Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadı Ebu Tayyip Taberi'nin naklettiğine göre İmam Şafi imam Malik imam Ebu Hanife süfyani sevri ve alimlerden büyük bir topluluk Allah hepsine rahmet eylesin çalgı dinlemeyi haram saymaktaydı imam Şafii AdaBül Kada isimli kitabında şöyle der şarkı söylemek batıla benzeyen mekruh ve boş bir iştir bununla fazlasıyla meşgul olan kişi sefihtir ve
Sayfa 668Kitabı okudu
Cafer Bin Ebu Talip'in Habeşistan kralı Necaşiye yaptığı konuşma
" Ey hükümdar! Allah aramızdan birini seçip de onu kendisi için elçi olarak gönderene kadar biz cahillerdendik. Putlara tapar, ölü hayvan eti yer, fuhuş yapardık. Akrabalık bağlarına riayet etmez, komşuluk haklarını tanımazdık. Güçlü olanlarımız zayıf olanlarımızı ezerdi. Uzun bir müddet bu halde yaşadık. Sonra Allah bize aramızdan soyunu, doğruluğunu, güvenilirliğini, namusluluğunu bildiğimiz bir peygamber gönderdi. O bizi Yüce Allah'ın birliğini tanımaya ve ona ibadet etmeye çağırdı. Ağaç ve taştan yaptığımız putlara tapmaktan Allah'a ortak koşmaktan uzaklaştırdı..."
Sayfa 146 - Konuşmanın devamında Kral, Cafer Bin Ebu Talip'ten Hz Peygamber'in getirdiklerinden kendisine bir örnek sunulmasını istedi. Bunun üzerine Cafer, Meryem suresinin baş tarafındaki ayetleri okudu.Kitabı okudu
Reklam
Tebliğin 5 yılının Recep ayında (M. 615) 11 erkek ve 4 kadından oluşan ilk kafile Habeşistan'a ulaştı. Bundan yaklaşık 1 yıl sonra Cafer Bin Ebu Talip başkanlığında 82 erkek ve 18 kadından müteşekkil daha kalabalık bir Müslüman Grup 2. Habeşistan hicretini gerçekleştirdi.
Sayfa 140Kitabı okudu
Cafer bin Ebu talip
İki kolunu kaybettiği halde göğsüyle sancağa sarılmaya çabalayan Cafer hakkında Allah'ın Resûlü buyurdular: « — Allah, Cafer'e iki kolu yerine iki kanat verdi. Cennette dilediği yere uçsun diye...» Ve Cafer'in oğlu Abdullah'a dediler: « — Baban gökte meleklerle uçuyor. » Meşhur Cafer-i Tayyar « Uçan Cafer » isminin kaynağı da bu.
Sayfa 411 - Büyük Doğu Yayınları/ 61. Basım
Ben Ca'fer Bin Ebu Talip Gözlerinin çocukluğuma, yüreğimin açlığıma, sözlerinin büyüyen bedenime şahitlik ettiği el-Eminin, son habercinin yakınıyım. !!Geldik bizler de Geri de döneceğiz elbette. Bizleri huzuruna gönderen el, elbette bizleri tutan eli de unutmayacaktır. !!Ben benden olmayan, sadece sana okuyabildiğim ilahi vahyin muştularıni dökeyim eteklerimden, sen onları topla, yeserecek mümbit topraklarına ek tohum tohum. !!Kılıçların yüreğime işlemediğini, kopup ayaklarımın altına düşenin sadece et olduğunu, davayı yüreğimle tutacağımı görecek görebilecek olanlar. !!Cennete önce sağ elim, sonra sol elim ardından geri kalan yanlarım gidecekler. !!"Cafer" diyecekler adima, Habeşistan yolcusu, Mute şehidi. Buruk tebessümleri yarenlik edecek yazgima ve içten selamları.
İki dinin arasını bir kadınla bulmak
İlk Müslümanlardan Cafer bin Ebu Talip, Mekke'den kaçıp Habeşiştan'a sığındıklarında, Hristiyan Kral Necaşi'yi, onunla aynı Tanrıya inandıklarına ikna etmek için, Kur'an'dan Meryem Suresi'nin ilgili ayetlerini okur. İmam Ali'nin bu hüzünlü ve asil ağabeyi, iki dinin arasını bir kadınla bulmaya çalışır.
Reklam
Hz. Muhammed için hem zafer hem de acı yılıydı. Hac seferinden kısa süre sonra kızı Zeynep öldü ve daha sonra Suriye sınırına yaptıkları bir seferde ailesinden iki kişiyi kay­betti. Hayatının son yıllarında, Hz. Muhammed dikkatini gi­derek kuzeye çevirmeye başlamıştı. Nedenlerini tam olarak bilemiyoruz ama Arabistan dışındaki politik durum tamamen değişmişti. Not: Ailesinden diğer 2 kişi uzun süre Zeyd Harise ve en yakın artık arkadaşlarından kuzen Cafer bin Ebu Talip
Cafer bin Ebu talip
Hicretin 8. senesi, Ürdün Mûte'de cereyan edecek bir gaza için İslam ordusu yola çıktı. Onları Medine dışına kadar uğurlayan Hazret-i Resûlüllah'ın, gözleri yaşlı gönlü hüzünlü idi. Şöyle bir tavsiyede bulundu : "Kumandanınız Zeyd'dir. Zeyd Şehid olursa bayrağı Cafer alsın, O da Şehid olursa, Abdullah bin Revaha alsın. Bundan sonra ise asker kimi isterse onu kumandan tayin etsin.." Böyle bir emirle gazaya çıkan ordu Mûte'de kendisinden çok fazla kuvvetle karşılaştı savaş olanca şiddetiyle devam ederken Allah'ın Resulü Medine'de ashabına göz yaşları içinde şöyle haber veriyordu : " Zeyd Şehid oldu. Arkasından Cafer bayrağı eline aldı. O'nun da iki eli birden kesildi. Bayrağı kucağına aldı bu defa da bineğinden düşürdüler. Fakat Allah, Cafer'e kesilen iki koluna mukabil iki kanat İhsan eyledi, uçarak Cennetin yolunu tuttu." Bu haber ashâb arasında göz yaşı dökülmesine sebep oldu.