Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
algılamakla halüsinasyon görmek arasındaki çizgi sandığımız kadar net değildir. bir bakıma dünyaya baktığımız her an halüsinasyon görürüz. kimileri neredeyse algıyı, sıklıkla parça parça ve anlık gelen veriye en uyan halüsinasyonu seçme işi olarak da tanımlayabilir. hem halüsinasyonlar hem de gerçek algılar aynı işlem dizisinden doğar. önemli ayrım, algıladığımız sırada dış nesnelerin ve olayların durağanlığının onları sabitlememize yardımcı olmasıdır. halüsinasyon gördüğümüzdeyse, tıpkı hayal gördüğümüz veya duygusal mahrumiyet haznesinde süzüldüğümüz zaman olduğu gibi nesneler ve olaylar her yöne sapar gider.
... Ne garip değil mi? Ömrün tek bir çizgi üstünde sağa sola sapmadan öylece dosdoğru gidecek sanırken sen, koca hayat en olmadık anda karşına dikenli bir gonca gül çıkarıyor; ya çizgiyi bozmayacak ama etini çizdireceksin ya da kendine bir yamuk çizip oradan gideceksin.
Reklam
Viking1 uzay aracı Marsa indikten sonra ilk izlenimler (1976)
❝ Araç, gezegene konar konmaz hemen resim almak istiyorduk. Viking 1'in gönderdiği ilk resimler kendi ayak tabanlarına aitti. Mars'ın batak kumlarına gömülebilir korkusuyla bir an önce resmini almak istiyorduk. Resmin yavaş yavaş ve çizgi çizgi ekranlara çıktığını gördük. Karşımıza, aracın Mars yüzeyine konan ayak tabanının kocaman bir resmi çıktı. Az sonra daha başka fotoğraflar da gelmeye başladı. Sondaj aracının gönderdiği ilk resimler arasında Mars gezegeninin ufkunu görüntüleyen resim gelince hayretten donakaldığımı anımsıyorum. Bu hiç de yabancı bir dünya değildi. Bizim Colorado, Arizona ve Nevada'da buna benzer bölgeler vardı. Kayalar ve savrulmuş kum yığınları görülüyor, yeryüzündeki herhangi bir manzaraya benzeyen doğal ve yadırganmayan bir görünüm sergileniyordu. Bir başka deyişle, Mars'ta işte burası gibi bir yer denecek bir görünüm vardı. Kum birikintilerinin hemen ardından yüzünü buruşturmuş bir maden arayıcısının katırını sürerek karşımıza çıkması bizi elbet şaşkınlığa uğratırdı, ama yine de bu düşünce ters gelmiyordu insana. Oysa Venüs'ün yüzeyini gösteren Venera 9 ve Venara 10'un gönderdiği görüntülere bakarken, böyle bir düşünce zihnimin ucundan bile geçmedi. Şu ya da bu şekilde, günün birinde, Mars'ın kendisine döneceğimiz bir dünya oluşturduğunu biliyordum. ❞
İnsanın Kötülüğü Üzerine
"Metruk bir değirmen gibiydim. İşe yaramaz, gözden çıkarılmış. Kuşların bile uğramaktan vazgeçtiği yıkılmayı bekleyen bir değirmen. Yeryüzünün unutulmuş bu ücra köşesinde başka bir çok şey gibi iyinin ve kötünün acının ve mutluluğun arasındaki çizgi belirsizleşmiş, sanki her şey yalnızca zamanı unutmak için yaşanıyor gibiydi...". Samet
Peki sabah sabah aklıma takılan şarkı
Bam çıkı bam bam Aşkım böyle söyler Bam bam bam Bak atıyor kalbim Küçükken bu kadar çok çizgi film izlememeliydim...
Reklam
1. Kem (nicelik): O nesnedir ki zatında eşitliği ve eşitsizliği kabul ede. Bu, ya ayrıdır ki; nokta ve sayıdır. Veya zatı karar eden bitişiktir ki; çizgi, yüzey ve hacimdir. Veya zatı karar etmeyen bitişiktir ki; zamandır.
Biz YouTube'u neden seviyoruz, biliyor musun? Çünkü YouTube bize seçme hakkı veriyor. Televizyonu açtığın zaman istediğin bir çizgi filmi izleyebiliyor musun? O an televizyon kanalında ne yayınlanıyorsa onu izlemeye mahkûm hissediyorsun kendini. Mesela ben çocukken en çok izlediğim çizgi filmlerden Tsubasa vardı. Onu izleyeceğim diye hafta sonu saat yedide uyanırdım. Düşünsene! O zamanlar sadece tek bir kanalda veriliyordu Tsubasa, o da sabah saat yedide. Güzelim hafta sonu sabah yedide kalkılır mı? Ama başka türlü izleyemiyorum ne yapayım.
Yaş kırklanınca bir köşede durdum ben. Orada durup geçmişime baktım ben. Geçmişimde ben doluydum hep ben. Hep ben, bütün kendimin köşelerinde düşen tökezleyen. Seyrettim kendimi geçmişten geleceğe uzanan çizgi üstünde. Her düşmenin ve tökezlemenin gerçekleştiği köşelerde. Hep ben, köşelerde bir kararın eşiğinde. İnsan hep doğru kararı mı verir anne?
Sayfa 57 - Ketebe Yayınları ~ Kalp İkiyi İnkar Edecektir* (Ahmet Murat'ın bir şiirinden...)Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.