Çilem
@cilemmcan
bazen ana fikir yoktur
Türkçe Öğretmeni
8 Mayıs
337 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Çilem bir yorumu yanıtladı.
"Kahve" sözcüğü tüm dillere Arapçadan yayılmıştır. 16. yüzyılın ilk çeyreğinde İstanbul'da görülen kahveyle birlikte dilimize yavaş yavaş "kahverengi" de yerleşmeye başlamıştır. Kahvenin tarihini bir kenara bırakıp "Kahveden önce kahverengine ne deniyordu?"
Harbiden 🤔🤔
Boz, alaca, konur diye adlandırılır. Kongur/ Konur ise yanık al, yağızımsı al diye açıklanmış. Dilbilimciler "kumral" sözcüğünün de "konur al"dan "kumral"a dönüştüğünü, "kongur" sözcüğünün Çağatay Türkçesinde koyu kestane renkli atlar için kullanıldığını söylüyor.
1 sonraki yanıtı göster
Çilem yorumladı.
Düşünmek greyfurt gibidir efenim. Greyfurtun yenilmesi rengi, kokusu ve tadıyla beraber kaçınılmazdır. Ama ağızda kekremsi bir tad bırakır. Geride tad olarak da her zaman tatlı kısım değil acı kısım kalır. İlaçla beraber kullanıldığında ise zehre dönüşür. Çünkü greyfurt başka şifa yoluna gerek olmadığının garantisi olmaya çalışan kalleş bir meyvedir. Düşünmenin meyve olmadığını bir fark olarak görmezsek bundan farksız bir durumda. Olay tamamen bu; düşünmek kalleş bir greyfurttur.
Portakal da greyfurtun kardeşi olduğu için anımsamak da portakal gibidir. Bu sebeple portakal da kalleştir diyebilir miyiz?
Turunçgilerden hiçbir şey bana masum gelmiyor. Bunu da rahatlıkla deriz gibi:D
Çilem bir yorumu yanıtladı.
"Kiminle konuşabilirim? Kimden tavsiye alabilirim? Hiç kimseden. Bir psikiyatr bizim zamanımızın tanrısı. Ama çok para istiyorlar."
Konuşacak kimsen olmayınca insan kendi kendine konuşuyor sanırım
İyi yanı duymak istediklerimizi söylüyoruz :)
1 sonraki yanıtı göster
Okur Takip Önerileri
Çilem bir yorumu yanıtladı.
Kara Kışın Tam Ortası
Yazarın ilk öykü kitabı. Kitap 9 farklı öyküden oluşuyor. Kitabı yazarın ilk eseri olduğunun bilinciyle okumaya başlamıştım fakat oldukça akıcı, anlaşılır, ve yormayan bir yazı diline sahip. Yer yer yapılan esprili cümleler, kullanılan metaforlar ve kapalı anlatımlar tarzıma uygunluğuyla beğendiğim öyküler oldu. Bazı öykülerde kendimden ve düşüncelerimden bir şeyler bulurken bazılarının sonu hiç beklemediğim bir şekilde bittiği için kendi dimağımda tamamlamaya çalıştım. Yazar, anlatmak istediği şeyi süreç içinde size anlatıyor fakat sonucunda bağlama uygun bitişler beklerdim. 120 sayfadan oluşan öyküler bir çırpıda okuyabileceğiniz, dinlendirici bir kitap olacaktır. Bu güzel öykü kitabı için kitabın yazarı 
Muhammet Oğuzhan Yalçın 'a tekrardan teşekkür ediyorum ve bir sonraki eserlerini de okumak dileğiyle kendisine yazın hayatında başarılar dilerim.
Konusu çok hoşuma gitti zihninize sağlık Çilem hanım güzel bir inceleme olmuş 🌟