İnsanlara 'aaa ayıp değil mi ama' der gibi baktığım yeter. Biraz da 'bizi de çok üzdüler ama sınıfa girdik, ders anlattık' der gibi bakayım...
Hayatım bir mekânmış da herkes içerideyken dışarı çıkmışım. Dönen muhabbetten kafam şişmiş, kapının önünde peş peşe sigara içiyorum. Hava soğumuş ama içeri giresim yok, parti bitene kadar dışarıda takılmak istiyorum. Komple gitsem çok ayıp olurmuş ondan duruyorum.
Evet, eğer feda edilen şey Allah ve Resûlü yoluna feda edilmişse onun eksikliği bir ayıp, kusur ve çirkinlik değil, bir güzelliktir. Çünkü feda edilen makam yüce ve değerli bir makamdır. Bunun için Abdurrahman b. Avf ayağını, Efendimiz ص yoluna feda edip aksak/topal, Talha O'nun yoluna kolunu feda edip çolak ve Ebû Ubeyde de O'nun yoluna dişlerini feda edip hetem olmuştu. Ama O'nun yoluna feda edilenler sahiplerini daha da güzelleştirmiş, güzeller güzeli için feda edilenler, onlara daha da bir güzellik katmışlardı. Sahâbe diyor ki: "Dişsizlik insanı çirkinleştirirdi, ama Ebû Ubeyde Uhud'da kaybettiği dişlerinden sonra çok daha fazla güzelleşmişti."
Sayfa 86
Eğer bunun hakkında inceleme yazmazsam çok ayıp olacaktı. ŞİMDİ. Çoooooooook eskiden beri listemde olan ama bir türlü okumadığım bu kitaba sayın 
Dilan ile giriştik. O anama sövmeye başlamadan önce okumam gerektiğini fark ettim NXŞWMXŞWNŞD. Ve 2 saatte falan bitirdim hocam. Sonunda ağlayacağımı çok uzun zamandır biliyordum ama yine de ufak bir umut da vardı belki kötü bitmez diye. Bitti. Kötü bitti. Sonuna yaklaşırken “Bu sefer ağlamayacağım!” desem de ağladım as always. Öyle.
"Bunlar yaradılıştan suçludurlar. Mizacıyla kıyıcı olmak suçudur bu..." Durakladı, gözlerini arkadaşından kaçırdı. "Abdülkerim de bunlardan değil mi?' diyeceksin. Evet, bunlardan, ama bana baştan sona bağlı kalmıştır. Katamam onlara... Politikacılığın en utanmaz, en güçlü, aynı zamanda en ayıp, en de güçsüz yönü
Sayfa 210Kitabı okudu
