Devrimin ne kadar doğru, gerekli olduğunun gerekçeleriyle anlatıldığı ve gerçekleştikten sonra kurulan mahkemelerde verilen kararların bir o kadar yanlış olduğu; kurunun yanından yaşın da yakıldı, müthiş " Giyotin " imgelemiyle anlatıldığı, "Fedakârlık nedir, nasıl yapılır 101 " sanatını iliklerinizde hissedeceğiniz cCc Dickens cCc romanı.
Kitabın hikâyesi ne kadar yavaş başlasa da sakın ama sakın " Bu kitap da fısmış." demeyin. Yazarın her olay öncesi bir, bir buçuk verdiği brifing vari anlatıları sabırla okuyun, oralarda gizlediği küçük ipuçlarını atlamadan aklınıza kaydedin; bunu kendimce bayır aşağı yuvarlanan kar topuna benzetiyorum, izin verin o kar topu ,kitabın sonunda çığ olarak düşüncelerinize öyle bir vursun ki bazı yaşanmışlıklardan ders çıkarabilin.
Karakter tahlilleri, olay örgüsü, betimlemeleriyle tek kelimeyle " SÜPER" . Londra - Paris dolmuşunda geziyor hissi yakalatıyor yazar. Ben şahsen hayran kaldım. Dickens Ortaç'tan " İki Şehrin Hikâyesi" Ivan'ın Klasikleri TOP 5 ' te yerini alan bir parça oldu, herkese tavsiye ederim; şimdiden iyi okumalar :)
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202058,6bin okunma
Oğuz Atay’a ait olmayan cümleleri alfabetik olarak sıraladım. N’olur buraya bakmadan, bu cümlelerin altına Oğuz Atay yazmayın. Ben bunları derleyebildim. Sizin de fark ettiğiniz sahte alıntılar varsa iletinin altında paylaşın ki listeye ekleyelim.
*BBB*
Bazılarımız şiirlere,şarkılara,filmlere,kitaplara
Daha önce bir iki kere Atatürk çizmeye uğraştım. En iyimser şekliyle olmadı, benzemedi diyeyim. Sonra işin numarasını sınıfın başarıya aç, hırslı kızından öğrendim. Yine bir 10 Kasım zamanı sınıfta herkesin Atatürk çizmeye çalışmaktan eli ayağı yamulmuşken, bu kız o zamanın Sözcü gazetesinden kestiği bir Atatürk resmini resim kağıdının ortasına yapıştırıverdi. Etrafına da Atatürk'ten yayılan ışıklar mı istersin, arkada dalgalanan Türk bayrakları mı dersin, verdi veriştirdi. Daha henüz internet kitlelere yayılmamışken kendi imkanlarıyla her yanı alev alev flaş animasyonlu internet sitesine çevirdi resim kağıdını (ccc.ataturkresimleri.cc.tr).
Resim öğretmeni ağlamadı, ama çenesi titredi resmi görünce. O kadar mutlu oldu kadın. O gün kafamda bazı kapılar açıldı, bazı fikirler belirdi. Okul çantamın bir yerlerinde otuza yakın Atatürk fotoğrafı var artık. Bıktırdım kadını ama yapacak bir şey yok. Kendim uğraşıp Atatürk çizsem üzülen o olur.
"Ülkücüler, İnsanlık Âlemi İçinde Ne Uşak Olmayı, Ne De Başkalarını Uşak Olarak Kullanmayı Kabul Etmeyen Şerefli Bir Bayrağın Taşıyıcısıdır." 🇹🇷🐺🤘
🇹🇷🤘CcC🤘🇹🇷
Müthiş bir giriş, temponun hep çok yukarıda olduğu bir kovalamaca ama fiyasko bir final.
Böyle bitmesine üzüldüm. Başı çok iyiydi sonu çok absürt.
Bu tarz kitaplarda final her zaman yavan kalıyor nedense. Ya beklenti çok büyüdüğünden tatmin edemiyor final ya da tüm o maceranın sonunda tek bir kişiyi ilgilendirir şekilde sonlanması, yani tek bir karakterin gözünden anlatılıp sonlandırılması bize çok küçük geliyor. Türkiye kısmı çok eleştirilmiş, hak veriyorum bazı yerleri fazla abartılmıştı ama cCc li olmadığım için pek de zoruma gitmedi açıkçası. :D
Uzun lafın kısası sonunun böyle bitmesi beni hayal kırıklığına uğrattı :/
Filmi de varmış onu da izleyeceğim
Tüm elementler arasında karbon yaşam için en vazgeçilmezidir; onsuz herhangi bir gezegende yaşam hayal etmek çok zordur. Bunun nedeni karbonun zincir, halka ve diğer karmaşık moleküler mimariler oluşturmadaki üstün yeteneğidir.