evet sonunda bu seriye başladım, çok fazla görüyordum ve gerçekten çok merak ederek başladım. Ben baya beğendim aslında kötü yorumda çok gördüm nedenini pek anlayamadım bence baya güzel bir kitapta bugün bitirdiğim gibi kitapçıya gidip ikinci kitabına aldım en kısa sürede hemen onu da okuyacağım. bence çevirisi güzeldi dil genel olarak güzeldi
İranlı Yazar Celal Settari tarafından kaleme alınmış bir araştırma çalışmasıdır. Kitabın çevirisi ise Prof. Dr.Mehmet Kanar tarafından yapılmış.
Yazar hikâyeyi çok çeşitli kaynaklardan aktarmış ve konuyla ilgili doğuda ve batıda yapılan çalışmaları bir araya getirerek bu çalışmayı oluşturmuş.
Bu bakımdan kitap bizlere farklı yorumları inceleme ve kaynaklar arasında karşılaştırma yapabilme olanağı sağlıyor. Kur'an, Tevrat ve halk hikâyelerinde kıssaya nasıl yer verdiğinden bahsediyor ve bunu her bölümde farklı bir başlıkla ile ele alıyor.
Kitabın sadece kıssayı vermek yerine kıssanın içinde geçen konuları bölümlere ayırarak vermesi olayları daha iyi anlayabilmemiz açısından faydalı. Ayrıca farklı görüşlerin ve kaynakların bir sentezi niteliğinde oluşu da kıssa ile ilgili çok daha fazla fikir edinmemizi sağlıyor.
Kitapta bir diğer dikkat çeken özellik ise Celal Settari'nin olayları aktarırken psikolojik açıdan da yorumda bulunması ve bu açıdan değerlendirme yapması. Bu da kitaba ayrı bir güzellik katmış. Ancak genel olarak bakıldığında Settari kendi görüşlerinden çok aktardığı kaynaklara yer veriyor.
Son olarak kitap bir araştırma çalışmasının sonucu olup konuyla ilgili bir derleme çalışmasıdır. Okurken bir araştırma çalışmasından çok bir hikaye akıcılığında gitmekte. Dili anlaşılır ve sadedir, çevirisi de oldukça başarılıdır.
"Noldun inlersin felek her-câyi cânânun mı var
Seyr ider her menzili bir mâh-ı tâbânun mı var
Benzüni ey bû-stân fasl-ı hazan mı itdi zerd
Yohsa başa taşra bir serv-i hırâmânun mi var
Ağlayup feryâd idersin her nefes ey andelîp
Hâr ile hem-sâye olmış verd-i handanun mı var
Yoluna cânum revân itsem gerek cânâ didüm
Yüzüme bin hışm ile bakdı didi cânun mı var
Zülf-i dil-ber gibi ey zâti perîşânsın yine
Cevri bi-had yohso bir yâr-î perişânun mı var."
The people assembled here could hardly be more unlike
each other, and it is not difficult to imagine how they might have
protested, had they been given a voice in the matter, against being
gathered into a common room, as it were.
Timşel (hükmedebilirsin)? Kitaptaki iki favori karakterim Samuel, Lee ve yanlarında Adam arasında bu sözcükle ilgili kitapta geçen bir sohbet var: Tekvin'deki (İncil) Habil ve Kabil hikayesinde, kitabın Kral James versiyonunda "Günahı yeneceksin, hükmedeceksin" şeklindeki çevirisi, standart Amerikan versiyonunda "sen ona