O en zorlu cenneti kudurmuş yüz göz şaklabanlığının! Sizin Fakir'lerinizle, sahnelerdeki öbür soytarılıklarla karşılaştırılmaz bile. Kötü düş beğenisiyle yakıştırılmış kıyafetlerde acıklı aşk serüvenleri oynuyorlar, tragedyalarını çapulcuların, ruhani yarı tanrıların, ki tarih ve dinler öylelerini hiç görmemiş. Çinliler, Hotanto'lar, çingeneler, bönler, sırtlanlar, Moloh'lar, bir zamanki bunamalar, uğursuz cinler, onlar halkın tuttuğu, anadan görme numaraları hayvanca duruşlarla, sevecenliklerle kotarıp sunuyorlar. Yeni oyunlar da yorumlayabilirler, duygusal nağmeler de. Hepsi usta hokkabaz, dönüştürüyorlar yer ve kişileri, manyetizma sanatından da yararlanarak. Gözler alev almış, kan şakıyor, kemikler esniyor, gözyaşları dökülüyor, kızıl ince sızıntılar. Alaya alan ya da yılgı saçan oyunları bir dakika ya da aylar boyu sürüyor.