“Yüksek bir din adamı arabasıyla yanımdan geçti, görebildiğim kadarıyla yaşlıca bir baydı, belki de bir başpiskopostu; her neyse, işte bu bay arabanın penceresinden genç bir muhafız alayı teğmeni gibi bana öyle bir baktı ki!..."
…
Bayan Konsül, "Ne kadar da ayıp!" dedi.
"Tam Tony'ye göre!" dedi genç konsül.
"Ne demek istiyorsun, Tom?"
"Adamcağızı biraz tahrik etmemiş mi sence... sınamak için? Ben Tony'yi iyi tanırım! Kuşkusuz onun bakışlarından çok mutlu olmuştur... yaşlı piskoposun da başka bir niyeti olmasa gerek.”
Yani okudum ama nasıl okudum bana sorun . Arkadaş geçmişten geri dönüşlü anıların olduğu aşkları severim orası tamam . Fakat bu kadar sevimsiz toksik itici bir ikili olamaz . Hadi çocukken düşman başladılar 17'li yaşta sevgili oldular . Ki sevgiliyken bile halleri genel diyalogları bok gibiydi . Ama aradan 8 sene geçmiş artık yetişkinler ve
Bu kitabı okumalı mısınız ?
"Herkes bu konuyla ilgili birden çok düşünceye sahiptir." (alıntıdır :D ) benim naçizane düşüncemi merak ediyorsanız buyurun okuyun.
Öncelikle burada yazdıklarımın hiç biri edebi eleştiri değildir. (Zira ne bu kitap edebi bir eser olabilir ne de ben nitelikli bir eleştirmen olabilirim)
Sadece kitap
Merhabalar kıymetli okurlar...
Temel olarak "Kitap neydi?" diye sorulsa herhalde; Hatice Kübra Hanım'ın tecrübe ve birikimlerini iğne iplik edinip, fikirlerini ince ince dokuduğu bir eser;
İsmi ile müsemma bir iyileştirme terapisi veya -Kitap ücretini kastederek- 32tl’lik bir danışmanlık hizmeti derdim.
Öncelikle kitabın
Uzun müddətdən sonra məni şərh yazmağa sövq edən əsər : Çovdarlıqda Uçurumdan Qoruyan.
Yox, şərh qətiyyən ona necə valeh olduğumu uzun fəlsəfi cümlələrlə izah etmək üçün deyil, bu kitabın niyə, necə, nə səbəbə dünya səviyyəsində belə məşhur olmasına üsyanımı bildirmək üçündür.
Qeyd : Şərhdə bəlkə, az da olsa, spoiler olacaq. Düzü, kitabın