor, yakınlıklar biliniyor ve hep aynı tahakkümün özneleri, onları palyaço yapıp tarihin çöplüğünde gülüyor... gülüyor!"