İnsanlığın her yeni çağını bir veya daha fazla teknoloji tetikler. Bu teknolojiler o kadar dönüştürücüdür ki bedenlerimize kadar türümüzü baştan aşağı değiştirirler. Bu değişim sonucunda insanlık yeni ve tümüyle beklenmedik bir yöne doğru yola koyulur. Bu yeni yön, yaşamımızın hemen her kısmında kökten değişimlerle sonuçlanır. Birkaç teknoloji değişimin katalizörüdür ancak bu, öykünün sonunu değil başlangıcını işaret eder. Üçüncü çağı düşünün. Ortaya çıkaran katalizörler yazı ve tekerlekti. Bu teknolojiler kendi içlerinde muazzamdı, fakat daha büyük olan öykü ise harekete geçirdikleri tüm o değişimlerdir.
İkinci çağ da farklı değildi. Buradaki katalizör, bize şehir ve işbölümünü veren tarımdı... İlk çağı doğuranlar dil ve ateşti ki bunlar aynı zamanda bizim avlanma şeklimizi, yediklerimizi, yaşadığımız yeri, geçinme şeklimizi değiştirdi, Bu değişimler sırasıyla diğerlerini doğurdu. Ya bizim çağımız? Dördüncü çağ nihayetinde ne getirecek? Katalizörler yapay zekâ ve robot bilimi; bunlar verimliliği artıracak, zenginliği yayacak, bilgi edinimini hızlandıracak, yaşamı uzatacak ve ele aldığımız diğer her şeyi değiştirecek.