Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A Y Ş E G Ü L

Kırmızı Ayakkabılar
Peri masalları on sayfa içinde sona erse de, yaşamlarımız daha uzun sürer. Bizler çok ciltli kitap takımlarıyız. Hayatımızın bir bölümü duvara toslayıp yansa da, her zaman bizi bekleyen bir bölüm ve sonra başka bir bölüm daha vardır.
Sayfa 246 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
2023 OKUMA HEDEFİ
48/45 kitap - %107 tamamlandı
48 kitap okudu
45 kitap
12,1bin sayfa
48 inceleme
28 alıntı
İskelet Kadın
Sevmek, her bir hücreniz "Kaç!" derken, kalmak demektir.
Sayfa 161 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Vasalisa
Aynı anda hem kalmanın, hem de gitmenin bir yolu yoktur.
Sayfa 103 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
La Loba
Özlemlerimizi ve hayal kırıklıklarımızı gençken olmaya alıştığımız şeylerin, geçmiş yüzyıllarda bilmeye alıştığımız şeylerin kemikleri üstüne ve gelecekte hissettiğimiz diriliş üstüne döktükçe, dört ayak üstünde sağlamca dururuz.
Sayfa 51 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Delilik
"Ve tanrıların en sevdiği kullar aşıklardır. Çünkü aşıkların yürekleri inanç, akılları tutku, ruhları masumiyetle yıkanmıştır. Bir delilerde vardır bu saflık bir de sevdalılarda."
Sayfa 185 - Yapı Kredi Yayınları
365 syf.
·
Puan vermedi
Eylül
EylülMehmet Rauf
7.4/10 · 39,9bin okunma
365 syf.
·
Puan vermedi
Eylül...
Genç Werther'in Acıları"ndan hemen sonra okumuş olmam ilginç bir tesadüf oldu. Konu ve kurgu birbirine çok benziyordu. Buram buram romantizm ve realizm kokuyordu her ikisi de. Mehmet Rauf, 'ilk eserim son üstadıma' diyerek romanını atıfta bulunduğu Halid Ziya'nın gözlerinde bir anlık gördüğü evliliğe dair umutsuzluğu üzerine şekillendirmiş eserini. Uzun monologları, psikolojik çözümlemeleri, ayrıntılı tasvirleri ile özümsemesi biraz zordu. Ama her biri insanın boğazında bin düğüm oluşturan, kendine hayran bırakan cinsten. Yaşadığı birkaç talihsiz olay yüzünden evliliğe ve kadınlara şüpheyle yaklaşan, ümitsizlik ve ikilemler içinde olan Necib; evliliğinde kocasını mutlu etmek için yaptığı fedakarlıkları daha sonradan fark eden, fazlaca alçakgönüllü, belki de hep sevildiğini hissetmeyi beklemiş Suad; her şeyden habersiz, olayları, duyguları yüzeysel yaşayan, kendi ruh alemine dönük, kendi iç huzuru için yaşayan bir Süreyya... Hepsinin yolu aynı evde kesişiyor ve imkansız bir aşkın bir kadın ve bir erkek için nasıl farklı ruhsal yansımaları olabilir'i tüm derinliğiyle anlatıyor. Bir Bahriyeli olan Mehmet Rauf'un böylesine derin psikolojik tahliller yapmış olmasına hayran kaldım. Evet, zor bir eser ama döneminin aile, evlilik, sadakat, aşk, kadın-erkek ilişkileri gibi konularını bu kadar samimi bir şekilde yansıtmasıyla çok başarılı.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,9bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Werther'in Acıları
Goethe, 1774 yılında bu kitabı yazdıktan sonra Almanya'da bir #werthersalgını başlamış. (Werther romanda mektupları yazan baş kahramanın adı.) İntihara eğilim artmış, gençler mavi ceket, mavi pantolon, sarı gömlekle sokaklarda dolaşmaya başlamışlar. Goethe'nin kendi hayatında aşık olduğu nişanlı bir kadın ile evli olan bir kadına aşık olup intihar eden bir arkadaşından esinlenerek kaleme aldığı eser mektup roman tarzında. Werther'in arkadaşı Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Çok hisseden, çok düşünen, algıları kuvvetli, hassas ruhlu, doğaya düşkün genç bir adam Werther. Eskiden bir sanatçı ruhuyla hissettiği, tattığı hiçbir hazdan şimdi artık tat alamayan, mutlu olamayan bir aşık. Hatta yaşadığı bu melankoli ve çaresizlik, onu intiharı düşündürecek dereceye ulaştırıyor. Yaşadığı ufak, tatlı isyanlar sonlara doğru ruhunda katlanması güç acılara dönüşüyor. 12 Ağustos'ta yazdığı mektup, aklın ve tutkunun karşı karşıya geldiği çok güzel bir örneklem. Romanın sonuna doğru Werther'in Ossian'dan okuduğu destan, romantik ve trajik sona çok vurgulu bir etki hazırlıyor. Bu son, kalbimi taa derinden etkiledi. Ama şu soruyu sormadan da edemedim: Ruh eşi olduğunu düşündüğü Charlotte'a kavuşabilseydi genç adam, bu aşk,  bu tutku yine bu denli kuvvetli olur, kasıp kavurur muydu tüm benliğini?
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,6bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Ben okurken eski İstanbul mahallelerinde dolaştım, çok eğlendim, çok güldüm.
1900'lü yılların başlarında Halley kuyruklu yıldızının yerküreye çarpacağı söylentisi ve bu habere eski İstanbul mahallelerinde yaşayan bir grup komşu kadının tepkileri ile başlayan bir hikaye... Avrupa'da eğitim görmüş, cehalete düşman ve biraz da kadınlardan yüz bulamadığı için kadınlara karşı önyargılı olan İrfan Galip'in biraz sıradışı, özgür ruhlu bir kızla mektuplaşmasıyla olaylar daha da ilginçleşiyor. Hüseyin Rahmi'nin kızın kaleminden yazdığı mektupların sanki bir kadının elinden çıkmış hissini vermesi takdire şayan. O mektupları okurken bazen #kendineaitbiroda 'da #virginiawoolf , bazen de #prideandprejudice 'ta #janeausten konuşuyor gibi hissettim. Özellikle hikayenin başlarındaki komşu kadınların yaşanacak faciaya dair yorumlarının olduğu teatral diyaloglarda sesli güldüm Bu güldürürken düşündüren nükteli söyleyişlerde inceden inceye toplumdaki eşitsizliğe, açgözlülüğe, kadın-erkek ayrımına, güçlünün güçsüzü ezmesine, yüzyıllardır süren medeniyet savaşlarına çok güzel göndermeler yapılmış. Bir de yaşanacak faciada Doğu ile Batı'nın zıtlığının felaketin türünde bile sembolize edilmesi çok hoşuma gitti. Doğu'dan gelen ateş ve Batı'dan gelen su... Birbirine çok zıt ama bir o kadar da birbirine muhtaç...
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,5bin okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Sait Faik babası vefat ettikten sonra annesiyle birlikte Burgazada'daki evlerinde yaşamaya başlamış. Bu yüzden Adalar, balıkçılar, tekneler, vapurlar, balıklar ve ağların yanısıra kaleme alınan, dert edinilen pek çok konu da mevcut. Yazar sanata, zanaata, zanaatkara duyduğu saygıyı, onları kaybetmenin hüznünü, haksızlıklara karşı eleştirisini, ömrünü denize, ağlara adamış bir balıkçıya yapılan vefasızlığa karşı cesurca lafını esirgemeyişini, materyalist/ kapitalist yaklaşımla katledilen doğal kaynaklara ve doğanın pervasızca mahvedilişine olan eleştirisini yerleştiriyor bu güzel hikayelerin içine. Kelimelerle çok güzel tablolar çiziyor hissini veren benzetmeleri, kişileştirmeleri muhteşem. Kısacık hikayelerin içine ümidi, sevgiyi, saygıyı, vefayı, pek çok anıyı sığdırmış. Bu da güçlü kaleminin en güzel göstergesi. Okurken eski, güzel Adalar havasını içime çekip her bir hikayeye ayrı ayrı saygı duydum. Yüreğime dokunan birçok alıntıyı da not ettim.
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,6bin okunma
188 öğeden 166 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.