Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir erkek bir kadını bu denli çok sevmemeli. Sevgide, Juan Francisco'da olmayan, akıllıca bir denge olmalı. Bir kadının sevilme gereksinimi ile ne kadar sevildiğini bilmemesi arasında hassas bir çizgi olduğunu öğrenmeli."
136 syf.
6/10 puan verdi
Yürüyen Ölüler'in çizgi romanı için dizinin hızlandırılmış versiyonu diyebiliriz. Olayların bir kısmı kitaplarda, diziden daha farklı gelişiyor. Diziyi izliyorsanız ister istemez kitaplarla diziyi kıyaslayacaksınız ve hayal kırıklığına uğramanız olası, bu nedenle önce ya sadece diziyi izleyin ya da önce kitapları okuyup ardından diziyi izleyin derim. Çizimler güzel, karakterler ve kurgu başarılı, fakat dizi kesinlikle daha iyi.
Yürüyen Ölüler Bölüm 1: Günler Sonra
Yürüyen Ölüler Bölüm 1: Günler SonraRobert Kirkman · Marmara Çizgi · 2009210 okunma
Reklam
132 syf.
3/10 puan verdi
Normalde orijnal olan yazılı materyali her zaman için görsel uyarlamadan daha önde tutmama karşın Yürüyen Ölüler'de böyle olmadı. Net bir şekilde dizi izlenmeli diyorum. Kurgu, karakterler ve olayların gidişatı açısından dizi kesinlikle daha tutarlı ve güçlü yapılmış. Darly, Merle, Beth gibi dizinin temel karakterlerinin hiçbiri çizgi romanda yok, ilerleyen sayılarda da olmayacaklar, bunun yerine dizide olmayan fazladan karakterler ve olaylar mevcut çizgi romanda. Dizinin etkisindeyim sanırım ama çizgiromanları beğenmedim ne yazık ki.
Yürüyen Ölüler Bölüm 3: Demir Parmaklıklar Ardında
Yürüyen Ölüler Bölüm 3: Demir Parmaklıklar ArdındaRobert Kirkman · Marmara Çizgi · 2011110 okunma
298 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap insanoğlunun en büyük hayallerinden biri düşünce gücü ile bir yerden bir yere naklin (sıradan bilim kurgularda ışınlama, çizgi romanlarda teleport, bu kitaptaki adı ile jaunteleme) keşfedilmesi ile başlıyor. Ondan sonra zaten 2400 yılına atlıyoruz. Saldırıya uğrayan gemisinde mahsur kalan Gully Foyle günler süren beklemenin ardından kendisini almadan geçen "Vorga" isimli geminin ardından intikam ateşi ile yanmaya başlar, olaylar gelişir. Bilim kurgu tekniğinin çok üzerinde bir anlatımla insan ırkının açgözlülüğü ve toplum eleştirisinin düşmanlığı Dünya Klasikleri seviyesinde anlatılmış olması su katılmadık bir bilim kurgu bekleyenleri hayal kırıklığına uğratabilir. Tıpkı bende olduğu gibi... Özellikle ilk 4 bölüm aşırı derecede sıkıcı geldi. Arkasından 5 ve 6 bölüm ile hızlanan tempo, sonrasında giderek düştü ve son bölümde neredeyse dayanılmaz bir hal aldı. Gelecekteki yaşamın kaotik olması klişesini saymazsak (ki kitabın yazıldığı tarih itibari ile bu klişenin öncüsü olabilir, saymayalım) kurgu açısından kusursuz olduğunu söyleyebilirim. umutcalisan.com/2014/04/kaplan-...
Kaplan! Kaplan!
Kaplan! Kaplan!Alfred Bester · İthaki Yayınları · 20171,402 okunma
''Seni en çok üzen ne? ''Onu seviyordum, ben bunu unutamıyorum. Ve herkesin nasıl unutabildiğini anlamıyorum.'' '' Benim olmadığım her şeydi Emily. Ben de onun olmadığı her şeydim. Emily aklınıza gelecek her şeyin resmini yapabilirdi; bense düz çizgi bile çizemem. Sporla arası iyi değildi, bense o konuda hep başarılıydım. Eli elime uyuyordu.''
Aşkla nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Bazen aşk insan ruhunu azat ederken aynı anda boğabilir de. O ince çizginin üzerinde, kafam beni nefrete, kalbimse aşka doğru çekerken, bir fil kadar zarif yürüyordum.
Sayfa 227Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.