agatha christie otobiyografisinde sevdiği ve sevmediği şeyleri sıraladı.buna göre en hoşlanmadığı şeyler arasında şunlar yer alıyordu: 'kalabalık, insanlar arasında sıkışıp kalmak, yüksek ses, gürültü, uzatmalı konuşmalar, partiler özellikle de kokteyl partileri, sigara ve genel olarak dumanlı şeylerin içilmesi, yemek pişirmede kullanılanlar hariç her tür içecek, marmelat, istiridye, ılık yemek, gri gök, kuşların ayakları, hatta bir kuşun yarattığı hissin tamamı.' son ve en kesin olarak da, 'sıcak sütün tadı ve kokusu.'"
birkaç ayrıntı dışında benzerliğimizi görünce kendisine daha bir sempati duyduğum yazarın ingiliz olarak gri gökyüzü konusundaki hoşnutsuzluğu ise ironik bir durumdur.ayrıca kendisi hakkında diğer önemli bir husus da şudur ki, yazarda disgrafi olduğundan okunur yazı yazamadığı için tüm romanlarını dikte ediyormuş.bir yazar olarak gerçek manada yazamıyor olmak... işte bu çok trajik.