Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1950-1960 ( Adı anılmayan köyler )
Doktora yetiştirip kurtaracak Behice bebeğini. Varınca soğuk bir söz doktordan : "Zamanı geçmiş, tetanos olmuş çocuk kurtaramayız." Bütün hastalıklar bütün ilkellikler üşüşmüş köylünün başına. Doktorluğu devletleştirelim diyoruz, lafta kalıyor; şunu yapalım diyoruz, lafta kalıyor.Ondan sonra da siyaset hastalığına tutulup, adamlardan oy toplama yolları arıyoruz.Onları kurtarmaya değil,kendimizi kurtarmaya çabalıyoruz.Onlar tetanosa, kızamığa,satlıcana yakalanırken ötekiler koltuğa ısınıp sandalye hasalığına yakalanıyorlar.İki kutup halinde kalıyor memleket. Ankara Hastanesi'nde İngiliz hemşirelerin bin bir titizliğiyle doğum yapanları görüp de bütün memleketi öyle sanmayalım. Behice'leri düşünelim.Behice'leri!
Sayfa 170 - LiteratürKitabı okudu
kendimden. (bir delinin akıl hastanesi notları)
Artık çocuk gözlerimizle bakmıyorduk yaşananlara, Sorunları olgun gözlerimizle görüyorduk ve böylece onları gözümüzde büyütüp besliyorduk. Artık günü yaşamıyorduk. Gelecekten kaygı duyup henüz yaşanmamış şeyler için tasalanıyorduk. Böylece ne bugünü yaşayabiliyorduk ne de geçmişten ders alabiliyorduk.
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
*Abdülhamid Han gerçekten uzakları gören padişahlardan. Köprü projeleri, fotoğrafcılık, hicaz demiryolu, ilk modern çocuk hastanesi, eğitimdeki yenilikler ve daha pek çok projelerle, kendisinin yenilikçi ve milletinin sevdiği padişahlardan olmuştur. Ona düşman olan var mıydı elbette vardı, hala da var. Musul ve Bağdattaki petrolden haberdar olan düşmanlar, padişahı kandırmak için kırk takla atıyorlar. Ama bir işe yaramıyor. Ta ki Osmanlının çöküşüne dek. Filistin'de İsrail devleti kurmak isteyen Yahudiler Abdülhamid Han'dan izin isterler ama istediklerine, emellerine ulaşamazlar. Ta ki Osmanlının çöküşüne dek. Padişahtan nefret eden ermeniler ise gizliden suikast düzenliyorlar. Ve Cuma namazı sonrası bineceği arabaya bomba yerleştiriyorlar. Ama iş istedikleri gibi gitmiyor ve kendi tuzaklarında boğuluyorlar. Eee uzakları görebilen bir hükümdar bunu da hissetmiş olmalı. insanın dostu Allah olsun yeter ki, gerisi önemli değil. Bize Allah yeter, padişaha yettiği gibi... Kitaptan bir alıntı yapıp noktalıyorum, Hicaz demiryolu yapılırken Sultan şöyle emreder. "Medine-i Münevvere'ye yaklaşılmasından itibaren Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellemin ruhâniyetinin rahatsız olmaması için çelik yerine ağaç traversler kullanılmış ve rayların altına gürültüyü önlemek için keçe döşenmiştir."
Uzakları Görebilen Hükümdar
Uzakları Görebilen HükümdarOsman Doğan · Hamidiye Kitaplığı · 2010173 okunma
Maraş Alevi katliamı... 16 yaşında kazanda yakılarak katledilen Ali'yi unutma!!! Maraş Alevi katliamında 16 yaşındaki kardeşi Ali Tras'ı kaybeden ablası Ayşe Tras'ın anlattıkları: "O gün bizim mahalleye başlayan saldırıdan sonra annem beni, kız kardeşimi ve erkek kardeşim Ali’yi daha güvenilir olur diye Kara Maraş mahallesinde bulunan
Sultan II. Abdulhamid Han Vefatının 100. Yıl Anısına
Abdülhamid katiyen zalim değildi. Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine… Abdülhamid şiddetten nefret ederdi. Tahammül edemezdi kan akmasına, maddî eza duyardı. Nefret
Bir Delinin Akıl Hastanesi Notları
Evet ben bir deliyim ve kendim olabildiğim tek yerdeyim. Kimseye sahte gülücükler göstermek zorunda değilim. Sabahın köründe benden istenilenleri yapmak için bir yere gitmek zorunda değilim. Kimseyi övmek, şımartmak ve egosunu tatmin etmek zorunda değilim. Özgürlüğün tadını zerresine kadar çıkardığım, kimseye hesap vermek zorunda olmadığım, saçma
Reklam
Sanatla çok iç içe yaşayan Tatlıses şarkıcılığının yanında oyuncluk yapmakta, film çervirmekte, expressionist resimler yapmakta, heykel ve seramikle uğraşmakta, bale gösterilerinde ise kız dengesini kaybeder de kucağına düşer umudu ile en ön sırada oturmaktadır. Muhtelif il, ilçe ve beldelerde çocuk sahibi olan Tatlıses kazandığı paraları hayır işlerine yatırmasıyla ünlüdür. Son olarak dövdüğü kadınlara acil hizmet vermesi için 750 yataklı Tatlıses Hastanesi'ni hizmete sunmuştur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Tasarruf için öldürmek/ Öldürüyorsa bir sebebi var
Berlin Tiergarten Caddesi 4 numaralı adreste kurulan ötanazi merkezinin psikiyatrları, merkezin adresi nedeniyle “T4-Eylemi” adı verilen operasyon çerçevesinde, tüm ebe ve doktorlara, mongolizm, mikrosefali ve hidrosefali, el ve ayaklarda oluşum kusuru görülen tüm doğumları ve akıl hastalarını bildirme zorunluluğu getirdiler. Daha sonra bu
Sayfa 66 - E-kitapKitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
Hayat size tembellik hakkı vermez. BÜNYE! BÜNYE! BÜNYE! Alabildiğine spoiler / sürprizkaçıran içermektedir ! Zavallı Yorik! Horatio! Bana bir şey söyle! Ne söyleyeyim efendimiz? ---Shakespeare'nin Hamlet'inden--- Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir. ---Her bireyin yalan söyleme özgürlüğü vardır, sevdiklerimiz buna dahil
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,8bin okunma
Yıllar önce Stanford Hastanesi'nde gönüllü olarak çalıştığım zaman, çok ciddi ve az rastlanan bir hastalığa yakalanmış Liza adında bir kız tanıdım. İyileşmesi için bir tek yol vardı, beş yaşındaki erkek kardeşinden kan nakli yapılması gerekiyordu. Erkek kardeşi aynı hastalığın üstesinden gelmişti ve vücudunda hastalığı yenebilecek antikorlar oluşmuştu. Doktor bu durumu Liza'nın erkek kardeşine açıkladı ve ona ablasına kan vermeyi isteyip istemediğini sordu. Küçük çocuk bir an tereddüt etti ve derin bir nefes aldıktan sonra,"Evet, eğer Liza kurtulacaksa veririm" dedi. Kan nakli yapılırken, küçük çocuk ablasının yanındaki yatakta yatıyor ve ablasının yanaklarına renk geldikçe bizimle birlikte gülümsüyordu. Sonra yüzü sarardı ve yüzündeki gülümseme kayboldu. Başını kaldırıp doktora baktıktan sonra titreyen bir sesle, "Hemen mi öleceğim?" diye sordu. Anladık ki yaşı çok küçük olduğu için, doktorun sözlerini yanlış anlamış ve kanının tümünü ablasına vermesi gerektiğini düşünüp onu kabul etmişti.
Reklam
Her iyi anne gibi Karen de bir bebeğin yolda olduğunu öğrenince, üç yaşındaki oğlu Michael’ı yeni bir kardeş için hazırlamaya başlamıştı. Bebeğin kız olacağı anlaşıldı ve Michael annesinin karnındaki kız kardeşine her gün, her aksam şarkı söylemeye başladı. Onunla tanışmadan önce aralarında bir sevgi bağı oluşmaya başlamıştı. Hamilelik normal bir
372 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.