Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rukiye ÖZATLI

Rukiye ÖZATLI
@cagrilmayan_yakup
but I think everyone feels a bit lost sometime
7 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken bile. Düşünüyorum hüzünlü genç anneleri, Çarşılarda, pazarda ellerinde file. Bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka Bir şey yok paylaşacak acıdan başka.
Reklam
Yüzüme bak ve yüzümü hırpala yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak sen her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat yaban, diri memelerinden ısırmak dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için çok oldu tepelere vurdum kendimi bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde tıraşı uzamış adamlardan huylanını öğrendim senin. Mahmur bir tohumdun delikanlı
Alengirli Şiir Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel sınma falan. Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki Parliamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.. Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. Küsmesi,barışması,ayılması, bayılması Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma Hepsi ağzıma sıçtı.. Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik... İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. Ben seni severim sevmesine de İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevdiğini alamayan bütün müezzinlere... Bir trapezin durması gibi suya içime çok yüksek bir yerden atlar mısın leyla başın kaşın yarılsa diplerime çarparak kanın karışsa suyuma yerin bütün kanunlarını kusarak ben sana bulanayım sen bana... kapımı çalmanı istiyorum leyla o kadar evde yokum ki anlatamam insan insana aşık olmaz güzelim insan insanın yanında bile durmaz bak hala görmedin mi yoksa mecnunu sen sanıp çölün öpmedi mi kumunu şundandır her dem kalbe yayılan sızı neyi sevdiysek dolandı kanatarak dikenli bir tel olup seven her tarafımızı elbet her fani gibi ben de bir faniyim sen de bir fanisin leyla jiletin varsa göstereyim yine de kapımı çalmanı istiyorum leyla evde yokum evim yok dışardayız cümbür cemaat seni de istemiyorum beni de bu başka öyle bir yol ki nasıl güzel nasıl dar benim de bu dünyada ödünç bir kapım var olmuyor tutamıyorum kendimi leyla kapımı çalmanı istiyorum hepsi bu kadar
vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün çekinmedim ağladım anlamadılar ben bir sokak lambasına vurulmuşum münevver
Reklam
Çokça hırpalanmış put ya da Asaf Halet "ibrahim, kırılmak puttan eskidir bilmiyorsun. beni olmamağa tabancaladılar hiç okyanusum olmadı hiç kendim ibrahim çinde hiç ablam beni bir yaşamakla dağladılar ki sorma beni alarak anamın karnından beni doğarak öldürmenin yolunu buldular bu ağ bu dağ damağ bu huma kalmağla ben sorma ibrahim onca sene koca yaptım gözleri şeyh galip okudum, perdeleri değiştim oldum yirmibeş yirmialtı daha allahın hatırladığını görmedim ibrahim, bir uzağın sırtı gibiyim yakışmıyorum dünyanın hiçbir penceresine sorma kanser hücreliyorum sorma bulsa beni ölmeye yatıracak o katilin işini aksatmışım fazladan yaşıyorum
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çokrular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çağrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim Ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarımı atayım Sonra bir güzel yıkanayım da. Ben size demedim mi. Evet, kurbağalara bakmaktan geliyorum Sanki böyle niye ben oradan geliyorum Telaş, aç gözlü kurbağalara bakmaktan Bilmiyorum Bilmiyorum, bilmiyorum Ben, yani Yusuf, Yusuf mu dedim? Hayır. Yakup Bazen karıştırıyorum. Bazen karıştırıyorum ya, çok uzun bir gündü Sonra bu çok uzun günün sıcak bir günü Kediler kırmızı alevler halinde koşuyordu Onlar işte hep boyuna koşuyordu Birileri çıkıyordu ordan burdan Hiç çıkmamak halinde ve olgun Birileri çıkıyordu Geceden kalma bir lamba yanıyordu, açık Bir pencerenin sokağa dogru içinde Bu uyum korkunçtur Yakup! Yakubun olması korkunçluğudur bu