Nazım Hikmet Ran'a ait olmayan sahte alıntıların varlığını eminim siz de fark etmişsinizdir.
"Güçlü insan her istediğini doğru üslupla ifade eder, şartlar ne olursa olsun pes etmez." Bu alıntı Lev Tolstoy'a ait değil!
"Herkese yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun." Bu alıntı Stefan Zweig'a ait değil!
"Unutma Lola, hiçbir acı baki değildir. Üflersin geçer. Bazılarına biraz daha çok üflemen gerekir, hepsi bu..." Bu alıntı Sabahattin Ali'ye ait değil!
"Kaldı işte; çayımız bardakta, çocukluğumuz sokaklarda, mutluluğumuz kursağımızda, sevdiklerimiz uzakta, gülüşlerimiz fotoğraflarda..." Bu alıntı Nazım Hikmet'e ait değil!
"Bindiğimiz vapurlar iptal oldu, bakma sen. Hava şartlarından diyorlar. Yok canım!" Bu alıntı Oruç Aruoba'ya ait değil!
Şu kitap alıntılarını artık bizzat kitaplardan okumadan paylaşmayın gözünüzü seveyim. 😩 Herkesin bu sahte alıntıları bilmesi adına YouTube'daki yeni videomu izleyebilirsiniz: youtu.be/R85JepIKQkY
Bu iletiyi paylaşıp daha çok okuru bilinçlendirebilirsiniz. Ayrıca sizin bu şekilde bildiğiniz sahte alıntılar var mı?
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
çocukluğumuz üzerine kabus gibi çöken eski kuşaklar , bilinçli yıllarımızı da elimizden almayı başaramayacak ..
&
baskıya başkaldıran her zaman haklıdır ..
İnsanı Tanıma Sanatı, Adler' in 1920 yılında Viyana Halk Enstitüsü ' nde verdiği bir yıllık konferanslardan oluşuyor. Anılar, Düşler, Düşünceler kitabına yaptığım incelememde, benim de psikolojiye ilgi duyan herkes gibi favorilerim Adler, Jung ve Freud üçlüsü demiştim. Ama diğerlerinin aksine ilk defa Adler' in bir kitabını okuma fırsatı buldum.
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Çocukluğumuz üzerine kâbus gibi çöken eski kuşaklar, bilinçli yıllarımızı da elimizden almayı başaramayacak. Biz mutlu isek, mutlu olmayı istediğimiz ve bunun için çaba harcadığımız için mutluyuz.