ÇANAKKALE DESTANI...
Çanakkale’de donanım ve maddi imkân bakımından kendisinden güçlü ordulara karşı, inanılmaz bir mukavemet gösterilmiş, büyük cesaret ve fedakarlıkla ÇANAKKALE GEÇİLMEZ dedirten eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı yazılmıştır.
Çanakkale zaferi; maddi yokluğun, mahrumiyetlerin içerisinde Mehmetçik tarafından imanla, yiğitlikle ve kahramanlıkla yazılan bir destandır.
“Ölürsem Şehid Kalırsam Gazi” dedirten, iman gücüdür. Bütün dünya şahittir ki, Çanakkale Osmanlıyı yok etmek isteyenlere karşı bir milletin varoluş destanıdır.
Bütün şehidlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz...
Hey canavar!
Yeri yık, göğü indir, demiri bük, taşı ez;
Anlattık bunu sana; Çanakkale geçilmez!
Hey silahlı canavarlar, gelişiniz nelerden?
Kan içip de doymayanlar, kaçışınız nerelere?
Bin yıl oldu eğildi mi, hiç başımız bizim size!?
Çanakkale, kanımızla yazdığımız bir gerçek
Hiçbir gün geçilmedi, geçilmeyecek.
Çanakkale, bu milletin özüdür
Kanla yazılan bir destanın önsözüdür
Türk milleti, düşmanın gücünü yıktı burda
Ve Mehmetçik yüceldi, destanlaştı burada
Mehmet’imin al kanı taş üstünde kaledir,
Haykırıyor dünyaya, bura Çanakkale’dir.
…
Onlar isterler ki her Türk hiç olmazsa ömründe bir kere kendi şanına lâyık muazzam bir yapıda, muhteşem bir yemin yerinde, mukaddes huzuruna gelsin ve şehit olurken duyduğu mukaddes vecd için herkes kasırgalaşsın ve vatanım tehlikede olursa senin gibi hayatımı da vermekten
çekinmeyeceğim desin ve yemin etsin.
Mehmetçik o zaman kanının boşa gitmediğini görür ve vatan tehlikeye girerse koşup kalplere girmek üzere, cennetine uçar.
Kurmay Albay Hayrettin arun
Bir zafer, bir güç, bir cesaret Çanakkale. Yüreklerindeki iman ile asil bir şekilde savaşan Mehmetçik destanıdır. Çanakalle geçilmez geçilmedi geçilmicek. Bu kısacık kitap Mehmetçiğin nasıl savaştığını, savaştan sonra azınlıkların görüşlerini, ingilizlerin bencilliklerini anlatıyor. Türk askerinin ne kadar büyük bir imanla savaşa girdiğini kocaman imanıyla şehit olduğu anlatılsada bitmez. Bu kitabı okuyarak tarihimizi birkere daha hatırladım, öğrendim sizlerede tavsiye ederim.
SİZE BİR ŞEY DİYEYİM Mİ UTANMAK GEREKİYOR HEPİMİZ ELİMDE BİR FOTOĞRAF VAR ALLAH KAHRETSİN 2 ŞEHİT HABERİ VAR VE KOSKOCA GAZETE SAYFANIN SAĞ ALT KÖŞESİNDE BİT KADAR DENİLECEK EBATTA YER VERİLMİŞ ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DİYE CANLARINDAN OLAN 10 15 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR VE NENE HATUNLAR AYŞE HATUNLAR PARMAĞI KOPAN ASKER SİLAH ÇALIŞMIYOR DEMESİYLE PARMAĞININ KOPMUŞ OLDUĞUNU ÖĞRENEN MEHMETÇİK ÇIKSALAR KABİRLERİNDEN SURATIMIZA TÜKÜRSELER YİNE ANLAMAYIZ TÜRKİYE NE OLUYOR AVRUPA SEVDASINA ÖZ DEĞERLERİNİ KAYBEDER HALİNE GELDİN.!
Düşman kuvvetlerinin komutanı General Hamilton, kahraman Mehmetçik karşısında yenildiğini kabul etti ve İngiltere'deki yönetime "Çanakkale Geçilmez" diye bir telgraf çektirdi. Böylece geldikleri gibi gittiler.
Evet,o büyük insan "Çanakkale geçilmez!" Demişti. Gerçekten de geçememişlerdi.
Mehmetçik canını da ,kanını da vermişti ama vatanını vermemişti. Vatan olmadan o canın da ,o kanın da bir değerinin olmayacağının bilincindeydi çünkü
İngiliz istihbarat raporları çok zor anlarda ülkenin yönetimini bir anda ele geçiren "Mehmetçik ruhunu" anlayamamışlardı. "Yetiş ya Muhammed, kitabın gidiyor" diye haykıracak Binbaşı Lütfü Beyden haberdar olmamıştır...
“İngiliz istihbarat raporları çok zor anlarda ülkenin yönetimini bir anda eline geçiriveren “Mehmetçik ruhu”nu anlayamamıştır. “Yetiş ya Muhammed, kitabın gidiyor!” diye haykıracak Binbaşı Lüfü Bey’den haberdar olamamıştır.”
İhtiyar ayakkabıcı yutkundu. Kelimeler bir yumruk gibi boğazında düğümlenmişti. Derinlere bakar gibi içli bir bakışla yere baktı. İç çekti. Sanki o günlere dönmüştü, yanındaki varlığımdan haberi yoktu sanki. Sesi titreyerek şu sözleri söyledi: “Mülazım-ı evvel Muzaffer seslendi. “Akça Veli! Ezan- ı Muhammedi oku.” Mülazım-ı evvel sonra kaçışan