Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

BEYZA DURAN

BEYZA DURAN
@byzzdrn
Din Felsefesi YL
Din,ne belirli bir zamanda gerçekleştiği varsayılan bazı doğa üstü olayları bir defalığına beslenen ve ne de bazı ibadet ve ayinlerin gerekliliğine duyulan bir inanç veya bilim adamlarının zannettiği gibi günümüzdeki yaşamda hiçbir anlamı kalmayan kadim cehalete ait hurafelerin bir kalıntısı da değildir.
Reklam
Bir din ne zaman tahrif edilmeye başlanmışsa,dinin koruyucuları,akli eylemlerini zayıflatmış oldukları insanları kendi istedikleri şeye inandırmak için her türlü aracı kullanmışlardır.Kadim dini öğretilerin hepsinde bu durumu tespit edebiliriz.
Bir sözü,hakkında iyi düşünceler besledikleri bir kimseden naklederek söylesen,o söz batıl bile olsa hemen kabul ederler.Değersiz ve kötü bildikleri bir kimseden de doğru bir sözü nakledecek olsan o doğru sözü hemen red ve inkâr ederler.Gerçeği daima kişilerle değerlendirir,kişileri gerçek ile değerlendirmezler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hemen inkâr etmek,zayıf akıllıların yapageldikleri işlerdir.Aklı zayıf kimseler insanları gerçeğe göre değerlendirecekleri yerde gerçeği insanlara göre değerlendirip belirlerler.
Şunu kesin olarak anladım ki,bir ilme en derin meselelerine kadar vakıf olmayan kimse o ilimdeki bozukluğu fark edemez.
Reklam
Taklidi bıraktıktan sonra tekrar ona dönme ümit ve imkanı yoktur.Zira taklidin şartlarından biri de taklit eden kimsenin,taklitçi olduğunu bilmemesidir.
Biliniz ki,insanların farklı din ve milletlere ayrılması;din alimlerinin,anlayış ve yöntemleri birbirinden değişik birçok fırkalara ayrılarak çeşitli mezhepler meydana getirmeleri,içinde pek çok insanın boğulduğu derin bir okyanustur.Çok az insan bu okyanusta boğulmaktan kurtulmuştur.
Ben yalan söylemiyorsam,sen de bana iş hayatında yalan söylemeyesin diyedir.Ben karşılıksız çek vermiyorsam,itibarım zedelenmeyip sürsün ve bundan sonra da çeklerimi nakit para yerine piyasada kullanabileyim diyedir.Bunlar hep yarar düşüncesine dayanan ahlakî davranışlardır,akıl ve mantık içinde olagelirler.Fakat ben yalan söylememek için yalan söylemiyor ve kendi zararıma da olsa böyle davranıyorsam,hiçbir karşılık da beklemiyorsam,doğruyu,mahvoluşum pahasına da olsa söylüyor ve hiçbir karşılık beklemiyorsam,üstelik her şeyimi yitiriyorsam,işte burada “ben”i görüyüruz.İnsanın ortaya çıkış muştusudur bu!
İnsan ilk zindandan, “doğa zindanı’ndan” doğayı tanımakla yani bilimle kurtarabilir.İkinci zindan olan “historizm zindanı”ndan tarih bilimi ile kurtulabilir.Üçüncü zindan olan “sosyolojizm zindanı”ndan yine bilim ile kurtulabilir. Dördüncü zindan,zindanların en kötüsüdür,insan bu zindanda tutsakların en âcizi durumundadır.Bu zindan “kendim”dir.
Olması gereken ve olma sürecine girmesi gereken bu insanın üç temel özelliği vardır: İlk olarak bilinçli,öz varlığının bilincinde olan bir varlıktır.İkinci olarak seçme yeteneği vardır.Üçüncü olarak yaratıcı özelliği vardır.
Reklam
Şu halde,her şeyden önce insan olma ve insanlaşma sorunu çözülmelidir.Her sorunun temeli budur,ister sonra dine bağlı kalmak istemiş olalım,ister din dışı,ister sosyalist,ister onun karşıtı,ister ilerici,ister gerici;sonradan izlemeyi ve ulaşmayı dilediğimiz ne olursa olsun,önce bu sorun hepimiz için çözülmelidir.
İçtihâd, uyanışın zorunlu şartıdır: Esas olanı öğrenmek,taklid uykusundan uyanmaktır.
Her muhatabın daha başlangıçta diğerinden öğrenmesi gereken bir şey olduğuna ikna olmasıyla,gerçek bir diyalog başlar.
Hissedilen dünya,tabiat asla aklî olandan ve Allah’tan ayrılmadı; tabiatın olayları Allah’ın hazır ve nâzır oluşunun ayetleridir.Allah’ın insana konuştuğu bir dildir.
İnsanların ölümlü olduğunu unutup onları insandan başka bir şeymiş gibi sevmek ne delilik!
Geri121
330 öğeden 316 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.