Birey, kendi bireyselligini kaybettiğini düşündüğünde ve topluma ayak uydurma çabası içerisinde kendi niteliklerini görmezden geldiğinde büyük bir içsel ve dışsal çatışma başlar. Bu çatışma kişinin kendi gerçekliğine zarar verir. Bu durumdan kurtulmak kendi bireyselliğini gölgeden çıkarabilmek için kişi kumaşa sürülen çiçekleri yok etmek gayesine girer. Oysa üzerine çiçekler sürünse bile kendi bireyselligini ortaya koyabilen kişi, sosyal ve kozmik ilişkisinin kusursuzluğunu er ya da geç deneyimler. Kendi bireyselliğini ortaya koyabilen kişi varlıkta her parçasının orijinalliğini farkına varır. Her ruh orijinaldir.
Oscar Wilde, Beaux-Arts Sokağı’ndaki sefil bir otelde öldü. Cenazeye yedi kişi katıldı; üstelik hepsi mezarlığa kadar gitmedi. Tabutun üzerine konan çiçekler, çelenkler arasında yalnızca birinin üzerinde bir yazı varmış; otel sahibinin gönderdiği çelengin üzerinde şu söz yazılıymış: “KİRACIMA”
Sayfa 27
Reklam
“Hiçbir şey temiz topraklar kadar güzel kokmaz, üzerine yağmur yağmış taze çiçekler hariç tabii.”
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Zira erdemde uyum, değişmezlik ve sarsılmazlık vardır; erdem doğrulup kendi ışığını gösterip, aynı ışığı bir başkasında görüp tanıyınca ona yönelir ve karşılığında başkasındaki ışığı almış olur, "sevgi" ve "dostluk" buradan filizlenir. Bu iki kelime de "sevmek" kelimesinden gelir, ancak "sevmek" sevdiğin kişiye hiçbir menfaat ve çıkar beklentisi olmaksızın bağlanmaktan başka bir şey değildir. Senin en ufak bir beklentin olmasa bile, bunlar dostluktan baş vermiş çiçekler gibi zaten açarlar.”
Gazetelerden garip işler dilenerek, bir yerde eşeklerin gösterisini, bir yerde düğünün haberini bildirerek geçimimi sağlıyordum; zarfların üzerine adres yazarak, yaşlı hanımlara kitap okuyarak, yapma çiçekler hazırlayarak ve bir yuvada çocuklara alfabeyi öğreterek birkaç pound kazanıyordum. 1918’e kadar kadınların yapabileceği başlıca işler bunlardı.
1. CADI: Ölümsüz ağaçlar, sonsuz kahkahalar, güven ve kardeşlik şehrini gördüğün hale getirenleriz biz... KÜÇÜK OĞUL: Kimsiniz siz öyleyse? 1. CADI: Kalkındırıldıktan sonra gittim ben o şehre. Bütün evleri, okulları, dükkanları, atölyeleri dolaştım. Çocukların büyük­lere, büyüklerin çocuklara yalan söylemesini başlattım. Sayemde kadınlar
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.