Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
işte böyle
İnsan kendini kendine aklamak için dünyayı şahit tutar mı? Tutar ama yalnız kaldığında; günün sonunda iç ses hep haklı çıkar, iç ses, rüya görürken bile haklı çıkar. İsyanların en tehlikelisi kişinin kendisine ettiğidir. Kimi zaman zamanla, kimi zaman ölümden sıyırmakla telafi edilir, bu konuda cesur olmak insanın kendisine ihanetidir ve belki de bedeli en ağır olanı...
203 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Anlatım ve konu üzerine
Livaneli'nin 2001'de yayınlanan bu kitabı tamamlaması 29 yıl sürmüş. 1970lerde yazmaya başladığı bu kurgu, o yıllarda yaşadığı Stockholm'de geçiyor. Politik bir mülteci olan Sami'nin, aslında politikayla hiç ilgisi olmayan yaşantısının, politikadan nasıl etkilendiğinin hikayesini okuyorsunuz. Cesur bir konu işlenmesine rağmen
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,8bin okunma
Reklam
298 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
İlk defa 1956'da yayımlanan Kaplan! Kaplan! ilk dönem bilimkurgu örneklerinden olsa da dönemini aşan bir kitap. Alfred Bester gerçekten de iyi bir iş çıkartmış. Hikaye oldukça akıcı ilerliyor. Bester'ın türün tüm olanaklarını sonuna kadar kullanırken tüm güneş sistemini bir ucubeler sirkine dönüştürmesine bayıldım. Farklı alanlardaki bilgisiyle hikayeyi derinleştiren ama bunu yaparken eğlencesinden de ödün vermeyen bir anlatımı var. Özellikle aldığı psikoloji eğitiminin yansımalarını kitabın pek çok yerinde görmekten hoşlandım. Başkahramanımız Gully Foyle ise tam bir antikahraman. Kimseye kendini sevdirmek gibi bir derdi yok. Dilediği gibi konuşup, dilediği gibi hareket ediyor ama aynı zamanda kitabın başından sonuna ayakları yere basan bir karakter gelişimi de var. Uzun bir zaman sonra bir karakteri bu kadar çok sevdim sanırım. Sadece Foyle değil kitaptaki diğer karakterler de tamamen kendinlerine özgü özelliklere sahipler. Ancak Bester'ın teleportasyon ya da telekinezi gibi bilimkurgusal öğelerin nasıl gerçekleştirildiğini açıklarken insanın düşünce gücüne cok fazla bel bağladığını düşünüyorum. Eğer bu bilinçli bir tercih değilse belki daha farklı bir açıklama yolu tercih edilebilirmiş. Yine de Kaplan! Kaplan! türün iyi örneklerinden. Kısacası farklı, cesur ve özgün bir şeyler arıyorsanız, Kaplan! Kaplan! vaktinize değecektir.
Kaplan! Kaplan!
Kaplan! Kaplan!Alfred Bester · İthaki Yayınları · 20171,397 okunma
Kölelik sevgisi, insan zihin bedenlerinde derin ve kişisel bir devrimin sonucu olarak oluşturulmadıkça başarılamaz.
Güvencelerin sağlanması salt yüzeysel, dışsal bir devrimdir.
Fakat güvenceler, kolaylıkla varmış gibi kabul edilebilir.
Reklam
Ekonomik güvence olmazsa kölelik sevgisi hayata geçirilemez; kısacası güçleri elinde, kendinde toplayan hükümet ve idarecilerinin kendi sorununu kendi çözeceklerini varsayıyorum .
Gelecegin en önemli Manhattan Projeleri, politikacıların ve katılan biliminsanlarının “ mutluluk sorunu” adını vereceği konuda -diğer bir deyişle, insanlara köleliklerini sevdirme konusunda devlet sponsorluğunda yürütülecek büyük çaplı bir araştırmalar olacaktır.
Eger zulum, tasfiye ve catismanin diger belirtilelerinden kacinilcaksa, propagandanin olumlu yonleri, olumsuz yonleri denli etkinlestirilmelidir.
Reklam
Gercek yucedir, ancak pratik bir bakis acisindan bakilacak olursa daha yucesi, gercek konusunda sessiz kalmaktir.
Propagandanin en buyuk zaferleri, bir seyi yapmakla degil onu yapmaktan kacinmakla kazanilmistir.
Sezen Aksu ne güzel anlatmış; "Kadinlar cesur adamları sever. Akişina birakıp kenarda bekleyenleri değil. Gidişatı değiştiren, yön veren, bahaneler altinda ezilmek yerine Çözüm üreten adamları."
"Fortis fortuna audivat." "Talih cesur olandan yanadır."
“İnsan mutluluk konusunu düşünmek zorunda olmasa, yaşam ne kadar eğlenceli olurdu!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.