Sabahtan önceki o belirsiz vakitte
Bitmek bilmez gecenin sonuna yakın
Bitmeyenin o nükseden bitiminde
Alaz alaz diliyle o zifiri güvercin
Yuvasına doğru dalıp gittikten sonra ufukta
Solmuş yapraklar hışır hışır öterken
Başkaca çıt çıkmayan asfaltın üzerinde
Dumanların yükseldiği üç mahalle arasında
Birine rastladım yürüyen, dura kalka
Birinin iyi dilekleri, birinin yazmayı hatırlaması, birinin, hiç rahat
olmadığınızı fark etmesi.
Tabakta kan kırmızısı bir biftek, tebeşir ve odun ateşi kokan okuldan kaçarken
elinizin altındaki çit.
Yukarıda kazlar, aşağıda yoncalar; nefes nefese kaldığınızda duyduğunuz
kendi nefesinizin sesi.
Gözümdeki yaşların yıldızları bulandırması, omzumda kızağı dayadığım yerin
acıması, eldivenli parmakla buğulu pencereye sevgilimin adını yazmak.
Ayakkabı bağlamak, bir paketin üzerine düğüm atmak, dudaklarımda
dudaklar, elimde bir el; günün sonu, günün başlangıcı, önümde her zaman bir
gün olacağı hissi.
Hoşça kalın, artık hepinize veda etmeliyim.
"Veda" şiar haline gelmişti - sürekli, radikal ve istisnasız. Benim yaşadığım dünya çözülüyor, yok oluyor, görünmez hale geliyordu, her gün, büyük bir doğallıkla ve çıt çıkarmadan.
Immanuel Kant’ın “Zaman sessiz bir testeredir” dediğinden söz edilir. Evet, zaman sessiz bir testere gibidir fakat aynı zamanda insanın fani dünya üzerindeki ömür sermayesinin de gizem dolu imgesidir. Zaman gerçekten nedir, sorusunun cevabı sanırım hâlâ muğlak ve muallaktadır. Zamanı tanımlamak çok zordur. Zaman sürekli bir oluş ve akış mıdır veya
# 10 Kasım’da Gökten Yağan Düğmelerin Hikayesi# Düğme basit bir şey. Bir giysinin önünü, yakasını ve bileklerini iliklemek için kullanılan basit bir kilitleme yöntemi. Erkek gömleklerinde düğmeler sağdan sola, kadın gömleklerinde de tam tersi şeklinde ilikleniyor. İlerleyen yıllarda