Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çakıl Taşları
Tarihe en büyük savaş diye geçsin götümüzle devirdiğimiz dağ gibi aşklar!
Sayfa 268Kitabı okudu
hızlı yaşa genç öl, cesedin pornografik olsun
-”Hadi abi!..” diye bağırdı delikanlı. Arabaya döndüm. Mücadele ediyordum: İnsan, bir şehri neden sever?! Delikanlıya yönelttim soruyu: -Bilmem ki abi…! dedi. “Çoluk çocuk herhalde… Biz okuyamadık. Zor şeyler bunlar. Büyük adam olsaydık, şıp diye cevap verirdik. Cahil kaldık.” Bir cehalet yandaşlığı mıydı şehir ile insan’ı kucaklaştıran?! Çok fazla bilmek, köreltmez miydi hisleri?! Anlamıyordum. Anlayamıyordum.
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
Değişmez zannetiğim her şeyin büyük bir hızla beni yanılttığını görmeye alışmış durumdayım.
Bazı duygular ehliyetsizdir. Bazı durumlar ruhsatsızdır. Bazı yaradılışlar kimliksizdir. Bazı intiharlar işgal edilmiştir. Bazı fotoğraflar hep tek kişilik­tir. Bazı bedenlerde ten velinimettir. Bazı doğum günleri kötü geçer. Bazı aşklar bitmesi için yaşanır. Bazı aşıklar sadakati hiç tatmamışlardır. Bazı Ro­meo'lar, Romeo'ları severler. Yine bazı Romeo'lar Romeo'larını terkederek Juliet'lerine giderler. Juliet'ler Romeo'larına meme verirler. Romeo'lar karınlannı doyururlar. Süt ve reglden oluşan kokteylerini yudumlarlar. Bazı Romeo'lar, Juliet'lerinin esiridirler. Juliet'ler Romeo'larını kuyularıyla tavlar­lar. O halde, maçoluğu temsil eden Papaz (Rua) ile dişiliği temsil eden Kız (Dam) bu denli önemliyse, pişti'de neden genç ve güzel delikanlılar (Vale) oyunun kaderini bir anda değiştirirler? Bazı Romeo'lar bazı Romeo'ların sevgilerine katlanamazlar. Dayanamazlar. Kolay olanı kabullenirler. Yokuş aşağı inerken arabayı boşa alırlar. Benzin harcamazlar. Yaşarken hayatlarını boşa alırlar. Emek harcamazlar. Dudak bükerler, omuz silkerler. Bir anlam­sızlığın eskizi olarak dolaşırlar. Büyük marifettir ihanet ; sorumluluk ister. Gün gelir, tüm bedeller ödenir.
Büyük marifettir ihanet; sorumluluk ister. Katakullinin ihtişamı, başdön­dürücüdür. O'nu aldattıktan sonra şoför mahaline geçer, arabayı çalıştırır­sın. Artık iş, gaza basmaya kalmıştır. Gözlerinde masum bir ifade, dudaklarında lakayit ama müstehzi bir telaş, direksiyonu kavrayan parmaklarında acemi bir titreyiş, kendi kendine 'yok birşeyim' deyiş, dikiz aynasından o'nun oracıkta öyle viran, öyle korumasız, öyle ayakta yıkılıverdiğini gör­men, 'geri dönsem mi, dönemem ki, dönsem de asla eskisi gibi olamayız ' diye düşünüşün ve ilk virajı alınca bütün bu yaşanılanılan bir çırpıda unutu­ verişin!
"Kader efsanelerle değil, insanın kendi kı­lıcıyla ortaya çıkan bir şeydir," Büyük İskender
Reklam
Sır, açıklanmalıdır şimdi :bu, görevimdir. Bu sessizliğimin vasiyetidir. İlkin birbirimizi öldürmeliyiz; geride kalan el yazmalarımızdan bizi bizden nefret edenler teşhis etmeli. Gel, ağlı­yorum. Gel ağlıyorum. Tut elimi, bırak ayıplasınlar. Bırak, taşa tutsunlar. Biz, yeryüzünün en büyük sırrıyız. Biz, gökyüzünün çocuk sırrıyız. Aramıza ma­yın döşediler, hatırlıyorum. Aramıza kocaman bir gezegen ölüsü bıraktı­lar. Seni de üzdüler biliyorum. Seni de hırpaladılar, aşağıladılar. Olsun! Gel, ağlıyorum. Gel, bağıracağım. Dışarı çıkmayalım sonra. Gözlerimizi hiç açma­yalım. Konuşmayalım. Oturduğumuz yerden kalkmayalım. Nefesimizi tutma­yalım. Hayal etmeyelim. Ses çıkartmayalım. İşitmeyelim .Temas etmeyelim Kımıldamayalım.
Gezgin: Son bir hızla hoşuna gidecek bir şey yapamaz mıyım? Yok mu bir arzun? Gölge: Felsefi "köpeğin"* Büyük İskender'in karşısında söylediğinden başka bir arzum yok: güneşimi kapatma, üşüyorum.
Sayfa 166Kitabı okudu
Aşk yalnızca bir bakıştır; gerisi vesairedir... O ilk bakıştan sonra âşık durmadan sevgiliyi seyretme, onu görme arzusu duyar. Çünkü göz ruha açılan büyük bir penceredir. Gönlün sırlarını keşfe çalışır ve en gizli düşünceleri bile açığa vurur. Âşıkın gözü sevgiliden başkası üzerinde eğleşip durmak istemez. Mıknatıs, çekim gücünü göz ile sevgili arasındaki ilişkiden almıştır. Dilbilgisinde sıfatın isme uyduğu gibi, göz de sevgiliye uyar, onda eriyip sonsuzluğa karışır.
"Ey padişah-ı muhterem / Tahtında daim ol hurrem" "Uğurun hayır ola / yaşın uzun ola / yolun açık ola!" "Saltanatına mağrur olma, senden büyük Allah var!.."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.