Kitapta şöyle bir cümle vardı "Biz Çanakkale'ye onlar girmesin diye, saatte 10 bin şehit verdik" sonra bu cümlenin matematiğinden sıyrılıp, ölenleri geride kalanları, acıları ağıtları her şeyi düşündüm. Ve şimdimize, hoyratlığımıza, vefasızlığımıza, anısızlığımıza sövüp duruyorum...Niye mi? Şimdi elinde nargilesiyle sınırımızı geçiyorlar, ciklet alana vatandaşlık veriyorlar bu memlekette, dünya üzerinde kırmızı bültenle aranan kim varsa, caanım ülkemizde yakalanıyor...
.
Kitap Halide Edip'in, Yakup Kadri'ye yazdığı mektupla başlıyor...Yakup Kadri Kurtuluş savaşımızla alakalı bir roman yazmak istediğini söylüyor Halide Edip'e ve adıda "Ateşten Gömlek" olacak diyor, Halide Edip bu roman ismini o kadar çok beğeniyor ki, Yakup Kadri' den önce romanını yazıp bu ismi kullanma izni istiyor...Yalnız bencede bir roman ismi olarak mükemmel bir isim "Ateşten Gömlek"
.
Kurtuluş savaşımızı anlatan ilk roman özelliğini taşıyor. İstanbul' da başlayıp, Anadolu'daki mücadeleye katılan Ayşe Hemşire, hem aşka hem vatanın sevdasına düşen iki adam...