Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ali Fuat Paşa bu durumdan şiddetle yakınır: “Çok müteessirdim. Nasıl olmayayım. Bir sene evvel, Büyük Millet Meclisi Reisliğinden Ordu Müfettişliğine çıkan ben, muhaberatımın hü­kümet tarafından kontrol edilmesi ve takip edilmem yüzünden istifaya mecbur oluyordum. Buna, âmirim olan Erkânıharbiye-i Umumiye Reisi de (Fevzi Çakmak) bir çare bulamıyordu.
Sayfa 191Kitabı okudu
Ama devlet yapısına yeni bir düzen verilmeye çalışıldığı da bir ger­çekti. Ancak, Anayasa (Teşkilâtı Esasiye Kanunu) aksaktı. Daha önce de değindiğimiz gibi 20 Ocak 1921 tarihine kadar Büyük Millet Meclisi devletinin zaten toplu bir Anayasası yoktu. 20 Ocak 1921 Teşkilâtı Esa­siye Kanunu ise, olağanüstü bir devrin, olağanüstü şartları içinde çıka­rılmıştı.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla başlayan yeni rejimi, Osmanlı devletinden ayıran ilk adım, 2 Mayıs 1920’de çıkarılan “Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin sureti intiha­bına dair kanun”du.
Sayfa 138Kitabı okudu
2 Ağustos 1923’te açılan İkinci Büyük Millet Meclisi, 13 Ağustos’ta Gazi Mustafa Kemal’i Meclis Başkanlığına seçti.
Sayfa 136Kitabı okudu
Büyük Millet Meclisi hükümeti saltanatın kaldınldığını, İstan­bul’daki temsilcisi aracılığıyla yabancı işgal komiserliklerine bildirdi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
O günlerde, bütün akşamlar bu meseleleri konuşmakla geçerdi. Karargâh’ta, bir taraftan âdeta bir manastır hayatı yaşarken, diğer taraftan Büyük Millet Meclisi’ nin müşkül vaziyeti Mustafa Kemal Paşa’yı yoruyordu. Cami Bey meselesinden sonra, bir akşam Hamdullah Suphi Bey’e sataştı ve ona yalancı dedi. Hamdullah Suphi, sözünü geri almasını istediği zaman, Mustafa Kemal Paşa derhal geri aldı, fakat Hamdullah Suphi aleyhtarlığı devam etti.
Şimdi biz önce 1921 kanununun ilk iki maddesini verelim: Madde 1 — Hâkimiyet, bilâ kayd-ü şart (kayıtsız şartsız) milletindir. İdare usulü, halkın, mukadderatım bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Madde 2 — İcra kudreti ve teşri salâhiyeti, milletin yegâne ve hakikî mümessili olan Büyük Millet Meclisi’ nde tecelli ve temerküz eder.
Köy Enstitüleri
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de, buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar. Anlattım: Halkevleri'ni, Halkodaları’nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni... Rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'u düşünüyorum. O büyük adama kan kusturdular. Sana köyler için öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri'nin nasıl kapatıldığını anlatayım, dinle bak! Doğuda, Van ilinde, köyler sahibi Kinyas Kartal Ağa ile batıda, Aydın ilinde, çiftlikler sahibi Adnan Menderes Ağa vardı. Bunlar seçimlerden önce gizlice anlaşıp birbirine söz verdi. Ağalar oyları Menderes'e küreyecek, Menderes bu yoldan iktidara gelecek. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Köy Enstitüleri'nin kapısına kara kilit asacak. Politikanin gücünü anlamak kimi zaman zordur. Türkiye geniş. Düşün, sizin Yunanistan’ın kaç katı? Ama en doğudaki ile en batıdaki il birleşiyor bak. Arada kaç il, kaç ağa var; listesini yapsan, aklın şaşar. Hepsi el ele verdi; temsilcilerini Büyük Millet Meclisi'ne oturttular. Adnan Menderes Ağa, Kinyas Kartal Ağa’nın dediğini yaptı. Kaldırın kolları; kaldırdılar. İndirin kolları; indirdiler. Tamam, kapattılar enstitüleri.
Sayfa 92 - Literatür
Rusya’nın bize taarruz edebilecek durumda olamaması ve Batı memleketlerinin Türkiye’yi yok etmeye karar vermiş olmaları, Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ni yarattı. Bu, Büyük Millet Meclisi’ne bağlı iki türlü mefkûre mücadele hâlindeydi. Bunlardan birine “Garp Mefkûresi”, ötekine “Şark Mefkûresi” denirdi. Garp Mefkûresi’ne dayanmış olanlar, Büyük Millet Meclisi’ne şekil vermekte daha fazla muvaffak olmuş olmalarına rağmen, tamamen iktisadî, sosyal ve maarif meselelerinde 1839’da başlayan Garp örneğine doğru giden yolu tamamen tutamamışlardı. Bunlar, Garp Mefkûresi’ne bağlı olmakla beraber, dış siyasette Şark ve bilhassa Rusya’ya mütemayil idiler. Fakat, Rusya’nın iç şeklini katiyen Türkiye’ye tatbik etmek istemiyorlardı. O zaman Ankara’da bulunanların yüksek tahsilli ve ilim kafalıları, pek az olmakla beraber, hepsi Batı’ya bağlı adamlardı. Bunlar, şiddetle Sovyet şekline aleyhtar idiler. Bilhassa, muntazam olmayan kuvvetlerin orduya müdahalesine aleyhtar idiler. Çünkü, tek dayanabileceğimiz kuvvet, orduydu. Bu aralık, Şark Mefkûresi’ni tahlil etmek gayet güçtü. Çünkü, çok karışıktı. Bu, Şark Mefkûresi’nin muhtelif safhalarından biri de komünizmdi. Bunun en mühim taraftarı, belki Hakkı Behiç’ti. Bu adam, İttihat ve Terakki’nin idealist azalarından ve aynı zamanda maliye ile meşgul simalarındandı. Ruhen çok samimî bir insandı. Türklüğe çok bağlı olmakla beraber, sınıf, servet ve din gibi şeylerin aleyhinde idi. Biraz da kafasında anormallik vardı.
Reklam
“ Ekim’in 6. günü için kararlaşan içtimaınızda Trakya'nın, İzmir'de kararlaştırılan esaslar dahilinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti­ne iadesini kabul etmedikleri takdirde, tasavvur buyurulduğu gibi, 6-7 Ekim’ de derhal İstanbul üzerine harekete geçiniz!"
Mustafa Kemal Paşa, tekliflerinin kabulünden sonra, Millet Meclisi için nutkunu hazırlamaya başladı. Meclis, 23 Nisan 1920’de açılacaktı. Bu nutku odasında, Hakkı Behiç ile bana baştan başa okudu. Her ne olursa olsun, Mustafa Kemal Paşa’nın, kudreti milletin eline bırakmak isteği, herhangi bir diktatör veya sultan istemediği görünüyordu. Bana, o günlerde, Mustafa Kemal Paşa, George Washington gibi bir kimse görünüyordu. O aralık, Ankara’ya Chicago Tribune’ün muhabiri William adında biri gelmişti. Bizim resimlerimizi aldı. Bunlar muhtelif Amerikan gazetelerinde basıldı. Aynı gün, öğleden sonra, İstanbul’dan Saffet Bey isminde ve Anadolu’ya silâh kaçıran bir adam geldi, beni görmek istedi. Dedi ki: — Size büyük bir haberim var. Türk tarihinde tek mevki işgal eden bir kadın oldunuz. Aynı zamanda, İstanbul’da, Nakiye Hanım’ı görüp ailemden de haber getirdi. Elime uzattığı Peyam-ı Sabah gazetesinde Kürt Mustafa Paşa mahkemesinin verdiği idam ilâmı ile fetva vardı. İdama mahkûm olan yedi kişi arasında sıra ile Mustafa Kemal Paşa, Bekir Sami Bey, Dr. Adnan, Ali Fuad, Ahmed Rüstem, Kara Vasıf ve Halide Edib vardı.
Erkanıharbiye Umumiye Reisi Ve Batı Cephesi Kumandanı İsmet Beyefendi'ye
(11 OCAK 1921) Çukurhisar'da Batı Karargâhı'nda Abdi Efendi Erkânıharbiyei Umumiye Reisi ve Batı Cephesi Kumandanı İsmet Beyefendi'ye İnönü Meydan Muharebesi'nde Batı cephesi kıtalarının uğurlu ve kahredici kumandanız altında hazırladıkları kati galebeden dolayı zatı devletlerine ve kahraman ordunuzun bütün kumandanlarıyla subaylarına ve efradına Büyük Millet Meclisi'nin kalbi tebriklerini takdim ve bu muvaffakiyetin mukaddes topraklarımızı düşman istilasından tamamen kurtaracak olan kati zafere hayırlı bir başlangıç olmasını eltafı ilahiyeden tazarru eyler ve işbu tebriklerimin bütün Batı Ordusu efrat ve subaylarına tebliğini rica eylerim. 11.1.37 [1921] Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal
Sayfa 277
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.